BIST 10.046
DOLAR 32,28
EURO 34,67
ALTIN 2.409,05
HABER /  DÜNYA

Darbenin ayrıntıları ortaya çıktı

Mısır ve Arap dünyasının ünlü gazeteci yazarlarından Fehmi Hüveydi gizli kalmış bir ayrıntıyı daha ortaya çıkardı.

Abone ol

Mısır ve Arap dünyasının ünlü gazeteci yazarlarından Fehmi Hüveydi, önceki gün köşe yazısında Mısır’da darbe ile sonuçlanan sürecin karanlıkta kalan yanlarına ışık tuttu.

Türk medyasının da yakından tanıdığı ünlü yazar, Mısır’ın eş-Şuruq gazetesinde yayınlanan “görüntü ve imaj çağının zaferi” başlıklı makalesinde, darbe öncesi 30 Haziran’da Mısır’da yaşanan olayların, imajın sadece algıyı şekillendirmekle kalmadığı, aynı zamanda tarih de yapmaya başladığını açık bir şekilde gösterdiğini söyledi.

MEDYA ÜZERİNDEN DARBE SENARYOSU

Hüveydi, 30 Haziran ve onu takip eden günlerde meydana gelen olayların “görüntü ve imaj medeniyeti”nin güç ve kudretine yeni bir delil sunduğuna işaret ediyor ve ekliyor: “Haftalar öncesinden TV kanalların pazarladığı ve muhalefetin etrafında kümelendiği Temerrüt-İsyan hareketinin çağrısına uyan kalabalıklar sokağa çıktılar.

Kameralar, kalabalıklar ve yaptıkları büyük gösterileri, hem de silahlı kuvvetlerin hava desteği ile havadan ve karadan kayda geçirdiler. Bu görüntülerden hareketle, kimileri, Mursi’ye karşı yapılan yürüyüşlere katılanların sayısının 14 milyon, kimileri de 20 milyon civarında olduğunu iddia etti.

Hatta bazıları bu rakamı 30 milyona kadar çıkardı. Sayılar hakkındaki bu spekülasyonlar, birçoklarının “bütün bir Mısır, Mursi’nin gitmesi için sokaklara döküldü” şeklinde sözler etmesi için iyi bir malzeme sundu.

O kadar ki, gazetelerde yer alan bazı haberler, bu protestoların insanlık tarihinin en büyük protestoları olduğunu söyleyecek kadar ileri gitmişti. İşte silahlı kuvvetlerin askeri darbe beyanı, bütün bu arka zemine dayanmaktadır. Asker, sokağa çıkmış milyonlarca kişiden oluşan Mısır halkının, gür ve yüksek sesi ile kendisine seslendiğini, onun da bu çağrıya olumlu yanıt verdiğini, zira halkı hayal kırıklığına uğratmasının söz konusu olamayacağını vurguladı!”

BBC RAPOR YAYINLADI 

Bu sahneyi aktardıktan sonra tecrübeli yazar Hüveydi, muhaliflerin düzenlediği gösteri eylemlerine katılanların sayısı hakkında yapılan spekülasyonların iç ve dış medyadaki yansımalarını aktardı. Hüveydi sözlerini şöyle sürdürdü: “BBC, 16 Temmuz’da bir rapor yayınladı. Konu ile ilgili uzmanların görüşlerini aktaran kanal, Mursi karşıtı protestoların tarihin en büyük gösterileri olduğu iddiasının kabul edilemez olduğunu ifade etti ve rakamlarda açık ve anlaşılabilir bir şike ve oynama olduğunu belirtti. Zira böyle bir durumda, çıkar sahiplerinin, bütün halk ve meydanların kendisini desteklediğini ve arkasında olduğunu söylemesinden daha tabii ne olabilir ki! BBC, ayrıca yayınladığı raporda Tahrir Meydanı’nın kapasitesinin 500 bini aşamayacağına dikkatleri çekti.”

RAKAMLARLA OYNADILAR

Mısırlı iletişim ve elektronik uzmanı mühendis Emced el-Münzir’den kendisine konuyla ilgili bir elektronik posta geldiği bilgisini aktaran Hüveydi, daha sonra postanın içeriği hakkında şu satırlara yer verdi: “Emced, Google Earth üzerinden Tahrir Meydanı ve ona bağlı bütün caddelerin yüzölçümünü çıkarmış. Tahrir’in alanının 50 bin metrekare, Kasr en-Nil köprüsüne kadarki caddelerin yüzölçümünün de bir o kadar (50 bin metrekare) olduğunu, dolayısıyla TV ekranlarında gösterilen protesto alanlarının toplamının yaklaşık 100 bin metrekare kadar olduğu neticesine varıyor.

Emced, bu veriler üzerine bina ettiği analizinin sonunda, 1 metrekarenin 4 kişiden fazla alması imkânsız olmasına rağmen, söz konusu bütün alanların protestocular tarafından doldurulduğunu varsaysak bile protestocuların sayısının 400 bini geçmesinin mümkün olmadığının altını çiziyor.”

Arap ve İslam dünyasının ünlü entelektüeli Fehmi Hüveydi köşe yazısını şu sözleriyle bitirdi: “Mısır’ın diğer şehirlerinde protesto eylemlerine katılanların da bir o kadar veya biraz daha fazla olduğunu farz etsek bile bu sayı, ya 1 milyon veya biraz daha fazla olabilir en fazla. Bütün bu objektif bilimsel gerçeklere rağmen, sahte imaj ve görüntü bu sayıyı 30 milyona çıkarmıştır. Bu hadise, görüntü ve imaj çağının en büyük zaferini teşkil etmektedir. Ne var ki, problemi sandıkta çözme fırsatı verilmiş olsaydı belki bu labirentten de sağlam çıkma şansımız olabilirdi.”