BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  GÜNCEL

Çocuk köyleri 12'den vurdu

Kocaeli’de, koğuş sisteminde faaliyet gösteren çocuk yurtlarına alternatif olarak kurulan çocuk köylerinde başarılı sonuçlar alındığı ortaya çıktı

Abone ol

Kocaeli’de, koğuş sisteminde faaliyet gösteren çocuk yurtlarına alternatif olarak kurulan çocuk köylerinde başarılı sonuçlar alındığı, projenin Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na örnek olarak sunulduğu bildirildi. Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ömer Çiftçioğlu, Saraylı’da Türk-Alman Vakfı’nca 2001 yılında kurulan ve diğer köylere öncülük eden köyde 7 ev bulunduğunu ve halen 91 çocuğun barındığını anlatan Çiftçioğlu, her evde 3 görevli ve en çok 13 çocuğun kaldığını söyledi. Aile ortamı Karamürsel Gazanfer Bilge Çocuk Yuvası’nda 100, Yahyakaptan Kassel Çocuk Köyü’nde de 120 çocuğun barındığını anlatan Çiftçioğlu, “Çocukların ev ortamında büyümesinin amaçlandığı köylerde, kardeşler varsa aynı evde kalması sağlanıyor. Koğuşlar yerine ikişer ya da üçer kişilik odalarda, varsa kardeşleriyle kalıyorlar. Böylece çocuk kendini bir aile ortamında hissediyor. Çocuğun kendine ait evi, en fazla 4 kişiyle paylaştığı odası, çalışma masası, eşyaları var. Evler arasında komşuluk ilişkileri kuruyorlar. Böylece çocukta aidiyet hissi doğuyor, kendini oraya ait hissediyor. Bu evlerde çocuk, 16 kişilik bir ailenin içinde yaşıyor” dedi. Salonda yok yok Çocukların sosyal gelişimine de büyük önem verdiklerini belirten Çiftçioğlu, şöyle devam etti: “Saraylı Çocuk Köyü’nde kütüphane, bilgisayar laboratuvarı, müzikodası, ütü ve dikiş odaları ile çeşitli etkinliklerin düzenlendiği, çok amaçlı salon bulunuyor. Rahat oldukları ortamda, gelişimleri daha sağlıklı oluyor. Burada tavuk yetiştiren, balıkları olan çocuklarımız var. İki kız çocuğumuz seracılıkla uğraşıyor. Böylece üretimi ve hayatın içinde olabilmeyi öğreniyorlar. Yazları müzik kursları, tekvando kurslarımız var. Hayatın içinde aktif bir şekilde büyüyorlar.” Hırçınlaşıyorlar Çiftçioğlu, koğuş sistemindeki yuvaların, çocuklara zarar verdiğini, onları hırçınlaştırdığını da ifade ederek, “Yoksa yuvalardaki gibi, 20 çocuğu bir arada yatırarak, kendilerine ait hiç bir şeyi olmadan büyüterek, sağlıklı bireyler yetiştirmek mümkün değil. Koğuş sisteminin olduğu yurtlarda çocuklar, akşamları bir nöbetçi amire ve bir kaç görevliye bırakılıyor. Bu şekilde kendisini yalnız hisseden çocuk, sevecenliğini kaybederek, hırçınlaşıyor. Bu sistem, çocuğun yaradılışına uygun değil” dedi.