Çıkar için Demiröz'e atılan iftira

TRT Genel Müdürlüğü'ne atandıktan sonra hakkında yolsuzluk iddiaları çıkarılan Şenol Demiröz'e Servet Kabaklı desteği.

Servet Kabaklı, TRT Genel Müdürü Şenol Demiröz hakkında ortaya atılan iddiaların iftira olduğunu ve bu iftiraları atanların amaçlarını "TRT üzerine oyunlar" diyerek yazdı.

TRT Genel Müdürlüğü'ne, mevcut iktidarın arzusu ile çok uzun bir cumhurbaşkanlığı incelemesi sonunda atanabilen Şenol Demiröz'ü, uzun zamandır tanırım. Hatta kararnamesinin uzun süre Çankaya Köşkü'nde bekletilmesini şu sütundan tenkîd etmiş, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın nadiren gördüğümüz isabetli atama kararlarından biri olduğunu vurgulamıştım.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı'na Tayyip Erdoğan döneminde atanan, bu görevi sırasında, ekibiyle birlikte "gönül iklîminin sultanı" İstanbul'da, kültür ve sanatın her dalında yüz ağartan hizmetlere imza atan Şenol Demiröz'ün, geçmişte mesaî verdiği TRT'deki hizmet ve rant çarkını iyi bildiğini düşünüyor ve başarılı olacağına da inanıyordum çünkü...

Nitekim öyle de oldu; Şenol Demiröz, yönetim kurulu üyelerinin atanmasıyla ilgili onay Çankaya'dan uzun bir süre çıkmadığı ve eli kolu bu yolla da bağlanmaya çalışıldığı halde, bir önceki yönetim döneminde çiftliğe, hatta gayya kuyusuna dönüşen, köhnemiş Bizans entrikalarına sahne olan TRT'de, ilk 1 yılında köklü reformlar yaptı. Üstelik Demiröz'ün Genel Müdürlük görevine başlamasından kısa bir süre önce TRT'ye enerjiden ayrılan pay düşürülmüş, kurumun gelirlerinin büyük bir bölümü eksilmiş, malî bakımdan zor duruma düşmüştü. 2004 Yılı bütçe açığı da bu şartlarda 100 trilyon lira olarak tahmin ediliyordu.

Ekonomik bakımdan bir örnek vermeliyim ki; Siz değerli okuyucu dostlarım kıyaslayabilesiniz. Yayıncılık ve haberleşme konusunda tecrübeli bir isim olan Şenol Demiröz, işletmecilik konusunda da başarılı bir imtihan verdi. TRT'nin kara deliklerini tıkadı, TRT'nin kasasına, tüyü bitmemiş yetim hakkına uzanan hortumları kesti. Harcamaları asgariye indirmekten başka İngilizce "barter" denilen çağdaş takas metotlarını uyguladı ve öngörülen bu 100 trilyonluk açık 48 trilyon lira olarak gerçekleşti. Bu, millet kesesinden hortumlanmaya çalışılan 52 trilyonun milletin kesesinde kalması demekti.

Doğru ve temiz...

ŞENOL Demiröz dostumuzun, TRT Genel Müdürlüğü'ne gelir gelmez aldığı tasarruf tedbirleri, "doğru haber, temiz ekran" düsturuyla TRT'de görev bekleyen elemanlara çalışma imkânı tanıması ve iç yapımlara önem vermesi, daha önce TRT'yi babalarının çiftliği gibi gören, neredeyse sözleşme şartlarını bile kendileri belirleyen, TRT'ye birçoğu kalitesiz, diziler ve programlar hazırlayan kurum dışı bir kısım "yapımcılar"ın yem borularını kesince, TRT üzerine oyunların o bildik, o iğrenç senaryoları yazılmaya başlandı... Önce "TRT'de personel kıyımı" yaygarası kondu sahneye... Halbuki birçok "bankamatik" kurum mensubu(!) işbaşına davet edilmiş, TRT'nin ballı börek olarak bu yolla da yağmalanması önlenmişti. Şenol Demiröz'ün TRT'ye kuralsız personel doldurduğu da eklendi bu iddialara. Halbuki 1 yıl içinde TRT'ye alınanların toplam sayısı sadece 9'du.

Devletin yayın kuruluşu TRT, Şenol Demiröz'ün göreve geldiği Ocak 2004'te, vericilerin demodeliği yüzünden, İstanbul'un yüzde 30-35'lik kesiminde seyredilemiyordu. Bir taraftan vericiler iyileştirilirken, diğer taraftan da "Doğru haber, temiz ekran sloganıyla" TRT'nin elindeki tecrübeli kadronun iyi organize edilmesiyle, televizyon ve radyo kanallarında haberlere çabukluk ve canlılık, programlara da kalite getirildi. Bu yüzden yeniden iyi bir TRT izleyicisi olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim.

Yolu kesilen haramîler...

İŞTE TRT'de diledikleri gibi at oynatamayan uğursuz takımı, bu defa bazı siyaset erbabını aracı olarak kullanmaya kalkıp, bunda da başarılı olamayınca yine fitne kaynatmaya başladılar. TRT'yi mümkün olduğunca iç yapımlarla götürmeye çalışıyor Şenol Demiröz. İhtiyaç halinde dışarıya bazı dizi ve programlar yaptırılıyor ama diğer özel kanalların yaptırdıklarının yanında bu dış yapımlara yapılan ödemeler çok düşük. Ancak yem borusu kesilenin, iftiracının, hırsızın, uğursuzun ve bu gibilerin işlerini takip edip Demiröz'e haksızlık hukuksuzluk yaptıramayanların ağızları torba değil ki, yoğurt doldurduktan sonra büzüp bir kenara asasınız, süzesiniz o torbaları... Son 2 ayda önce fısıltı gazetesi yoluyla yaydılar dedikoduları...

"TRT fahiş fiyatlarla dışarıya dizi yaptırıyor... TRT'de büyük yolsuzluk!.."

Yâni yolları kesilen haramînin uydurduğu yolsuzluk!..
Ocak ayı başında aziz dost Şenol Demiröz'le bir dost meclisinde buluşmuştuk. Kendisini biraz üzgün görmüştüm. Sohbetimiz sırasında şöyle dert yanmıştı...

"TRT'nin başında çalışmanın millî bir görev olduğunun şuurundayım. Tüyü bitmemiş yetim hakkını kimseye peşkeş çekmemiz beklenmesin. TRT'de bizim dönemimizde umduklarını bulamayanlar, yolsuzluk dedikodularıyla yolumuzu kesmeye çalışıyorlar. Benim alnım açık bilerek asla yanlış yapmadım. Bu yüzden Devlet Bakanımız Sayın Beşir Atalay'a yazılı olarak başvurdum. Hem kendi dönemimiz, hem de önceki dönem için Başbakanlık Denetleme Kurulu'nun görevlendirilmesini istedim."

Demiröz'ün bu beyanlarını o günlerde sizinle paylaşmadığım için üzgünüm. Çünkü son günlerde, TRT'de yolsuzluk varmış ve Başbakan Tayyip Erdoğan da bunun için soruşturma açtırmış intibaı verilmek isteniyor. Kim tarafından mı?.. İşte iddia ediyorum, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın yakın çevresindeki "şeceresi sizlerce malum" fındıkçı, kültür cacıkçısı 2 "karga kılavuz" tarafından... Bu yönlendirmeleri, iftiraları "Türkiyeli Medya"ya sızdıran da bu 2 "Türkiyeli karga kılavuz"...
Sebebi değil, sebepleri var. Bu konuya ileride devam edeceğiz.

YAZI:Servet KABAKLI

www.tercuman.com