BIST 9.984
DOLAR 32,40
EURO 34,80
ALTIN 2.434,66
HABER /  DÜNYA

CHP’den hükümete yaylım ateşi

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, “Başbakan şarkısını değiştirsin. Çünkü, sayılı günler tükendi, yolun sonu görünüyor”...

Abone ol

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, “Başbakan şarkısını değiştirsin. Çünkü, sayılı günler tükendi, yolun sonu görünüyor” dedi.
Haluk Koç, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sürerken gazetecilere açıklamalarda bulundu. TBMM Genel Kurulu’nda dün başlayan görüşmelerde Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını dinlemek için salonda bulunmayan Başbakan Erdoğan’ı eleştiren Koç, "Sayın Meclis Başkanı Cemil Çiçek’i, ’Sayın Başbakan’ın burada olması, ana muhalefet liderini dinlemesi lazım diye uyardım. Kılıçdaroğlu’nun getirdiği eleştirilere karşı Başbakan’ın yüzü nasıl kızaracaktı. Herhalde bunu saklamak için Genel Kurul’a katılmadı. Parlamentoya saygı göstermeyen ve takmayan, her gücü kendisinde gören bir Başbakan ile karşı karşıyayız” dedi. Bütçe görüşmelerinde perişan vaziyette bir Başbakan manzarası olduğunu öne süren Koç, şunları söyledi:
“Hesap verme gününün yaklaşması tedirginliği ile önündeki yazıları okumaya çalışan bir Başbakan vardı. Kılıçdaroğlu’nun eleştirilerinin hiçbirisine yanıt veremedi. Geveledi durdu. Geleceğinin karardığını gördükçe ruh halinin altında ezilen bir Başbakan vardı. Geçmişteki mağduriyetlerini sürdüren ama hakaret etmeyi de ihmal etmeyen bir Başbakan vardı.”
Başbakan Erdoğan’ın Meclis’te kullandığı üslubu eleştiren Koç, “Başbakan Erdoğan kendi saha ve seyircisi önünde oynamaya alıştı. Parlamentoyu da öyle zannediyor. Erdoğan artık dinlediği şarkıyı değiştirmesini tavsiye ediyorum. Artık Başbakan’ın dinlediği şarkıyı değiştirmesi lazım. Adnan Şenses’in ’Beraber Yürüdük’ şarkısını bırakıp, Musa Eroğlu’nun ’Sayılı Gün Tükeniyor, Yolun Sonu Gözüküyor’ şarkısını dinlemesi gerekiyor. Başbakan için sayılı günler tükeniyor, yolun sonu gözüküyor artık” diye konuştu.

“YAPILAN REKLAMLAR DEMOKRASİ ADINA UTANÇTIR”
Koç, "Her biri ayrı bir tesis olarak gösteriliyor. Başbakan’ı kandırıyor olabilirler, bu şarkı devam etsin diye. Başbakan da milleti kandırıyor. Devletin bütün imkanları bu şova alet ediliyor. Yapılan reklamlar demokrasi adına utançtır. Arkadaşlarım ciddi olalım artık. Türkiye’nin şov yapmaktan öte ciddi sorunları var” ifadelerini kullandı.
Koç, "Hukuksuzluklar, kayırmalar ortada, siyasi intikam davaları ortada. Bunların hesabını teker teker vereceksin. Başbakan’ın önüne teker teker konacak. O gün hesap verme günü bu muktedirin çevresinde toplanmış kişiler, kurumlar, o gün geldiğinde Başbakan’ın en acımasız savcıları olacaktır" diye konuştu.

"AİHM’E İTİRAZLARIN ÖNÜNÜ KESMEK İÇİN ÇIKARDINIZ"
Mustafa Balbay’ın 12 Eylül referandumu sayesinde tahliyesine yönelik AK Parti’liler tarafından yapılan açıklamalara ilişkin olarak ise Koç şunları söyledi:
“Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı, iç hukukun tükendiği son aşama olmuştur. Hükümetin AİHM’e giden Türkiye itirazlarının önünü kesmek için bunu mecburiyetten yaptınız, keyfinizden yapmadınız. Balbay kararından sonra tutuklu diğer vekillerin, bugün sürüm sürüm sürünen insanların uzun tutukluluğunun bir insan hakları ihlali olduğu düşünülerek derhal tahliye edilmesi gerekir. Dün insan hakları günüydü, yaşananlar karşısında harekete geçmeyen savcılara da anlam veremiyorum. AİHD’nin düşünce ve ifade özgürlüğü ihlalleri ile ilgili raporunda AKP’nin demokrasi ve özgürlük karnesi ortaya çıktı. Gezi iddianamesini hazırlayan savcılara, ‘Sayın savcılar hukuku ayağa düşürmeyin, uluslararası mizah konusu yapmayın. Zaten kanıyor hukuk sen de kanatma. ’Öldürülen 7 tane genç için ne diyorsunuz’ mahkemeden adam kaçırma oyunları oynadınız.”
Hükümetin son 10 yılında insan hakları karnesine ilişkin olarak da Koç, “En az 167 gazeteci gözaltına alındı. 100’ün üzerinde gazeteci tutuklandı. Erdoğan’ın beğenmediği haberleri yapan gazeteci, köşe yazarları işten atıldı. 700’ün üzerinde öğrenci düşünce hakkını kullandığı için hala cezaevinde. 544 hasta tutuklu ve hükümlü cezaevinde ölümle pençeleşiyor. Başbakan’ın gideceği yerde bazı insanlar hürriyetleri tehdit edilerek gözaltına alınıyor. Yurttaşlar fişleniyor, telefonlar dinleniyor. Kenan Evren yasaları AKP yasalarına dönüştürülerek uygulanıyor” dedi.

“TERÖR ÖRGÜTÜNE YARDIMCI OLMAK SUÇUNU İŞLEMİŞ OLUYORSUNUZ”
Yasalara göre terör örgütüne yardım ve yataklığın suç olduğunu söyleyen Koç, şunları söyledi:
"Peki, hapiste bulunan Sayın Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, terör örgütü yöneticisi ise onu o göreve getiren ne oluyor? Hangi sıfatla anılması gerekli? Suçlu ortaya çıkıyor değil mi? Genelkurmay Başkanı doğrudan Başbakan’a bağlı mı? Bağlı. O zaman Sayın Erdoğan siz, terör örgütü yöneticisi olarak suçladığınız İlker Başbuğ’un amiri konumundasınız. O zamanda siz onu göreve getirerek terör örgütüne yardımcı olmak suçunu işlemiş oluyorsunuz.”
Edirne ve Trakya gezisi ile ilgili de değerlendirmede bulunan Koç, şöyle devam etti:
“Siz hiç dünyanın sayılı liderlerinden Obama veya Putin’i örnek alalım; bunların kendi ülkelerinde bir yere giderken oralarda yasal gösteri veya protesto yasağı uygulandığını duydunuz mu? Duymadıysanız duyun. Başbakan gidecek diye İzmir’de, Muğla’da, Milas’ta, Fethiye’de, daha sonra Trakya’da, Edirne’de yasal gösteri hakları yasaklandı. Siz hiç Obama’nın, Putin’in bakanlarına, milletvekillerine ‘tutar kulağınızdan sizi kapının dışına atarım’ diye seslendiğini duydunuz mu? Elbette duymadınız ama Başbakan’ın tutar kulağınızdan kapının önüne koyarım diye seslendiği AKP milletvekillerinden, bakanlarından çıt çıkmıyor veya gazetecilere üzülerek söylüyorum, hatırlatmak için söylüyorum, ’burunlarınızdaki halkalarınızı’ çıkardım diyor Başbakan. İstisnalar kaideyi bozmaz. Çoğu gazeteci-yazar maalesef bu sözler, bu hakaretler karşısında dilini yutuyor. Ne köşelerde, ne ekranlarda çıt yok. Methiye ve güzelleme haberleri dışında. İşte Başbakan’ın başında bulunduğu AKP hükümeti Türkiye’yi bu noktaya getirdi. Bu zihniyetin şu anda küfürler ortasında, sinkaflar ortasında bütçesi tartışılıyor.”
Koç, “Mızrak çuvala sığmıyor. Başbakan tükeniyor. Başbakan daha sonrası için kendisinin sıkıntılarını görüyor, Musa Eroğlu’nun sözleriyle bitirelim; aşağıdan yukarıdan sayılı günler tükeniyor, yolun sonu görünüyor. Başbakan bu şarkıyı artık daha sık dinlemeli” şeklinde konuştu.
(İHA)