BIST 10.219
DOLAR 32,21
EURO 34,86
ALTIN 2.444,47
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Cemil Çiçek'ten kongre mesajı!

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ve bazı protokol üyeleri, Sivas Kongresi'nin 94. yıl dönümü dolayısıyla Atatürk Anıtı'na çelenk sundu.

Abone ol

İNTERNET HABER- Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı Sivas Kongresi'nin 94. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı'nda tören düzenlendi. Törende, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Sivas Vali Vekili Salih Ayhan, Garnizon ve 5. Piyade Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Fatih Celaleddin Sağır ve Belediye Başkanı Doğan Ürgüp, Atatürk Anıtı'na çelenk bıraktı.

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, bazı milletvekilleri ve protokol üyelerinin de katıldığı tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla sona erdi. Çiçek, Yılmaz ve beraberindekiler, restorasyon çalışmaları dolayısıyla ziyarete kapalı olan Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi'nin önünde kurulan platformda tiyatro oyuncuları tarafından Sivas Kongresi'nin temsili olarak canlandırılmasını izledi.

Çiçek ve Yılmaz, tören öncesi, valilik ve belediyeyi ziyaret etti.

Sivas Kongresi'nin 94. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında "Sivas 4 Eylül 1. Ulusal Yol Koşusu" yapıldı.

Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi önünde başlayan koşuda atletler, 10 kilometrelik parkurda ter döktü. Mevlana-Aydoğan-Esentepe-Kümbet mahalleleri güzergahında gerçekleştirilen koşu, Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi önünde sona erdi.

57'si bayan 144 sporcunun katıldığı koşuda, erkeklerde Fatih Bilgiç, kadınlarda ise Esma Aydemir birinci oldu. Koşu sırasında bazı bayan sporcuların bitkin düşerek yere oturduğu görüldü.

Yarışta kategorilerinde ilk 20'ye giren sporcuların ödüllendirileceği belirtildi. Kategorilerinde ilk 3'e giren sporculara ödüllerinin, Sivas Kongresi'nin 94. yıl dönümü dolayısıyla kentte bugün gerçekleştirilecek törende TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz tarafından verileceği ifade edildi.

Çiçek, Sivas Kongresi'nin 94. yıl dönümü dolayısıyla Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi önünde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Türkiye'nin çok sorunlu bir bölgede ateş çemberinin ortasında olduğunu belirtti.

ORTADOĞU DERİN BİR SORU İŞARETİ 

Türkiye'nin, bir türlü istikrarı sağlayamamış Ortadoğu, yeniden yapılanmanın sancılarını çeken Avrasya ve kendini bulmaya çalışan Asya ile ilişkilerinin olduğunu ifade eden Çiçek, bu ilişkilerin, tarihi, ekonomik ve kültürel nedenlerle sürdürülmeye çalışıldığını söyledi.

Çiçek, sorunlar yumağı Ortadoğu'da gelinen noktadan nasıl çıkılacağının derin bir soru işareti olduğuna dikkati çekerek, "Demokrasiye geçiş çok sancılı olmaktadır. 'Arap Baharı' çoktan 'Arap Kara Kışı'na dönmüştür. Arap baasçılığı, tiranlık ve diktatörlük demokrasiye geçit vermemektedir. Her gün masum insanlar öldürülmekte, binlerce çocuk, kadın, genç kimsayal silahlarla katledilmektedir" diye konuştu.

Bu acıların dinmesinin, Ortadoğu ve bölgenin bir an önce istikrara kavuşmasının en temel arzuları olduğunu dile getiren Çiçek, şunları kaydetti:

"Şu an bölgemizde büyük bir belirsizlik var. Bu belirsizlik içinde bizim evimizin içini düzenlememiz gerekir. Demokrasimizde aksayan yanları düzeltmek ve ekonomimizi güçlendirmek zorundayız. Bu coğrafyada unutmalayım ki güçlü olanların ayakta kalabilme şansı vardır."

Cemil Çiçek, Cumhuriyeti kuranların, o dönemin zor koşullarında böyle bir ülke bırakanların daima saygı ve şükranla anılması gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

BAĞIMSIZLIĞIMIZA HASSASİYET GÖSTERMELİYİZ 

"Çok değerli Sivaslılar, yeri gelmişken hem size hem de sizlerin şahsında tüm milletimize bir şeyi ifade etmek istiyorum. Son yüzyılda milletimizin kazandığı en önemli üç husus var. Bunlardan bir tanesi bağımsızlığımızdır. Bunun kolay olmadığını biliyoruz. Başka ülkelerin topraklarını kazarsınız altından petrol çıkar, gaz çıkar, kömür çıkar, demir çıkar ama bu toprağı iki metre kazın altından şehit kemiği çıkar. Bunun farkında olalım. Burası sıradan bir coğrafya değil, burası sıradan bir vatan değil. Üstünde yaşıyoruz ama altındakilerin yeteri kadar farkında olamıyoruz. Onun için bilmeliyiz ki birinci kazanımımız bu ülkenin bağımsızlığıdır. Gözümüz kadar ona hassasiyet göstermeliyiz."

"İkincisi, bakınız dualarımızda vardır, 'Allah devletimize, milletimize zeval vermesin' deriz. İkinci kazanımımız, Cumhuriyet ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir" diyen Çiçek, şöyle devam etti:

"Her ne sebeple olursa olsun devleti yıkmaya, yıpratmaya, çökertmeye, ayrıştırmaya çalışan her türlü düşünce, fesat hareketin karşısında siyasi kanaatimiz, düşüncemiz, inancımız, mezhebimiz, meşrebimiz ne olursa olsun tek yumruk, tek yürek olmalıyız. Üçüncü kazanımımız demokrasidir. Demokrasinin öyle kolay kazanılmadığını bilmemiz lazım. Bu üç mirası baba mirası yer gibi tüketememeyiz. Üzerine yenilerini koymamız, yeni ilaveler getirmemiz lazım ve gelecek nesillere daha güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti ve çağdaş bir demokrasi taşımamız lazım. Bunun da yolu birliğimizden ve beraberliğimizden geçiyor. Maalesef bu konu sık sık vurguladığımız konudur, belli endişeleri taşıdığımız için."

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, bir şeyi kaybetmeden kıymetinin bilinmediğini belirterek, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"Bu topraklar üzerinde kim nifak tohumu ekmek istiyorsa, kim farklılıklarımızı, husumete, didişmeye, itişmeye, çatışmaya, birbirimizin gırtlağına sarılmaya vesile yapmak istiyorsa, bunların karşısında ülkemizi seviyorsak, vatanımızı seviyorsak ve bir arada yaşamanın gereğine inanıyorsak bir ve beraber olmalıyız. Onun için 4 Eylül günü birlik ve beraberlik konusunda tarihimizin üzerimize yüklediği sorumluluğu hatırlama günümüzdür. Bu vesileyle bu günleri bize yaşatan, bu kararları alan, bizi bağımsızlığa, demokrasiye, Cumhuriyete kavuşturan adımları bize armağan eden en başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arakadaşları, milli mücadelemizin kahramanları, aziz şehitlerimiz ve gazilerimizi rahmetle, minnetle, şükranla anıyorum."

KATILIMI ARTIRAN BİR YAPI KURACAĞIZ 

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Ya gelişmiş bir demokrasi kuracağız, ya da arabesk, yamalı bohça, bize göre bir demokrasi işletmeye devam edeceğiz. Ya özgür, temel hakların güvence altında olduğu, katılımı artıran bir yapı kuracağız ya da korku duvarları içerisinde yaşamaya devam edeceğiz" dedi.

Çiçek, Sivas Kongresi'nin 94. yıl dönümü dolayısıyla Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi önünde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, bugünün bu topraklarda yaşayan herkes için önemli, anlamlı, kutsal, gurur duyulan ve ebediyen gurur duyulacak bir gün olduğunu belirterek, "Bugün, Türk milleti için değil, esaret altında inleyen ve bağımsızlığa özlem duyan bütün toplumlar için ümit olmuş tarihi bir gündür" diye konuştu.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıkışıyla başlayan Milli Mücadelenin, Amasya Tamimi'nin ilanı ve ardından gerçekleştirilen kongrelerle önemli aşamaya ulaştığını dile getiren Çiçek, Amasya Genelgesi'yle vatanın bütünlüğünün ve milletin bağımsızlığının tehlikede olduğuna dikkat çekildiğini hatırlattı.

Cemil Çiçek, bölgesel nitelikli Erzurum Kongresi'nin ardından Sivas Kongresi'nde de düşmana karşı bağımsızlık mücadelesi verileceğinin, manda ve himayenin asla kabul edilemeyeceğinin dünyaya ilan edildiğini vurguladı.

Sivas Kongresi'yle Milli Mücadelenin örgütlenme ve kongre sürecini tamamladığını, meclisin açılışına giden yolun açıldığını aktaran Çiçek, şöyle konuştu:

"Dönemin zor şartlarında bina, sandalye ve sıra yokken açılan meclis, Milli Mücadelemizi ileri bir safhaya taşımış, bağımsız ve güçlü bir iradenin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu, gücünü milletinden alan, bağımsızlığa inanan insanların oluşturduğu bir iradedir. Bunlar asırlardır özgür yaşamış, milletimizin hür vicdanından çıkmış asil insanlar topluluğudur. Meclisimiz, zor şartlarda Milli Mücadelemizi yürütmüş ve bağımsızlığımızı sağlamıştır. Bir yandan cephedeki savaşı yürütürken bir yandan da devletin altyapısını oluşturmak için yasama faaliyetlerini sürdürmüş, büyük bir çabanın içinde olmuştur. Bu mücadelenin amacı muaasır medeniyetin üzerine çıkabilmek, modern ülkeler safında başı dik, alnı açık bir ülke olarak yer alabilmektir. Yaklaşık 3-4 asırdır Batı karşısında kaybedilen üstünlüğü tekrar elde edebilmektir."

CUMHURİYETİMİZ GÖZ BEBEĞİMİZ 

Tarihi bir mücadelenin ardından Cumhuriyetin kurulduğunu belirten Çiçek, "Cumhuriyetimiz, milletimizin umudu ve göz bebeği olmuştur. Bu yüzden Cumhuriyetimiz bizim için önemlidir, değerlidir. Miletimiz kendi çabasıyla, mücadelesiyle 20. yüzyılın ilk çeyreğinde o çağ yangınından kendi devletini çıkarmış, Cumhuriyetini kurmuştur. Cumhuriyetin temelinde şehitlerimizin kanı, analarımızın, bacılarımızın duaları ve gözyaşları vardır" ifadesini kullandı.

Çiçek, Cumhuriyetin, milletin kalkınma ve ilerleme, gelişmiş bir demokrasiye geçme, barış içerisinde bir arada yaşayabilme çabası olduğunu belirtti.

Devlet kurulmadan, ülke yönetimi ilan edilmeden demokratik yöntemlerin işletildiğini dile getiren Çiçek, ülkenin geleceğine milletin temsilcilerinin karar verdiğini, her şeyin demokratik yöntem ve usüllerle oluşturulduğunu söyledi.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, demokrasi ve milli egemenlik ilkesinin güçlü bir harç olarak ülkenin temelinde yer aldığını vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Milletimizin kararlarından başka tercih alınmamıştır. Çok partili hayat ise demokrasimizin önündeki barajların kalkmasını sağlamış, siyasi sistemimizi ileri bir aşamaya taşımıştır. Zaman zaman sorunlar yaşasak ve eksikliklerimiz bulunsa da milletimiz demokrasi talebinden ve mücadelesinden asla vazgeçmemiştir. Demokrasi uğruna şehitler verilmiş, çeşitli komplolardan ve sıkıntılardan geçilerek bu günlere gelinmiştir. Sonuçta siyasi sistemimiz eksiklikler olsa da önemli bir noktaya gelmiştir. Bugün eksikliklerimizi tamamlama günüdür. Demokrasiye sahip olmak, özgür bir ortamda yaşamanın ayrıcalığını fark ederek, bağımsızlığa, demokrasiye ve Cumhuriyete daha çok sahip çıkma günüdür. Demokrasimizi geliştirebilmek, iyi işleyen, çözüm, kalkınma ve refah üreten bir yapıya dönüştürebilmek ise bizim elimizdedir. Bu, bizim becerimize, aklımıza ve ferasetimize kalmıştır. Ya gelişmiş bir demokrasi kuracağız, ya da arabesk, yamalı bohça, bize göre bir demokrasi işletmeye devam edeceğiz. Ya özgür, temel hakların güvence altında olduğu, katılımı artıran bir yapı kuracağız ya da korku duvarları içerisinde yaşamaya devam edeceğiz. Bu arada birbirimize karşı enerjimizi boşa harcayan kısır çekişmelerin içerisinde olacağız ve böylece sorunlarımızı erteleyeceğiz ya da tarihin omuzlarımıza yüklediği sorumluluğun farkında olarak gelecek nesillere daha güçlü bir Türkiye, daha güçlü bir demokrasi ve daha köklü bir Cumhuriyet bırakacağız. Bu şekilde Türkiye'nin modern dünyayla rekabet edemeyeceğini bilmemiz gerekiyor."

Milletin gelişmiş bir demokrasi istediğinden emin olduğunu dile getiren Çiçek, kimsenin bundan kaçma lüksü olmadığını ifade etti.

Demokraside eksikliklerin, yanlışlıkların birlikte düzeltilmesi gerektiğini vurgulayan Çiçek, herkesin daha sorumlu ve duyarlı davranması gerektiğini söyledi.

Demokratik sistemin katılımı, iş birliğini, uzlaşıyı, diyalog imkanını verdiğini aktaran Çiçek, şöyle devam etti:

"Milletimiz, 'demokratik, meşru zeminlerde bir araya gelip sorunlarınızı çözün' diyor. 'Anayasa ise anayasanızı, yasa ise yasalarınızı yapın' diyor. Doğru olan budur, bu sese hep birlikte kulak vermeliyiz. Bunun yerine gerilimin, siyasi tansiyonun yükseltilmesinin kimseye bir fayda sağlamayacağı açıktır. Olan ülkemizin birliğine ve kardeşliğine olur. Uzun demokrasi tecrübemizden sonra bu olgunluğu gösterebilmeliyiz. Daha olgun, sağduyulu ve aklı selimle davranmalıyız. Siyasi tansiyonu yükseltmek, gerilimi körüklemek, kin ve düşmanlığa teşvik etmek kimseye yarar getirmez. Bu ülkede sağ sol kavgasını, Alevi-Sunni gerginliğini, Türk-Kürt kışkırtmasını gördük ve bedelini de çok ağır ödedik. Bunun acı tecrübelerini yaşadık, bundan sonra yaşamak istemiyoruz. Kardeşlerin birbirlerinin gırtlağına sarılmasını istemiyoruz, birbirleriyle kavga etmelerini istemiyoruz. Bundan çok acı çektik, gözyaşı döktük. Onun için gelin olup bitenlerden ders çıkararak, 4 Eylül gününde sorumluluklarımızı hatırlayalım."

Konuşmasının ardından müze özel defterini imzalayan Çiçek, 10 kilometrelik yol koşusunda dereceye giren sporculara ödüllerini verdi. Çiçek'ten birincilik ödülünü alan Fatih Bilgiç, "Rabia" işareti yaptı.

Daha sonra restorasyon çalışmaları süren Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi'ni gezerek çalışmalar hakkında bilgi alan Çiçek, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ile etkinlikler kapsamında açılan ilçe stantlarını da ziyaret etti.

Çiçek ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Sivas Kongresi'nin 94. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen törenin ardından Sivas'ta yayın yapan televizyon kanallarının ortak canlı yayınına katıldı.

Sivas Kongresi'nin önemine dikkati çeken Çiçek, bu tür törenlere katılmaktan mutlu olduğunu, bu günleri anlamlı kılmak için medyanın daha çok çaba göstermesi gerektiğini belirtti. Ülke insanın kendi tarihini bilmesinin, acılarını hatırlamasının ve sevinçlerini paylaşmasının önemli olduğunu vurgulayan Çiçek, böyle yapılmaması durumunda milletin çürüyeceğini ifade etti.

Bir soru üzerine, dünyanın gündemindeki bütün olayların İslam coğrafyasında meydana geldiğini vurgulayan Çiçek, "İslam barış, esenlik dini ama her yerde 'tekbir' getirerek birbirlerinin gırtlağına sarılıyorlar. Biri diğerini öldürüyor, ölen de öldüren de Müslüman, Bunu din mi, peygamber mi, bu dinin uluları mı emrediyor? Buna kafa yormak lazım" diye konuştu.

Dünyanın en zengin coğrafyasının İslam ülkelerinin bulunduğu bölgeler olduğuna, en fakir insanların yaşadığı bölgenin de yine bu alanlar olduğuna dikkati çeken Çiçek, şunları kaydetti:

"Ülkelerin zenginlikleri bir şekilde halka fayda getirmiyor. Olup biten son kareye bakıp değerlendirmeyelim. Müslümanlar ne zaman aklını başına alacak, ne zaman bu tuzaklara düşmeyecek? Kardeş olduğunu hatırlayarak sorunlarını kardeşçe çözecek. Silaha, bıçağa, sarılarak bomba, sarin gazı, kimyasal gazlarla İslam dünyası nereye varacak? Başkalarını suçlayarak bu sorunlara çözüm bulamayız, o gerçeği tespit edelim ama bir de aklımızı başımıza alalım. Bunlardan da ders çıkaralım. Türkiye bütün sıkıntılara bütün zorluklara rağmen çok iyi bir yerde. İnsanların bunun da kıymetini bilmesi gerekir. Birbirimizin kıymetini bilelim. Biz kardeşiz, fikirler görüşler farklı olabilir, siyasi partiler, inanç yorumları farklı olabilir ama bunlar birbirimizin kanını dökmesine sebep teşkil etmez. Birlikte yaşayalım çünkü hiç bir toplum tek tip değildir."

Çiçek, dünya'nın büyük gücü olan Amerika'nın da birçok milletten oluştuğuna vurgu yaparak, onların barış, demokrasi, hoşgörü içerisinde yaşadığını ve kalkınmasını sürdürdüğünü, ama İslam toplumlarında ölümlerin, yerinden edilmiş insanların olduğunu aktardı. İslam toplumlarının aklını başına alması gerektiğini ifade eden Çiçek, burada İslam alimlerine sorumluluk düştüğünü söyledi.

TBMM Başkanı Çiçek, başörtüsü konusunda uzlaşmanın ve çözümlerin neler olduğunun sorulması üzerine, başörtülü ve başı açık insanların sokakta yan yana yürüdüğünü belirtti.

"Halkın arasında bir problem yok, problem siyasetçilerde, aydınlarda onların kafasında. Sokakta vatandaşın arasında problem yok" diyen Çiçek, şöyle devam etti:

"Biz bunların üzerinden siyaset yaparak sıradan bir olayı kangren haline getirdik, getirmeye devam ediyoruz. Bugün tolum siyasetçilerin, aydınların çok önünde, halkta hoşgörü anlayış var. Biz her şeyi kanunla çözemeyiz, hiç durmadan kanun çıkaramayız. Hoşgörü tolerans birbirimizi anlamak en büyük kanundur. Kafamızın içine bakalım, dışıyla uğraşmanın fazla bir anlamı yok. Toplum bu konuyu çözmüş, siyasetçiler de bunun üzerinden siyaset yapmamalı, bunu dert haline getirmemeli" ifadesini kullandı.

Yeni anayasayla ilgili soru üzerine ise Çiçek, bu dönem yeni anayasanın milletinin önüne konulması gerektiğini vurgulayarak, "Koymazsak sorumlu oluruz. Siyaset kurumu güven kaybına uğrar. O duruma da düşmeyelim" dedi.

Anayasanın, meclis iç tüzüğünün, siyasi partiler kanununun, seçim kanununun düzeltilmesi gerektiğini ifade eden Çiçek, "Bunlar düzeltilmeden yola arızalı arabayla devam ederiz, bu da bize sorun çıkarır, çıkarıyor da. Bu anayasayla Türkiye dış dünyayla rekabet edemez. Çünkü her gün ana yasal sorunlar ortaya çıkacak, biz hep onları konuşacağız. Bu bizim borcumuz milletimiz de alacaklı, milletimiz de alacağını iyi takip etsin. Yeni bir anayasa yapmamızın önünde bana göre çok önemli bir engel yok" diye konuştu.

Yayının son bulmasının ardından Çiçek, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ve beraberindekiler Sivas Kongresi'nin 94. yıl dönümü dolayısıyla Çifte Minareli Medrese arkasında açılan yöresel ürünlerin satışa sunulduğu stantları gezdi. Çiçek, stantlardaki yiyeceklerin tadına baktı ve hediyeleri kabul etti.