BIST 9.059
DOLAR 32,33
EURO 35,07
ALTIN 2.298,31
HABER /  GÜNCEL

Celal Doğan'dan NTV'ye canlı yayında HDP tepkisi!

HDP İstanbul Milletvekili Adayı Celal Doğan, NTV ekranlarında gündemi değerlendirirken sunucu Erhan Ertürk ile yaşadığı ilginç diyaloglar dikkat çekti.

Abone ol

NTV canlı yayınında ana akım medyada yer bulamamaktan yakınan HDP İstanbul Milletvekili Adayı Celal Doğan ve sunucu Erhan Ertürk arasında ilginç diyaloglar yaşandı.

NTV sunucusu Ertürk, Celal Doğan'ın medyada yer bulamadıklarını vurgulaması üzerine, 'Hakkımızı yemeyelim. Şu anda buradasınız' dedi, Doğan da "Allah'a çok şükür iyi ki lütfettiniz yani. Biz geldik bugün buraya. Yarın başınıza ne gelir bilmiyorum. Teşekkür ediyorum. Yine de belki de bunun hesabını vereceksiniz yani..." dedi.

"NE SEÇİM GÜVENLİĞİNDEN BAHSEDİYORSUNUZ EFENDİM!"

Seçim güvenliğine ilişkin bir soruya Doğan, "Ne güvenliğinden bahsediyorsunuz efendim. Ben Ankara'da, başkentte bir miting yapamıyorum. HDP olarak ana akım medyada  yokuz. Sahipleri başlarına ne geleceklerini bildikleri için bizi çıkartmıyorlar" dedi. 'Hakkımızı yemeyelim. Şu anda buradasınız' denmesi üzerine Doğan, "Allah'a çok şükür iyi ki lütfettiniz yani. Biz geldik bugün buraya. Yarın başınıza ne gelir bilmiyorum. Teşekkür ediyorum. Yine de belki de bunun hesabını vereceksiniz yani" diye konuştu.

"KOALİSYONU AK PARTİ KURDURMADI"

Koalisyon hükümetinin kurulamamasının Ak Parti hükümetinden kaynaklandığını söyleyen Doğan, "MHP ile koalisyon kurulacak haberlerine ben gülüyordum. MHP'nin 4 şartına hayır dedikleri için seçim hükümetine gittiler. MHP'nin hiç beğenmediğim tarafları var. Çünkü Kürt halkının ölümü dışında siyasette başka yaptıkları bir şey yok. Buna rağmen bir hak teslim etmek lazım. CHP hükümet kurma konusunda her türlü özveride bulundu" dedi. 

"BİZİM BİRİNCİ ŞARTIMIZ BARIŞ GÖRÜŞMELERİ VE ÇÖZÜM SÜRECİYDİ"

Doğan, "Bizim birinci şartımız barış görüşmelerini ve çözüm sürecini masadan kaldırmazsanız biz size destek vermek istiyoruz. Niyet  hükümeti kurdurmamaktı. Koalisyonun başarılı olamayacağına inanıyor. Ama ortada bir milli irade var. belki de ne iyisi koalisyondu. O kadar bölünmüşüz ki maçta bile sevinemiyoruz. Yas tutuyoruz. Zafere sevinemiyoruz. 106 kişi ölüyor onda bile paramparçayız. Abdullah Gül eski bir cumhurbaşkanı ya. Taziyede bulundu diye paramparça mesajlar geliyor" diye konuştu.

"IŞİD'E ZAMAN ZAMAN SEMPATİ İLE BAKAN DEMEÇLER GÖRDÜK"

Türkiye'nin IŞİD politikasına ilişkin Doğan, "Niye benim ülkemin insanı, İslam anlayışından kopup IŞİD gibi bir eşkıya örgütüne gidiyor diye hesabını yapacağımıza, IŞİD'e zaman zaman sempati ile bakan demeçler gördük. Hatta IŞİD'in geçişlerine Türkiye'nin, sınırları kevgir gibiydi. Ne zaman ki Amerika, Avrupa ayağa kalktıktan sonra Türkiye'de sınırda tedbir alınmaya başladı" dedi.

"CANLI YAYINA KONUK OLDUK ALLAH'A ÇOK ŞÜKÜR İYİ Kİ LÜTFETTİNİZ YANİ YARIN BAŞINIZA NE GELİR BİLMİYORUM"

Seçim güvenliğine ilişkin bir soruya Doğan, "Ne güvenliğinden bahsediyorsunuz efendim. Ben Ankara'nın başkentinde bir miting yapamıyorum. HDP olarak Ana akım medyada  yokuz. Sahipleri başlarına ne geleceklerini bildikleri için bizi çıkartmıyorlar" dedi. 'Hakkımızı yemeyelim. Şu anda buradasınız' denmesi üzerine Doğan, "Allah'a çok şükür iyi ki lütfettiniz yani. Biz geldik bugün buraya. Yarın başınıza ne gelir bilmiyorum. Teşekkür ediyorum. Yine de belki de bunun hesabını vereceksiniz yani. Miting yapamıyoruz. Kendi can güvenliğimizden değil geleceklerin can güvenliğinden dolayı. Güvencemiz halk" açıklamasında bulundu.

"KAFALARINDAKİ YANLIŞ ŞU; DİBE VURSUN TERÖR ÖRGÜTÜ, SONRA BİZ ONLARLA MASAYA OTURALIM"

PKK'nın eylemsizlik kararı sonrasında saldırı ve eylemlerinin devam etmesini değerlendirmesi istenen Doğan, "PKK açıklama yaptı 'şu tarihten itibaren eylemsizlik kararı alıyoruz' diye. Karşı taraf ise bunlar 'sıkıştılar, can çekişiyor, taktik' cevabı geldi. Kafalarındaki yanlış şu; ille en üste çıkalım. Marjinalleştirelim. Dibe vursun terör örgütü, sonra biz onlarla masaya oturalım. Bu çok yanlış. Birbirimizin yüzüne bakabilecek mesafe kalacak şekildeyken masaya oturmak gerekir. Çok birbirimizi acıtarak masaya oturduğu zaman uzlaşmanın derinliği çok daha zor olur. Giden polis, asker, siviller, çocuklar hepsi bizim çocuklarımız, insanlarımız. Bu kirli savaşın kurbanları. Bu savaşın sebeplerini ortadan kaldırmamak için hiçbir sebep yok" diye konuştu. 

"EZANIN SUSTUĞU CUMA NAMAZININ KILINMADIĞI TEK DÖNEM BU DÖNEM OLMUŞTUR"

Doğan, "Bir tek insan oradaki bütün bu zulme rağmen bu işlerden vazgeçecek halleri yok. Şiddetten bahsetmiyorum. 1500 yıllık Osmanlı ve Cumhuriyet dahil. Ezanın sustuğu tek dönem bu dönem olmuştur. 7-24 saat içindeki sokağa çıkma yasağı nedeniyle hiçbir yerde ezan okunmamıştır. Cuma namazı kılınmamıştır. Halk şunu söylüyor: Bizim 100 binimizi katletseler bile biz açıkça kendi ülkemizde kalmak istiyoruz. Birlikte yaşamak istiyoruz. Kürtlerin barış elini havada bırakmayın diye yalvarıyor insanlar" diye konuştu.

"BİR TARAFTA BU KADAR İNANÇLA ELİNİ UZATAN İNSANLAR DİĞER TARAFTA DA YALÇIN AKDOĞAN VAR"

Doğan, "Bir tarafta bu kadar inançla elini uzatan insanlar var. Diğer tarafta da Yalçın Akdoğan var. Adı bakan. Bakanlığı da pek görüyor mu acaba bakarken bilmiyorum. Ülkeyi yönetenlerin barış anlayışı bu" dedi.

"ÖLEN BİR TANE MİLLETVEKİLİ, HOLDİNG, ZENGİN ÇOCUĞU VAR MI?"

Doğan, "Ben şunu anlayamıyorum. Şimdi devlet adamının ağzından bir cümle çıktığı zaman 20 yıl sonra ben, bunun hesabını nasıl veririm diye konuşması gereken insanken, masaları, demeçleri, oturma şekillerini bir oy, iktidar uğruna insanların geleceğini yok sayacak bir savaşa girmeye değer mi acaba? Bunlar onların çocukları olsa ne derler acaba? Ölen bir tane milletvekili çocuğu var mı? Holding, zengin çocuğu var mı? Ölenler yoksul aile çocukları. Kan üzerindeki, saltanat yerin dibine girsin" dedi.