BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  GÜNCEL

Büyükanıt Kuran'a el bassa inandıramaz

Balçiçek Pamir’le Söz Sende’nin bugünkü konuğu gazeteci yazar Cüneyt Ülsever,'den Büyükanıt Paşa'ya 27 Nisan muhtırası cevabı.

Abone ol

Balçiçek Pamir’le Söz Sende’nin bugünkü konuğu gazeteci yazar Cüneyt Ülsever, eski Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt’ın “27 Nisan muhtıra değildir” açıklaması hakkında şu yorumu yaptı: “Büyükanıt ne düşünürse düşünsün bu bir muhtıradır. Başbakan, ‘Ölene kadar görüşmenin içeriğini açıklamayacağım’ dedi. Bu normal değil, normal ne demek, böyle bir hakkı yok. Devletin en tepesinde böyle bir görüşme oluyor. Muhtıra veren paşa o günden sonra süt dökmüş kediye dönüyor. Deniz Baykal’la Irak’a asker çıkarma konusunda girdiği ağız dalaşını hafızalardan silmeye çalışmak boşuna gayrettir. Aralarında kumar borcu vardı da onu mu görüştüler yani? Büyükanıt Paşa, Kuran’a el bassa 27 Nisan’ın muhtıra olmadığına beni ikna edemez.”

Benimle alay ediliyor diye düşünüyorum

Ülsever, programda ayrıca Balyoz darbe planı iddiaları ve yargı kriziyle sarsılan Türkiye’yle son kitabı “İtirafçı”daki kahramanı arasında paralellik kurarak şu benzetmeyi de yaptı: “Aslında ‘İtirafçı’nın yaşadıkları hepimizin hayatı. Kafka’nın bir sabah kendisini böcek olmuş bulması gibi biz de uyanıp kendimizi başka bir şey olmuş buluyoruz. Aslında çok şey istemiyoruz: biraz aşk, şefkat, iyi yaşamak ve en önemlisi huzur istiyoruz. Ama bunları bulsak bile bu sefer dayanamayıp belamızı arıyoruz. Halk arasında hani derler ya ‘Rahat k…ımıza batıyor’ sanki… Yani günün birinde kalkıp kendimizi İsveç, Norveç gibi bir ülkede bulsak bu sefer de başlarız aranmaya… ‘Aman ne kadar sıkıcı, ne monoton’ filan diye. Tabii darbe planları, gözaltılar filan olmasın ama adrenalin ve endorfin de bağımlılık yapıyor, burası bir gerçek yani…”

1 / 4


Ülsever programda gözaltıları önceden tahmin ettiğini ve bunların “bir plan dahilinde yapıldığını düşündüğünü” belirterek şunları söyledi: “Yani 162 kişi, içlerinde 33 general de var, bir araya gelip darbe planı yapıyorlar. Yaptıkları yetmiyor bunu bir de yazıp imzalıyorlar. Bir de saklıyorlar. Kusura bakılmasın ama ben bunu acayip buluyorum. Benimle alay ediliyor diye düşünüyorum. Vatandaş olarak beni manipüle etmeye, benimle oynamaya çalıştıklarını düşünüyorum. Bu bir iktidar mücadelesinden başka bir şey değil. Yaşananlar film gibi. Aziz Nesin, rahmetli ‘Ben komik değilim, yaşananlar komik’ derdi. Aynı onun gibi.”

Böyle bir karar varsa zaten yuh olsun o paşalara

Ülsever darbe planlayanların içeri alındıklarını ama darbe yapanların dışarıda dolaştıklarını belirterek Balçiçek Pamir’in bundan sonra neler beklediği ile ilgili sorusuna da şu cevabı verdi: “Balyoz doğruysa ortada bir feciat var, yanlışsa daha da büyük bir feciat var. Şu andan itibaren Şer ile ehveni şer arasında bir seçim var şu andan itibaren. Böyle bir karar varsa zaten yuh olsun o paşalara. Darbe yapmaya kalkan adamın da biraz aklı bilgisi filan olması lazım.”

Asker siyaseti rahat bırakmadı

“Bana genel olarak 2002’den bu yana ‘Asker siyaseti rahat bıraktı mı?’ deseniz size ‘Hayır’ diye cevap veririm. AK Parti iktidara geldiğinden beri sürekli bir karalama kampanyası vardır. Ama bu kadar çılgın yerlere gidip gitmediğine karar verecek olan tabii ki adalettir.”

İki arada bir deredeyim

Ülsever, Cuma günkü yazısında söylediği “İki arada bir deredeyim” cümlesini de şöyle açıkladı: “Türkiye’nin bir askeri vesayet döneminden geçtiğine inanıyorum. Bu insanların bazılarının darbeye teşebbüsten ceza almaları gerektiğine de inanıyorum. Ama hukukun üstünlüğüne riayet edilerek yargılanmalarına da inanıyorum. Tam askeri vesayet kalkıyor derken acaba sivil vesayete göre mi gidiyoruz diye de endişeleniyorum. O yüzden de araftayım diyorum. Toplumda oluşan ‘Ya bizdensin ya ordan’ psikolojisini de hazmedemiyorum. Hadi sıradan insanlar neyse de aydınların zihinsel haritasının iki tarafa da hak vereni reddetmelerine bir anlam veremiyorum.”