BIST 10.695
DOLAR 32,19
EURO 34,97
ALTIN 2.425,22
HABER /  GÜNCEL

Bütün düğümü para çözecek

TBMM'ye gönderilecek asker gönderme tezkeresinde, ABD'yle kıran kırana pazarlık ‘para’da düğümlendi.

Abone ol

Türkiye ile ABD arasında Irak'a ilişkin olarak yürütülmekte olan müzakerelerin siyasi ve askeri bölümlerinde önemli ölçüde ilerleme sağlanırken, pazarlık daha çok ekonomik paketin büyüklüğü üzerinde kilitlendi. Dün itibarıyla Türk-Amerikan müzakerelerinin genel bir dökümü ana hatları üzerinden şu şekilde yapılabilir: ABD 6 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNE ÇIKMIYOR Bush yönetimi, savaş halinde Türk ekonomisinin uğrayacağı zararı tazmin etmek amacıyla hazırladığı yardım paketinde hibe yardım miktarını 4 milyar dolardan 6 milyar dolara çıkarttıktan sonra, Ankara'nın bu miktarın daha yukarı çekilmesi yolundaki talebini kabul etmeye yanaşmıyor. Türkiye ise, yalnızca birinci yıl için uğrayacağı zararın 21 milyar dolara kadar çıkacağını hesaplanıyor. Arada büyük bir uçurum olduğu görülüyor. HİBEYİ İSTEDİĞİNİZ GİBİ KULLANIN Washington, 6 milyar dolarlık hibenin kullanımında Türk tarafını serbest bırakıyor. Türkiye, bu hibenin kullanımı düzenlemekte, ne kadarını askeri amaçlara harcayacağını, ne kadarını doğrudan Hazine'nin kullanımına tahsis edeceğini belirlemekte serbest olacak. Ancak, ‘‘en azından’’ 2 milyar dolarlık bir bölümün askeri amaçlı olabileceği belirtiliyor. BORÇLANMA İÇİN TEMİNAT DA OLABİLİR Türkiye, isterse, hibenin bir bölümünü uluslararası piyasalardan yapacağı borçlanma için bir tür teminat olarak da kullanabilecek. Bu durumda hibenin belli bir bölümü yapılacak borçlanmanın riski olarak ABD Hazinesi'nde bloke edilecek. Böylelikle, Türkiye, ABD Hazinesi'nin kefaleti altında uluslararası piyasalardan kolaylıklı koşullarda kredi temin edilebilecek. Hibenin 1 milyar dolarlık bölümünün bu şekilde bloke edilmesi halinde Türkiye'nin 10 milyar dolara kadar borçlanabileceği hesaplanıyor. TOPLAM KAYNAK 15 YA DA 24 MİLYAR DOLARA ÇIKABİLİR Bir başka deyişle, Türkiye, 6 milyar doların 5 milyar dolarını doğrudan kullanıp, 1 milyar dolarını 10 milyar dolarlık bir borçlanma için ayırabilir. Bu takdirde 15 milyar dolarlık bir kaynak elde etmiş olur. Ancak, bu seçenek Türk Hazinesi'ne ve vergi mükelleflerine 10 milyar dolarlık ek bir külfet yükler. Ya da Türkiye, 6 milyar doların 2 milyar doları ABD Hazine garantisi olarak kullanıp toplam 20 milyar dolarlık bir borçlanmaya gidebilir. Böylece parasal imkanın boyutu 24 milyar dolara yükselebilir. EKONOMİNİN GENEL DENGELERİNE DİKKAT Bu noktada Ankara'nın dikkate alması gereken bir husus, yapılacak borçlanmanın ekonominin genel dengelerine olan etkisi olacak. Çünkü hacim olarak yüksek bir borçlanma, Türk lirasının değer kaybına yol açabilir, enflasyonist etkileri kamçılayabilir ve sonuçta IMF ile sürdürülen istikrar programını sarsabilir. TEKSTİL, GELİŞTİRİLMİŞ SANAYİ BÖLGELERİNE GİRİYOR Bush Yönetimi'nin getirdiği bir esneklik, geliştirilmiş sanayi bölgelerine (qualified industrial zones) ilk kez tekstil üretimini dahil etmesi oldu. Türkiye'nin son bir yıldır ısrarla masaya getirdiği bu talep Amerikan tarafınca kabul görmüyordu. ABD'nin bu adımı, Türkiye'nin ABD'ye tekstil ihracatında önemli bir artışa yol açabilir. Washington, bu adım ve ayrıca gümrük tarifelerinde getirilecek esnekliklerle Türkiye'nin dış ticaret alanında sağlayabileceği kolaylıkların 1 milyar dolara ulaşabileceğini hesaplıyor. BUSH TÜRKİYE İÇİN KONGRE'YE BAŞVURACAK ABD Başkanı George Bush, Irak'a savaş kararını Amerikan halkına açıklarken, eşzamanlı bir şekilde Türkiye ile ilgili talepleri için Kongre'ye başvuracak. Beyaz Saray'ın gerek Senato gerek Temsilciler Meclisi liderliği ile temas ederek bu konuda ön mutabakatı sağladığı anlaşılıyor. Başkan Bush'un başvurusunda yalnızca Türkiye yer almayacak. Başkan, Kongre'ye, Türkiye'nin yanısıra ABD'nin savaş nedeniyle yardım sağlayacağı diğer ülkeleri (İsrail gibi) de kapsayan geniş bir listeyle gidecek. SADDAM SONRASI IRAK İÇİN GENEL İLKELER Irak'ın Saddam sonrasındaki siyasi geleceğinin tanımlanacağı Türk-ABD siyasi mutabakat belgesinde daha çok genel ilkelerin yer alacağı bildiriliyor. Bu metinde, Irak'ın toprak bütünlüğü, siyasi birliği kuvvetli ifadelerle vurgulanacak. Ancak Irak'ın gelecekteki egemenliğini gölgelememek amacıyla bu belgede ayrıntılara girilmemesi muhtemel. Örneğin, yeni anayasal yapıda ‘‘Türkmenlerin haklarının gözetileceği’’ genel bir ilke olarak belirtilebilir. Ancak oluşturulacak Meclis'te Türkmenlere kaç sandalye verileceği gibi bir ayrıntıya girilmeyebilir. KERKÜK-YUMURTALIK HATTINA AYRICALIK YOK Belgede, Irak'taki merkezi otoritenin güçlü kılınması için petrol kaynaklarının tüm Irak halkına ait olduğu vurgulanacak. Böylelikle, merkezi otoritenin petrol üzerindeki kontrolü güvence altına alınmış olacak. Ancak, petrolün uluslararası pazara sevkinde Kerkük-Yumurtalık boru hattına ayrıcalık tanınması yolunda bir süre önce Washington'a iletilen Türk talebinin kabul görmediği anlaşılıyor. Bu çerçevede, siyasi belgede Türkiye ile ABD'nin Irak'ın geleceği üzerinde emperyal, paylaşımcı hedefler taşıdıkları anlamını doğuracak ifadelerden uzak durulacağı tahmin edilebilir. Dışişleri’nde ABD mesaisi Dışişleri Bakanlığı dün çok hareketliydi. Sabah bakanlığa gelen ABD müzakere heyeti, öğlene kadar kaldı. Türk ve NATO askeri heyeti de toplantılara katıldı. Öğlen ABD askeri heyeti geldi. Heyette çeşitli rütbelerde askerin yanısıra siviller de vardı. ABD Büyükelçisi Robert Pearson da bakanlığın en önemli konuğuydu. Kaynak : Hürriyet