BIST 10.248
DOLAR 32,27
EURO 34,73
ALTIN 2.400,23
HABER /  GÜNCEL

Bülent Ecevit'in veda konuşması

DSP lideri Ecevit, "Şimdi bölücü terör yeniden başlıyor. Bunun başta gelen nedeni, müttefikimiz, dostumuz olduğunu söyleyen, öyle de olması gereken ABD'dir" dedi.

Abone ol

Ecevit, Demokratik Sol Parti 6. Olağan Kurultayı'nda "veda konuşması" yaptı. Siyasi hayatını bugün noktalaması beklenen Ecevit, kendisinin ve Türkiye'nin son yarım asırlık siyasi yaşamının özeti niteliğindeki konuşmasının başında, Sakarya'da meydana gelen tren kazasına değindi. Yaşamını yitirenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyen Ecevit, kendi iktidarları döneminde demiryolculuğun gelişmesi için yapılan çalışmaları anlattı. Bugünkü hükümetin, iktidara geldikten birkaç hafta sonra "biz her şeyi hallederiz" dediğini ve bu kazaya neden olduğunu öne süren Ecevit, "Böyle çavuşlar, makinistler değil, bu işin siyasal sorumluları var, onlar hesap vermelidir" dedi. DSP'nin kuruluşu DSP kurulurken kendisinin siyasi yasaklı olduğunu anımsatan Ecevit, örgütlenme ve partinin kuruluş çalışmalarının sorumluluğunu, "bir avuç yürekli arkadaşı" ile birlikte eşi ve Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit'in üstlendiğini anlattı. DSP'yi işçilerle kurduklarını kaydeden Ecevit, o dönemlerde, "solcuların en ılımlısının bile komünistlikle eş sayıldığını" kaydetti. İşçi hareketini güçlendirmenin kolay olmadığını anlatan DSP Genel Başkanı Ecevit, işçi hareketini güçlendirmek için sendikacılarla lobi hareketi yaptıklarını ve sonuca ulaşıldığını belirtti. O dönemde, sanayicilerin işçi hareketinden çok çekindiğini, "işçiler örgütlenirse, bizim fabrikalarımız yarışamaz" dediklerini belirten Ecevit, şöyle konuştu: "Ben de (örgütlenmeden korkacak bir şey yok) diyordum. Sanayicilerle konuşmak istediğim zaman bazıları kapılarını açıyor, bazıları ise kapatıyordu. CHP'nin üst kesimindeki çevrelerin birçoğu da toplu sözleşme hakkında ciddi şekilde kaygı duyuyorlardı. Sonraki süreçte, birçok arkadaşımız CHP'den ayrıldı ve biz bölündük. Bölündükçe arındık, arındıkça güçlendik. Türkiye'nin en çetin dönemlerinde, DSP'nin oylarını yüzde 42'lere yaklaştırdık." "ABD'den getirdiğimiz uzman..." Hiç ödün vermeden, "kenardan köşeden toplamaya kalkışmadan" doğru bildikleri yolda gittiklerini anlatan Ecevit, erken seçim yapılmasaydı, her şeyin farklı olacağını savundu. CHP İstanbul Milletvekili Kemal Derviş'e atıfta bulunan Ecevit, "Bazı arkadaşlar gelmeseydi... Belli ki yanlış yaptık... ABD'den getirdiğimiz uzman arkadaşımız sayesinde, erken seçime gidildi" dedi. İktidarlarının 1.5 yıl daha devam etmesi halinde, bugünkü iktidarın "(biz başardık) diye övündüğü" enflasyonu kendilerinin düşürmüş olacağını savunan Ecevit, ekonomiyi sağlıklı bir duruma getirmek için izledikleri politikalarla, iktidarın aslında büyük bir şans yakaladığını söyledi. Başbakan olarak görev yaptığı 57. koalisyon hükümetini öven Ecevit, şöyle konuştu: "DSP, onun kültürü, bizim partimizle hiç ilgisi olmayan birçok parti, Türkiye'nin veya kendi partilerinin umudunu bugün de DSP'de görüyorlar. Biz kendimize güvenelim, kanıtlanmış özelliklerimize güvenelim. Dayanışmayı sürdürerek, yeniden iktidara geleceğiz, gelmek zorundayız. Hür demokratik işçi hakları demokratik sol kültürün eseridir. Hepsinin altında bizim imzamız vardır. DSP yeniden o başarıyı elde edecek ve Türkiye'yi hakça bir düzene kavuşturacaktır." "Hükümet, enflasyondaki düşüşün keyfine bakıyor" Konuşmasında köylü sorunlarına da değinen Ecevit, bu kesime gereken hizmetlerin süratle yapılması gerektiğine işaret etti. Sadece işçiyi, köylüyü kurtarmanın yetmeyeceğini, memuru da kurtarmak gerektiğini dile getiren Ecevit, ülke nüfusunun yüzde 40'ının hala köylü olduğunu anımsattı. Bu durumdaki bir ülkenin AB'ye giremeyeceğini kaydeden Ecevit, "Biz bu hükümete, bizim hükümet döneminden kalma büyük olanaklar sağladık. Biz bu laubaliliklere son vermek için elimizden geleni yapacağız. Biz şimdilik TBMM'de değiliz. Köylünün sesi mecliste duyulmuyor. Onun için biz olabildiğine çabuk Meclis'e girmeliyiz" diye konuştu. Atatürk'ün köylünün durumuna çok üzüldüğünü ve Meclis'te her konuşmasında buna dikkati çektiğini belirten Ecevit, "Hani Atatürkçüler neredesiniz, bu konuya değinseniz ya..." diye seslendi. İstihdam ve üretimin artması gerektiğine işaret eden Ecevit, "Bu açıdan bu hükümet hiçbir şey yapmadı. Enflasyonun düşmesinin keyfine baktılar. Hükümeti buradan uyarıyorum. Bu fırsat bir daha ele geçmez. Başbakan, hastanede yatarken, bir vesile ile beni ziyaret etti. Abdullah Gül'le geldiler. Başbakan'a, Köykent olayını anlattım. (Bu olayı ciddiye alırsanız, hem Türkiye hem siz kurtulursunuz) dedim. (Ciddiye alacak mısınız?) dedim, (ciddiye alacaklarını) ifade etti ama bir daha ses çıkmadı" diye konuştu. "Bölücü terör yeniden başlıyor" Türkiye'ye kazandırdıkları bir başka hizmetin terör örgütü PKK'nın başını yakalamak ve bütün Türkiye'de bölücü terörün hızını kesmek olduğunu bildiren Ecevit, şöyle devam etti: "Hatta tümünü çürüttük. Ve şimdi ne oldu? Bölücü terör bizim hükümetimiz zamanında olduğu gibi sona erdi mi? Tam tersine hızlanma sürecine girdi. ABD'ye o zaman, (Kuzey Irak'ta bize gereken yetkileri verin ve orada biz ölücü terörün kökünü kurutalım) dedik. Hem de halka zarar vermeden. (Yok bu izni veremeyiz) dediler. (Bu izni veremeyiz) diyen Amerika, sen ne istiyorsun orada? Bizim dönemimizde, bu bölgemizin, Güneydoğu Anadolumuzun politikasını ABD değil, Türkiye belirlemeye çalışıyordu. Şimdi bölücü terör yeniden başlıyor... Bunun başta gelen nedeni, müttefikimiz, dostumuz olduğunu söyleyen, öyle de olması gereken ABD'dir. ABD, Türklerden ayrı bir devlet kurmak isteyenleri desteklemektedir. Kuzey Irak'ta ABD'nin uydusu durumunda bir hükümet kurulması sağlanıyor. Orada asırlardan beri yerleşmiş olan Türkmen kardeşlerimiz tasını tarağını toplayıp başka yerlere göç ediyor. Kendi derdimizi kendimiz çözeceğiz. Tıpkı Kurtuluş Savaşımızda ve ondan sonra yaptığımız gibi... Kıbrıs'ta yaptığımız gibi... Kendi sorunlarımızı kendimiz çözmeliyiz. Buna gücümüz var. Hiçbir devlet biz sorumluca hareket ettiğimiz sürece Türkiye'yi gözden çıkaramaz." "Atatürk kendi mallarıymış gibi davrananlar..." Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve Atatürk'ün, çok partili demokratik rejime geçtikten sonra herhangi bir partinin tekeline girmediğini ifade eden Ecevit, Atatürk'ün hala bir lider olduğunu söyledi. Atatürk'ün hakkını vermek gerektiğini kaydeden Ecevit, şöyle konuştu: "Geçmişte o partinin kuruluşunda katkıda bulunmuş olan bir partimiz, sanki Atatürk kendi mallarıymış gibi, sanki Atatürk'ün başlattığı devrimlerin anahtarı kendisindeymiş gibi davranmaktadır. O zaman halkı soğutuyorlar kendilerinden. Kim bizden daha Atatürkçü'dür, kim bizden daha devrimcidir? Ama biz Atatürk'ü anlayarak, onun isteklerini herkesten daha iyi yapıyoruz. Benim eski partim olan CHP'nin de bu konuyu iyi düşünmesini dilerdim." Ecevit, konuşmasını, göreve yeni seçileceklere başarılar dileyerek tamamladı. Notlar Bülent Ecevit, konuşmasını yapacağı kürsüye, "10. Yıl Marşı" eşliğinde geldi. DSP Genel Başkanı Ecevit, 1 saat süren konuşmasının ardından, "Halkçı Ecevit" sloganları ile tribündeki yerine geçti. Bu sırada, Levent Yüksel'in, "İyi bak kendine, mutlu ol senelerce. Gözün arkada kalmasın" şarkısı çalındı. Ecevit'in konuşmasının sonunda, bir partili kürsünün önüne gelerek, "Derviş, seni tarih affetmeyecek", "Tarih DSP'yi bölenleri affetmeyecek" yazılı döviz taşıdı. Ecevit, "Ecevit mavisi" gömlek giyerken, çok sayıda partilinin de "Ecevit kasketi" taktığı dikkati çekti. Veda belgeseli Ecevit'in konuşmasından önce, yaklaşık 20 dakika süren "Veda Belgeseli" dev ekranlardan salona yansıtıldı. Bülent Ecevit'in 50 yıllık aktif siyasi yaşamının ilk günlerinden başlayarak, bugüne kadar geçen sürenin anlatıldığı sinevizyonda, DSP'nin tarihçesine de yer verildi. Sinevizyon gösterisi, "Güle güle halkın kahramanı. Güle güle halkın Karaoğlanı. Güle güle Ecevit" yazılarının yansıtılmasıyla sona erdi. Salonda bulunanlar, sinevizyonun ardından ayağa kalkarak ayakta alkışladılar, bunun üzerine Ecevit de partilileri ve delegeleri ayakta selamladı.