BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  MEDYA

Bulaç ile Nuray Mert fena kapıştı

35 köylünün hayatını kaybettiği bombardıman sonrası yazarlar arasında PKK tartışması yeniden alevlendi.

Abone ol

Zaman yazarı Ali Bulaç, terörün sorumluları arasında Nişantaşı cemaatinden gördüğü Nuray Mert'i dahil edince, hedefteki yazardan "Ali Bulaç iktidarlar karşısında herkes tırsar, susar sanıyor, oysa gayet iyi bilir ki, ben o mezhepten değilim" cevabı geldi. 

"PKK muhibbanı" olmakla suçlanan Nuray Mert, bu kez Zaman yazarı Ali Bulaç'ın hedefindeydi. Uludere faciasıyla ilgili dünkü Bulaç'ın, sorumlular arasında isim vermeden Nişantaşı'nda oturan Mert'i göstermesi kavganın fitilini ateşledi.

Bulaç dünkü köşesinde "AK Parti'ye ağır darbeyi ancak PKK terörünün indireceğini düşünüp bir anda Kürt sorunu savunucuları ve PKK muhibbanı haline gelen beyaz Türkler, beyazlaşmak isteyen esmerler, Ergenekon ve Balyoz davasıyla büyük sarsıntı geçiren ulusalcılar, Nişantaşı cemaati vs. harekete geçti." diyordu. 

İşte bu suçlama Milliyet yazarı Mert'i fena kızdırdı. "Ne gerek var lafı böyle dolandırmaya, Kürt meselesi veya başka bir konuda beğenmediğiniz yaklaşımları dosdoğru eleştirirsiniz olur biter. Nedir bu esrarengiz bağlantılar, karanlık yorumlar?" diye bugünkü sordu. Bulaç'ı korkaklıkla suçlayan Mert'in eleştirileri elbette bununla sınırlı değildi.

NURAY MERT 'BEYAZ CASUS' HATIRLATTI

Bulaç'ı açık ve samimi olmaya çağıran Mert, yazısında yazarın dana önceki bazı olaylar hakkında çok tartışılan sözlerine yer verdi.

(...)Kendisi de, bu camiadaki birçokları da gayet iyi hatırlar, Ali Bulaç ile aramızdaki fikir farklılıkları AKP iktidarı ile başlamadı, doksanlı yılların başlarında başladı. O gün bugündür, açık güreştiğine hiç şahit olmadım. Bırakalım eski tartışmaları asıl önemlisi, önce 28 Şubat’tan hemen sonraki tavrını izah etsin, 27 Nisan muhtırasından sonra gece yarısı bağlandığı TV programında söylediklerini yorumlasın. Sonra, yıllarca ne kadar samimiyetle savunduğumu gayet iyi bildiği ‘başörtüsü’ konusunda, utanmadan nasıl ‘beyaz casus’ dokundurması yapabildiğini izah etsin. Kısa bir süre önce ‘Organizmanın tepkisi’ başlıklı yazısına yaptığım eleştiriyi cevaplasın. Kısacası, aslında şimdi dost olduğu birçokları da dahil herkes, Ali Bulaç’ın karakterini de biliyor benimkini de, bugün gelinen noktada sırtını iktidara dayayıp laf etmek kolay. ‘Kişiyi nasıl bilirsin, kendin gibi’ derler. Ali Bulaç iktidarlar karşısında herkes tırsar, susar sanıyor, oysa gayet iyi bilir ki, ben o mezhepten değilim."