BIST 10.644
DOLAR 32,22
EURO 35,01
ALTIN 2.504,85
HABER /  GÜNCEL

Bu e-mail soğuk duş etkisi yaptı

Türk mucitlerin buluştuğu NTV'deki canlı yayına e-mail gönderen izleyicinin sorusu, stüdyodakilere soğuk duş etkisi yaptı.

Abone ol

Beyazıt Öztürk ve Kadir Çöpdemir'in sunduğu “Biri Bana Anlatsın”da bu hafta, NTV’nin düzenlediği ve 9 Nisan’dan itibaren ön elemelemeleri yapılacak “Türk Mucit” yarışmasının duyurularıyla birlikte yeniden gündeme gelen “Türk Mucitler” konuşuldu.

Prof. Dr. Celal Şengör (İTÜ Öğretim Üyesi-Türk Mucit Jüri üyesi), İhsan Alkım (Vestel AR-GE Başkanı), Özlem Yalım (Endüstri tasarımcısı- Türk Mucit jüri üyesi), Ecem Yıldız (Çorba karıştırıcısı icadı ile ödül alan lise öğrencisi), Kazım Koyuncuoğlu (Yatırmatik’i icat eden mucit), Adıgüzel Kul (Emniyetli Rögar Kapağı mucidi) başta olmak üzere birbirinden renkli konukların katıldığı programda, Türk mucitlerin başarıları anlatıldı.

Programda, Çılgın Türklerin tesis ve imkan yetersizliğinden dolayı dünyayı değiştirecek buluşlar yapamadığı belirtilirken, eldeki malzemelerle hayatı kolaylaştıracak bir çok şey icad ettiği ortaya konuydu…

Dolma sarma makinesi, pusulalı seccade, laf atan korna, otomatik tespih sayar, konuşan zil gibi müthiş buluşların ele alındığı canlı yayında, bir yanda “Biz Türklerin 800 yıl önce ilk robotu yaptığını biliyor muydunuz?...” diyenler, diğer yanda ise ? yıllık alt yapıyı değiştirmeyip, sadece trenleri hızlandırarak bakın hızlı tren yaptık demek de maalesef bize ait bir buluş…” diyenler biraraya geldi.

Bu arada Beyazıt Öztürk'ün okuduğu, bir izleyici e-maili ise stüdyodaki konukların bir yandan ağzını açık bıraktı, bir yandan da mahçup etti.

İzleyici gönderdiği e-mailinde, Türk Patent Enstitüsü'ne bir icatın patenti için başvurulduğunda ilk önce istenilen şeyin 4 bin 500 YTL yani eski para birimi ile 4,5 milyar olduğunu belirterek, ''Bu para, babası zengin olmayan hiç bir mucitte yok'' görüşünü ortaya koydu.

Böylesi şartlar altında icatlar yapıp, patentini almanın mümkün olmadığını kaydeden seyirci, ''onun için orada boşuna konuşuyorsunuz'' dedi.

Söz konusu e-mailin ardından stüdyodaki konukların ağzı açık kaldı. Az önce gençleri ve genç beyinleri icatlar yapmaya ve bilime katkıda bulunmaya davet eden konutlar, Beyaz'ın ''öyle mi?'' sorusuna ise biraz mahçup ifadeyle ''maalesef öyle'' yanıtını verdi.