BIST 10.083
DOLAR 32,44
EURO 34,82
ALTIN 2.439,16
HABER /  DÜNYA

Bozdağ’ın Bulgaristan izlenimleri

Bulgaristan’daki temaslarını tamamlayan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ yurda döndü. Kapıkule’de Bulgaristan gezisine ilişkin açıklamalarda...

Abone ol

Bulgaristan’daki temaslarını tamamlayan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ yurda döndü. Kapıkule’de Bulgaristan gezisine ilişkin açıklamalarda bulunan Bozdağ, 90 yıl aradan sonra Selanik’te bayram namazı kılınmasını güzel bir durum olarak değerlendirerek, buradaki dini görevlilerin halkın seçtiği görevlilerden olması gerektiğini söyledi.

’’LOZAN’I GÖZ ARDI EDEN BİR YAKLAŞIM İÇİNDE OLDULAR’’
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Bozdağ, “Avrupa Birliği bir yana Lozan Antlaşması’yla Batı Trakya’daki Müslüman Türk toplumunun hakları teminat altına alınmıştır. Müftünün statüsü yine Lozan’la bellidir. Ayrıca Yunan parlamentosunda yasalarla teminat altına alınmıştır. Ama maalesef son dönemler içerisinde Lozan’ı göz ardı eden bir yaklaşım içerisinde olmuşlardır. Hukuku tanımayan, attığı imzayı maalesef görmeyen bir yaklaşım içerisinde olmuşlardır. Yunanistan’da bulunan Müslüman Türk toplumu da Yunan hükümetinin müftü atamasına karşı onlar da kendi müftülerini seçmişlerdir. Hem İskeçe’de, hem Gümülcine’de seçilmiş müftüler görevlerini yapmaktadırlar. Halk onları meşru müftü olarak kabul etmektedir. Onlar tarafından görevlendirilen görevliler dini hizmetleri yürütmektedir. Meşru müftüler, halkın seçtiği müftülerdir. Biz Türkiye olarak meşru müftü olarak seçilmiş müftüleri görüyoruz. Yunan hükümetinin yaptığı şey hukuksuzdur, yanlıştır, keyfidir, atadığı müftüler, gayri meşru, gayri hukukidir, kabul edilemezdir” dedi.

’’HÜKÜMETİN RESMEN İFLASI ANLAMINA GELİR’’
“Selanik’te 90 yıl sonra bir caminin bayram namazında ibadete açılması, takdir edilecek bir durumdur” diyen Bozdağ, “Ancak orada bunu yaparken oradaki Türk toplumunun seçtiği müftünün görevlendirdiği imam görev yapmayınca haklı olarak Türk toplumu buna tepki koymuştur. Sonuç olarak ta Yunan hükümetinin atadığı imam, onun müezzini ve arkadaşlarıyla beraber bayram namazını kılmışlardır. Yunan hükümetinin yaptığı bu uygulama, hükümetin resmen ve fiilen iflası anlamına gelir. Oradaki Türk toplumunun hakları ve hukuklarının uluslararası hukuk bakımından da fevkalade önemli olduğunu düşünüyoruz. Hiçbir hukuksuzluk devam etmez, dileriz ki Yunanistan yaptığı bu yanlıştan tez geri adım atar. Biz şimdi Türkiye olarak bir kilisenin papazını Diyanet’ten atasak, buna Yunanistan dahil bütün dünya ayağa kalkar. Kilisenin papazını Diyanet niye atasın der. Yunan hükümetinin yaptığı haksızlık ve saygısızlıktır. Bu tasarrufların hiçbirisi hukuki değildir, Türkiye açısından kabul edilemez, Batı Trakya’daki Müslüman Türk toplumu açısından da kabul edilemez bir durum. Zaten oradaki Türk toplumu bunu kabul etmedi, meşru müftülerini seçti. Biz Türkiye olarak bunları kabul ediyoruz. Hatırlarsınız biz gayrimüslimlerin vakıf mallarını tamamını iade ettik. Yunanistan’daki ve Bulgaristan’daki hukuksuz ve haksız uygulamalara bakmadan büyük devlet olmanın, büyük millet olmanın bir gereği olarak bunu yaptık. Bundan hiçbir rahatsızlığımız da yok” diye konuştu.
(İHA)