BIST 10.056
DOLAR 32,38
EURO 34,88
ALTIN 2.399,38
HABER /  GÜNCEL

Biz ilkel diyoruz onlar sahipleniyor

Türkiye’de yeteri kadar anlaşılmadıklarına dikkat çeken Güvenç, Türk musikisiyle Avrupalı hastalara şifa dağıttıklarını ancak Türkiye’de anlaşılmadıklarını ifade

Abone ol

Türk musikisiyle Avrupalı hastalara şifa dağıtıyoruz, Türkiye’de anlaşılmıyoruz’ Türk müziğinin 6 bin yıllık serüvenini araştıran ve müzikle tedavinin sırlarını ortaya çıkaran Türk Müziğini Araştırma ve Tanıtma Grubu (TÜMATA), dünyayı kucaklamak için Türkiye’de bir merkez istiyor. TÜMATA’nın kurucusu Yard. Doç. Dr. Oruç Güvenç, “Türkiye’de; Osmanlı, Selçuklu ve Orta Asya’daki gibi müzikle terapi sağlayacak bir merkezimiz olsa dünyaya kültürümüzü anlatacak kapı açılır.” dedi. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde 2 sene çalıştıklarını dile getiren Güvenç, “Yetişmiş kadrolu eleman olmadığı için laboratuvara giremedik. Türkiye’de Sağlık ve Kültür bakanlıkları tarafından desteklenecek uygun bir mekan açılmasını istiyoruz.” dedi. Avrupa’da müzikle tedavi eden toplam 6 hastane ve merkezin olduğunu da hatırlatan Güvenç, “Avrupa’nın musikide geleneği yok. Ancak bizim en az 6 bin yıllık geçmişimiz var. Bu değerlerin kaybolmasını önleyerek gelecek nesillerin haklarını korumaya çalışıyoruz.” şeklinde konuştu. İnsanların Türk müziğini dinlemesi ve benimsemesini istediklerini kaydeden Güvenç, musikinin tarihi, kimliği ve kalitesi için laboratuvar ve atölyenin gerekli olduğuna inanıyor. Her aletin tınısının farklı olduğunun tespitini yaptıklarını belirten Güvenç şöyle konuştu: “Yeni bulunan bir alet farklı bir hastalığa ışık tutabilir. Ud, ney, rebab, kopuz gibi Türk musiki enstrümanlarıyla 21. yüzyıl insanını komadan çıkaracağız.” Negatif ve olumsuz müziklerin insanı uyuşturucuya ve alkole yöneltebileceğini sözlerine ekleyen Güvenç, hızlı ritimli müziklerin şiddet ve öfkeye neden olarak, insanı farklı boyutlara çekebileceğinin altını çizdi. “İnsanın, kendisine ve dış çevresine karşı duyarsız hale geldiğini, Türk musikisinin de daha çok arayış içinde olanlar tarafından bulunduğunu ve faydasını da onların gördüğünü” tespit ettiklerini aktaran Güvenç, sözlerini şöyle tamamladı: “Otistik, nevrotik, pasif, korkak, çekingen, sıkıntılı kişiler ile spastik özürlü kişilerde hem duyguların değişmesi hem de egzersiz vasıtasıyla hareket kabiliyetinin gelişmesi yönünde olumlu terapiler yapılıyor.” Fârâbî’ye göre musikinin psikolojik etkileri Dünyaca ünlü Türk bilgini Fârâbî’nin “Musikü’l-Kebir adlı eserinde musikinin psikolojik etkileri şöyle açıklanmaktadır: Rast: Neşe verir, felce iyi gelir, Neva: Ferahlık verir, ayrıca kadın hastalıklarında tedavi edicidir, Rehavi: Sonsuzluk hissi, baş ağrısı, moral bozukluğu, Küçek: Hüzün ve elem hastalığında, İsfahan: Kabiliyet, güven, zihni açar, rutubetten dolayı yakalanılacak hastalıklara karşı, Uşşak: Gülme, gut hastalığı, Zirgüle: Uykusuzluk, Hüseyni: Rahatlık, kardeşlik, arkadaşlık duyguları, karaciğer, mide, sıtma, Büzürk: Ateşli hastalıklar, Zirfekend: Mafsal, sırt ve bel ağrıları, Hicaz: Tevazu, hoşgörü, güven. Kaynak: Zaman