BIST 10.337
DOLAR 32,26
EURO 34,68
ALTIN 2.405,36
HABER /  GÜNCEL

BES'e 'ana dil'de takipsizlik kararı

KESK'e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) hakkında, tüzüğündeki ana dil ifadesiyle nedeniyle başlatılan soruşturmada savcı takipsizlik kararı verdi.

Abone ol

KESK'e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) hakkında, tüzüğündeki “...üyelerin kültürlerini geliştirmeyi, ana dillerini kullanmayı amaçlar” ifadesi nedeniyle başlatılan soruşturmada takipsizlik kararı verildi. Basın Savcısı Hamza Uçar, Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün suç duyurusu üzerine başlattığı soruşturmayı tamamladı. Savcı Uçar'ın takipsizlik kararında, sendika tüzüğünün 2. maddesinde yer alan “... sendika, herkesin ana dilde konuşma ve eğitim hakkını savunur” şeklindeki ifadenin, 1. Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda, “...üyelerin kültürlerini geliştirmeyi, ana dillerini kullanmayı amaçlar” şeklinde değiştirildiği belirtildi. Eğitim-Sen hakkında açılan davanın, Türkçe'den başka hiçbir dilin, eğitim ve öğretim kurumlarında ana dil olarak okutulamayacağı ve öğretilemeyeceği hükmünü içeren Anayasa'nın 42/6. maddesine dayandırıldığı anlatılan kararda, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun, Eğitim-Sen'in kapatılmasına karar verdiği anımsatıldı. Kararın gerekçeleri incelendiğinde, “ana dilde eğitim ve öğretim” istenilmesinin, Anayasa'nın 3 ve 42/6. ile 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nun 6/7. maddeleri hükümlerine aykırı olduğunun görüleceğine işaret edilen kararda, “ana dillerini kullanmayı” amaçlamanın belirtilen maddeler kapsamında değerlendirilemeyeceği kaydedildi. Takipsizlik kararında, şu görüşlere yer verildi: “4771 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'un, farklı dil ve lehçelerin öğrenilmesi için özel kurslar açılabileceğine ilişkin 11. maddesi hükmü ve ülkemizde çeşitli dillerin konuşulmakta olduğu gerçeği dikkate alındığında, sendikanın tüzüğünde ana dillerini kullanmayı istemesi nedeniyle sendika hakkında kapatma davası ve üyeler haklarında kamu davası açılmasının hakka uygun düşmeyeceği, şüphelilerin suç kastı ile hareket ettiklerine dair yeterli ve inandırıcı delil elde edilemediğinden kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.”