BIST 10.932
DOLAR 32,22
EURO 35,06
ALTIN 2.451,58
HABER /  POLİTİKA

Belediyelere kitap fırçası

Devlet Bakanı Şahin, dini bilgiler içeren kitaplar hazırlayıp dağıtan belediyeleri eleştirdi

Abone ol

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, dini bilgiler içeren kitaplar hazırlayıp dağıtan belediyeleri eleştirerek, ''Bir belediyebaşkanının, 'halkı, dini konularda aydınlatacağım' diye, kimin tarafından yazıldığı, içeriğinin doğru olup olmadığı bilinmeyen bir kitabı, vatandaşlara dağıtması,
görevi, hakkı ve haddi değildir'' dedi.

Töre ve namus cinayetleri ile kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin nedenlerinin araştırılması amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu raporunun görüşülmesi sırasında Hükümet adına söz alan Şahin, kadın ve aileden sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'nun çok arzu etmesine rağmen görüşmelere katılamadığını söyledi. Şahin, Çubukçu'nun Türkiye'de bulunan İsveç Kralı Carl 16. Gustaf'ın eşi Kraliçe Silvia'ya eşlik ettiğini kaydetti.

Türkiye'nin, kadın ve çocuklara yönelik şiddetin önlenmesi için uluslararası sözleşmelere imza attığını, ulusal düzeyde de düzenlemeler yaptığını anlatan şahin, ''Kabul etmek durumundayız ki gerek uluslararası yükümlülükler, gerek ulusal düzeyde alınan tedbirlere rağmen, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadına yönelik şiddet toplumsal bir sorun olarak varlığını sürdürmektedir'' dedi.

Şahin, kadın ve çocuklara karşı kötü muamelelerin, sanki 3.5 yıl önce başlamış gibi eleştiriler yapıldığını ifade ederek, sorunların nedenlerini bilerek, doğru politikalar üretilebileceğini söyledi. ''Evet Türkiye'de, böyle bir sorun var. Bu sorunun nedenleri üzerinde duralım, alınması gereken tedbirlerle ilgili öneriler ortaya koyalım'' diyen Şahin, bir tek yanlış ve kötü örnekten yola çıkarak, genelleme yapılmamasını istedi. ''Sizin, falan elemanınız şöyle yapmış, siz busunuz'' şeklindeki değerlendirmenin yanlış olacağını ifade eden Şahin, ''Aynı örnekleri, ben sizin için de bulabilirim. 20. Dönem'de Parlamentodaydım. Meclis lojmanlarında kalıyordum. Bir CHP'li milletvekili arkadaşımızla komşuyduk. Nikahlı eşi başka bir yerde duruyordu, nikahsız eşle birlikte yaşıyorlardı. Maalesef, biz de olur,siz de olur... Bu bir tek örnekten yola çıkarak, 'siz busunuz, böyle yapıyorsunuz' derseniz, birbirimize haksızlık etmiş oluruz'' diye konuştu.

Aile ilişkileri, evlilik, kadın-erkek haklarının nasıl olacağının,anayasa ve kanunlarda belli olduğunu belirten Şahin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının, kendilerini ve aile ilişkilerini bu yasalara göre düzenlemeleri gerektiğini söyledi.

-BELEDİYELERİN DAĞITTIĞI KİTAPLAR-

Halkı, dini konularda aydınlatma görevinin, anayasa ile Diyanet İşleri Başkanlığına verildiğini ifade eden Şahin, ''Bir belediye başkanının, 'halkı, dini konularda aydınlatacağım' diye, kimin tarafından yazıldığı, içeriğinin doğru olup olmadığı bilinmeyen bir kitabı, vatandaşlara dağıtması, görevi de değildir, hakkı da değildir, haddi de değildir. Yanlış yapmışlardır. Kim yapmışsa, yanlış yapmıştır'' diye konuştu. Bir belediyenin ne yaptığını sürekli takip edemeyeceklerini ifade eden Şahin, ''Karşımıza çıktığımda ilgili arkadaşlarımızı uyarmak, bunu yapamazsınız demek durumundayız. Nitekim parti genel merkezimiz de bu uyarıda bulunmuştur'' dedi.

-''SİZE NE, HALKIN HANGİ DİNİ BİLGİYE SAHİP OLACAĞINDAN''-

Şahin, belediyelerin, İçişleri Bakanlığı'nın vesayeti altında olduğunu belirterek, İçişleri Bakanlığı'nın da Belediye kanunlarıyla kendisine verilmeyen bir takım işleri yapan belediyelerle ilgili denetim görevini yapması gerektiğini söyledi. Şahin, şöyle konuştu: ''Yapmak da zorundadır. Sizin göreviniz bayındırlık hizmetleri yapmak. Size ne, halkın hangi dini konuda bilgiye sahip olacağı, bu konuda kitap hazırlatmak veya mevcut olan kitapları dağıtmak... Sizin
göreviniz değil ki bu... Kuşkusuz, bu bizim partimize mensup arkadaşlar tarafından da sizin partinize mensup arkadaşlar tarafından
da yapılabilir. Bunları gördüğümüzde yapacağımız şey, bu yanlışları
düzeltmektir, üstüne gitmektir. Siz görürsünüz, uyarıda bulunursunuz.
Biz de size teşekkür ederiz. 'Sağ olun, eksik olmayın, biz
görememişiz, siz fark ettiniz, bunu düzeltiyoruz' deriz. Siyaset, bir
noktada toplumdaki yanlışlıkları birlikte düzeltme sanatıdır.''

-CUMHURİYET VE NİTELİKLERİ-

Şahin, herhangi bir konu konuşulurken, cumhuriyet ve temel
niteliklerinin gündeme getirildiğini, bunlar tehlike ve tehdit
altındaymış gibi bir takım değerlendirmeler yapıldığını belirterek,
Cumhuriyet kurulalı 83 yıl olduğunu, hala Türkiye'de Cumhuriyet ve
temel nitelikleriyle ilgili tereddütlerin ortaya konulması durumunda,
birilerinin, ''Bu nasıl rejimdir ki 83 yıldır hala yerleşmedi'' diye
soracaklarını söyledi.
''Türkiye Cumhuriyeti ve temel nitelikleri, milletimize mal
olmuştur. Aziz milletimizin, ne cumhuriyetle ne onun temel
nitelikleriyle hiçbir problemi yoktur'' diyen Şahin, millettin,
iktidar ve muhalefetten tek beklentisinin, memleketin iyi yönetilmesi
olduğunu kaydetti.
''Hiç kimseyi, inançlıdır, değildir'' diye ayrıma tabi
tutamayacağını, para ve imanın kimde olduğunun belli olmayacağını
ifade eden Şahin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ayrım yaptığı
yönünde CHP'lilerin laf atması üzerine, ''Sayın Başbakanın ne
söylediğini hatırlamıyorum. Yani böyle bir ayrım yapmışsa, kim yaparsa
yapsın, yanlış yapmıştır kardeşim'' dedi.
Şahin, ''Doğru olanı, olması gerekeni söyleyelim'' diyerek, ne
hükümetimizin, ne partimizin, ne herhangi bir parti mensubumuzun, ne
halkımızın cumhuriyetle ilgili bir endişesi var'' diye konuştu.

-''LAİKLİK, DEVLETİN KARAKTERİDİR''-

Laiklikle ilgili değerlendirmelerde bulunan Şahin, dinin, toplumun
müşterek değeri olduğunu, mutlaka partiler üstü olması gerektiğini ve
hiçbir zaman siyasete alet edilmemesi gerektiğini söyledi. Şahin,
şöyle konuştu:
''Laiklik, devletin bir karakteridir. Bireylerin dini olacaktır.
hepimizin inandığı dini vardır, hepimizin bir inancı var. Din, kişinin
kendisiyle ilgili... İslam dininin muhatabı, bireydir, tüzel kişiler
değildir. Devletin, dini olmaz. Devletin konumu nedir? Dinler
karşısında tarafsız olacaksınız, her inanç sahibine eşit
davranacaksınız, her inanç sahibi o dinin gereklerini yasal çerçevede
yerine getirecek, getirmeye çalışacak. Biri ona, 'sen, niye öyle
inanıyorsun?' diyemeyecek. Bunun garantisi de laikliktir.
O nedenle, AK Parti olarak, Cumhuriyete ve onun temel
niteliklerine inanıyoruz, bunların gerekli olduğuna da inanıyoruz.
Çünkü bunlar olmadığı zaman, toplumda kargaşa olur. Dini inancından,
mezhep inancından dolayı millet birbirini boğazlar. O bakımdan
Cumhuriyet, sağlam temeller üzerine kurulmuştur. Kuranlara başta Gazi
Mustafa Kemal Atatürk olmaz üzere hepsine şükranlarımızı ifade
ediyoruz. O nedenle, 83 yıl sonra hala bunları tartışmayalım. Hala
siyasi nedenlerle puan alırız diye bunları tartışmayalım.''
Şahin, AK Parti iktidarı döneminde, kadın ve çocuklara yönelik
şiddet ile töre ve namus cinayetlerinin önlenmesi için atılan adımlar
hakkında bilgi verdi ve ''Bu, Türkiye'nin bir sorunudur. Türkiye'nin
her sorunu, bizim de sorunumuzdur'' dedi.