BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,84
ALTIN 2.394,01
HABER /  POLİTİKA

BDP'nin kazandığı 36 sandalyenin şifresi

Seçim sonuçları Güneydoğu'da AK Parti'nin BDP'yi silemediğini, BDP'nin de AK Parti'yi bölgeden atamadığını gösteriyor

Abone ol

Oktay SAĞLAM
İNTERNETHABER.COM- Seçimlerde AK Parti kadar flaş bir sonuca imza atan hareket var.  O da BDP destekli Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku adayları. 36 milletvekili ile Meclis'in yolunu tuttular. Ancak madalyonun bir de öteki yüzü var. O da AK Parti'nin "bölgeye demir attığı" gerçeği. Esas soru şu: Taraflar seçim sonuçlarını nasıl okudu ya da okumalı?

Bu sorunun doğru cevabı çözümün başlangıç noktası olacak. Birbirlerini kabullenmeleri sürecin olmazsa olmazıdır. Yeni Anayasa hazırlıklarına bu perspektifle hazırlanmaları şart. Dediğimiz gibi sancılı coğrafyada sandıktan çıkan "uzlaşın" mesajını tarafların nasıl okuyacağı önemli. Her ne kadar BDP'liler "zafer sarhoşluğunu" üzerinden atamasalar bile sonuçlar, BDP'ye "bölgenin kabadayısı" rolünü vermedi. 

SANDALYE SAYISI İLE OY ARTIŞI ÇOK FARKLI

BDP'liler 7 ilde birinci oldu hem de uzak ara. Ancak bölgenin geneli dikkate alındığında tablo ters yüz oluyor. Sandalye sayısındaki "göz kamaştırıcı artış" ile oy arasında neredeyse ters orantı çıktı. Türkiye genelinde bağımsız adaylar yüzde 6.6 oy aldı. Diğer bağımsız adaylar çıkıldığında artış bir önceki seçime göre yüzde 1'e yakın oldu. BDP seçmeni daha organize olunca, bir önceki seçimden elde ettikleri tecrübeyle "az oyla çok vekil" çıkarmasını bildiler.

GENEL OYLARDA AK PARTİ ÜSTÜN

Doğu Anadolu’da AK Parti 1 milyon 529 bin oy alırken BDP 791 bin kişinin oyunu aldı. Güneydoğu Anadolu’da 1 milyon 704 bin seçmen AK Parti’ye mühür basarken, 1 milyon 73 bin kişinin tercihi bağımsız adaylardan yana oldu.

AK PARTİ İSTEMESE BDP BÖLGENİN GERÇEĞİ

AK Parti bölgede kemikleşen BDP oylarını görmezden gelemez. Artık böylesi bir çaba en azından kısa ve orta vadede mümkün değil. "Öfkelenseler" de onlar bölgenin gerçeği. Ekonomik ve sosyal yatırımlarla çözüm arayışının nasıl sonuç vereceği meçhul. Son seçimde adaylarını zenginleştiren BDP’yi saha dışına itmek, Erdoğan’ın açılımın ilk döneminde dilinden düşürmediği “Hepinizi buraya siyaset yapmaya çağırıyoruz. Her türlü sorun mecliste çözülür” sözüyle ters orantılı.

BDP DE AK PARTİ'Yİ TANIMAK ZORUNDA

Seçim sonrası BDP’den gelen ilk işaretler olumlu değil. şu ana kadar yapıcı bir dil kullandıkları söylenemez. Terör örgütü PKK, her türlü baskıya rağmen AK Parti'yi “yöre halkının kalbinden” sökemedi. İmam hatip yurtlarına, seçim bürolarına atılan "molotofun çıkardığı ateşi seçmen sandığa attığı oyla" söndürdü. Diğer partiler eklenince bölgede, BDP’yi benimsemeyen büyük bir kitle var. Hükümete aba altında PKK’yı göstererek, 30 yıllık sorunun bitmeyeceği çok açık.

PKK ŞU AN SİPERDEN ÇIKAMAZ

Daha fazla sandalye ile siyaset terazisi ağır bastı. Şu anki atmosfer PKK'yı "mahkum" ediyor. Silahlarla hak arama zemini örgütün altından kayıp gidiyor. Sıkılacak her kurşun "ters tepen silah" konumunda. Sivil ya da askeri hedeflere olası saldırı "çatık kaşlarla" fatura Kandil'e kesilecek.

TÜRKİYE NASIL DEĞİŞİYORSA BDP DE YAPICI DİL KULLANMALI

Çünkü Türkiye 1990'lı yılların Türkiye'si değil. 17 bin faili meçhullerin olduğu bir ülke hiç değil. Köprünün altından çok sular aktı. AB'ye üyelik için masaya oturan bir hükümet, işkenceye sıfır tolerans, "asimilasyon ve inkar" politikalarının bittiğini söyleyen ve yeni Anayasa vaad eden bir Başbakan var.  15 Haziran sonrası devletin adım atmaması halinde ‘kıyamet kopar’ diyen Öcalan’ın geri adım atması işte bu ortamın eseri.

ADAYLAR ÇEŞİTLENDİ

BDP ikinci kez girdiği seçimlerde aday yelpazesini genişletti. Süryani milletvekili Erol Dora, devrimci Ertuğrul Kürkçü, muhafazakar Altan Tan ve soldan gelmeyen Şerafettin Elçi bunlardan biri. Etnik parti kimliğini koruyor, ama Türkiye partisi olma yolunda "mini bir adım" attığını söylemek yanlış olmaz. Yeni ve farklı isimler beraberinde farklı görüşleri getirecek. Bu durum beraberinde partinin "uzaktan kumanda edilmesi" güçleştirebilir.

CHP SİGORTA GÖREVİ GÖRÜYOR

Seçim öncesi Kürt sorunu konusunda sıcak mesajlar veren Kılıçdaroğlu'nun bu tavrını devam ettirecek mi? İlk sinyaller pek iç açıcı değil. Kılıçdaroğlu'nun yakın çevresine kırmızı çizgilerden bahsettiği konuşuluyor. "Sistemin gerçek partisi" olan ana muhalefetin sahaya girmesi çok şeyi değiştirebilir.

EKİM AYINDA HERKES ETEĞİNDEKİ TAŞI DÖKECEK

Yüzde 50'lik oy desteğini almış AK Parti'yi hiçe saymadan bildiğini okumak BDP'ye yarar getirmez. Aynı durum iktidar partisi için de geçerli. Oylarını göreceli olarak artıran Kılıçdaroğlu da seçim öncesi çektirdiği fotoğrafı değiştirirse samimiyet sınavından sınıfta kalacaktır. Şimdi gözler partilerin Ekim ayına kadar hazırlayacağı Anayasa taslağı üzerinde olacak.