BIST 9.952
DOLAR 32,38
EURO 34,79
ALTIN 2.431,11
HABER /  POLİTİKA

BDP ve MHP arasında 'asker' kavgası!

Geçen haftalarda Torba Yasa nedeniyle tartışmaların yaşandığı TBMM Genel Kurulu'nda bu kez MHP ve BDP arasında 'asker' krizi çıktı.

Abone ol

TBMM Genel Kurulu'nda, BDP'nin "kuşkulu asker ölümleri"nin araştırılması için verdiği Meclis Araştırma önergesiyle ilgili grup önerisinin görüşmeleri sırasında BDP ile MHP arasında "asker" tartışması yaşandı.

Meclis Genel Kurulu'nda BDP'nin 'kuşkulu asker ölümleri'nin araştırılması için verdiği araştırma önergesinin görüşülmesine ilişkin grup önerisi reddedildi. Grup önerisi üzerinde söz alan BDP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis, 2007 yılından bu yana kuşkulu asker ölümlerinin arttığını, ölümlere 'kaza, intihar, eğitim zayiatı' denildiğini kaydetti. Bu ölümlerin intihar olmadığını daha önce de söylediklerini kaydeden Halis, Şırnak'taki atış talimi görüntülerini eleştirdi. Halis "İnsanın kanını donduran görüntüler. Bu halkın çocuklarının askerde değeri yok" dedi.

EMİR KULUNDAN DA BETER UYGULAMA VAR

BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız da Şırnak'taki atış talimini eleştirdi. "Askerlik sistemine baktığımızda orada vatandaş yoktur padişahların emin kulundan da beter bir uygulama var. Dövülürsün, sövülürsün. Hepimiz askerlik yaptık. Gerçi ben 30 gün yaptım ama hayatımın en uzun günleriydi" diyen Yıldız, ordunun 'kapalı bir kutu' olduğunu ve devletin sorgulanamayan bir alanı olduğunu söyledi. Yıldız "Ne harcamalarını ne cinayetlerini ne darbelerini sorgulayabiliyoruz. Devlet içinde devlet yapılanması. Çağdışı bir yapılanma. Sorgusuz sualsiz bir yapı. Vicdani ret dediğimizde kıyametler kopuyor. AB'ye girmek istiyoruz. AB'de vicdani reddin tanınmadığı bir ülke var mı? Ya zorunlu askerlik yoktur ya zorunlu askerliğin olduğu yerde vicdani ret vardır" diye konuştu.

KUTSAL ORDU, PEYGAMBER OCAĞI DEYİP ZIRHI KOYUYORUZ ÖNÜNE

Vicdani reddi kabul eden ülkelerde zorunlu askerliğe alternatif olarak kamu kurumlarında çalışma hakkının verildiğini ifade eden Yıldız, Türkiye'de ise askerliğin zorunlu, vicdani reddin suç olduğunu kaydetti. Kuşkulu asker ölümleriyle ilgili binlerce haber olduğunu, 'intihar etti diye alnından üç kurşun yiyen' kişiler olduğunu ifade eden Yıldız, "Kutsal ordu, peygamber ocağı deyip zırhı koyuyoruz önüne. En kutsal değerimiz insan bir kenara itiliyor" dedi. Kuşkulu asker ölümlerinin araştırılması gerektiğini kaydeden Yıldız, "Bu toplumun vicdanında kanayan bir yara. Gözünüzü kulağınızı kapatsanız da toplum buna parlamentonun el koyması gerektiğine inanıyor" diye konuştu.

TSK'NIN MECLİS KÜRSÜSÜNDEN KONUŞMA YETKİSİ YOK

BDP'nin grup önerisi aleyhinde söz alan MHP Adana Milletvekili Kürşat Atılgan ise TSK'nin Meclis kürsüsünden konuşma yetkisinin olmadığını, televizyon, radyo ve gazetesinin olmadığını ifade etti. Atılgan "Bu görev hükümet edenlerin görevidir. Ne tür iddialar varsa Milli Savunma Bakanlığı gerekli yerlerden verileri alarak iddialara cevap vermelidir. TSK'yı yıpratmayı kendisine hedef seçenler görevini iyi yapıyor ama görevi yapmayanları göreve davet ediyorum" dedi.

TSK'YI YIPRATMAYA YÖNELİK ÇABALARI KINIYORUM

İntihar olaylarının tüm dünyada olduğu gibi TSK'da da olduğunu ifade eden Atılgan, intiharlarla ilgili TSK'nın derinlemesine araştırmaları olduğunu, psikologların istihdam edildiğini ve sorunlu askerlerle birebir görüşüldüğünü kaydetti. Suçlayıcı önergelerle, itham edici söylemlerle TSK'yı yıpratmaya, bölmeye yönelik çabaları şiddetle kınadığını söyleyen Atılgan, TSK üzerindeki psikolojik harekatı herkesin bildiğini ifade etti. TSK'nın operasyonel gücü yok edildiğinde buna sadece bölücü örgütün sevineceğini kaydeden Atılgan "Hükümete sesleniyorum ithamlara doğru bir şekilde cevap verin, görevinizi yerine getirin" diye seslendi.

Atılgan, Şırnak'taki atış talimi konusunda ise "Soruşturma açılmıştır. Oradaki silah arkadaşlığının, özel kuvvetlerde birbirine güvenin, komutana güvenin bir aracı gibi bir eğitim usulüdür o. Yanlış bir usuldür belki kabul ediyorum ama uç bir eğitim örneğini ve birbirine güveni pekiştiren özel kuvvetlerin eğitim aracını bu kürsüden gelip TSK'yı yıpratmak amaçlı kullanılmasına cevap vermesi gereken hükümettir" diye konuştu.

TSK GÖKTEN ZEMBİLLE İNMEDİ ORDUYA AYIP OLUYOR

Vicdani retle ilgili tartışmaları da değerlendiren Atılgan, Türkiye gibi ateş çemberi bir coğrafyada olan hiçbir ülkenin vicdani reddi kabul etmeyeceğini, bu durumda olmayan ülkelerin ise Türkiye için örnek olamayacağını söyledi. TSK'ya yönelik itham ve söylemlerin iyiniyetli olmadığını kaydeden Atılgan "TSK gökten zembille inmedi hata yapanlar olabilir ama milletin her kesiminden her coğrafyasından gelen orta ve alt sınıftan insanlardan oluşan bir ordudur.Bu orduyu yıpratmak isteyenler, emellerine engel olduğu için TSK'yı yıpratıyorlar. Bu insanlara asla ve asla imkan verilmemeli. Hata yapanları TSK, kendi mekanizması içinde doğru bir şekilde yargılar kimsenin kuşkusu olmasın" diye konuştu. TSK'da askere kötü söz söylemek ve fiske vurmanın suç olduğunu ifade eden Atılgan "Emin olun ki TSK'da kendisine teslim edilmiş olan vatan evlatlarının tırnağının kanaması komutanların uykusunu kaçırır. Bu şekildeki vicdansızca saldırılar, orduya ayıp oluyor" diye konuştu.

HERKES YARGIYA HESAP VERECEK TSK DA BUNU ÖĞRENECEK

MHP'li Atılgan'ın ardından sataşma olduğu gerekçesiyle yeniden söz alan BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız ise "Burası TBMM sayın hatibin buna alışması lazım. Hiç kimse bu halkın iradesinden daha üstün değil kimse de meclis denetiminden uzsak değil bunu öğreneceksiniz" dedi. 1 milyon kişiyi barındıran bir teşkilatın suç işlemediğini söylemenin abesle iştigal olduğunu kaydeden Yıldız "Bir tane bile olsa meclis onu araştıracak bundan hiç kimse rahatsız olmayacak. 1 milyon insanın içinde de suç işleyenler var o suçu işleyenleri soruşturmak araştırma önergesi vermek bu meclisin görevidir. Hiç kimsenin bizi iftiralarla suçlamasına müsaade etmeyiz. Orası kutsal, dokunulmaz bir alan değil, sizin için olabilir bizim için değil herkes yargıya hesap verecek. TSK'da bunu öğrenecek" diye konuştu.