BIST 10.209
DOLAR 32,36
EURO 34,80
ALTIN 2.400,12
HABER /  POLİTİKA

Baydemir Türkiye'yi şikayet etti

Osman Baydemir, KCK davasını izlemeye gelen İsveç Delegasyonu üyelerine Türkiye'yi şikayet etti.

Abone ol

İsviçre Karma Delegasyonu, Avrupa İnsan Hakları Vakfı ve İsveç Delegasyonu üyeleri, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'i ziyaret etti. Baydemir, "Önceki yıllara göre faili meçhul cinayetler, işkence ve kötü muamelede azalma var. Ama bu yerini yargı işkencesine bıraktı" dedi.

Diyarbakır'da yarın görülecek olan terör örgütü PKK'nın şehir yapılanması KCK davası öncesi aralarında İsviçre Sosyal Demokrat Carlos Sommaruga, İsviçre Yeşiller Partisi eski Milletvekili Kapsar Birkhauser, Uluslar arası AF örgütü Türkiye Kordinatörü Maya Heuscman, Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu Başkanı Souhayr Belhasen ve İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, BDP'li Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'i makamında ziyaret etti. KCK'a davasıyla ilgili görüş alışverişinde bulunan heyet üyelerine BDP'li Baydemir, yargılama süreciyle ilgili içini döktü. Baydemir, heyet üyeleriyle yaptığı ziyaret esnasında önemli açıklamalarda bulundu. 

"HUKUK SKANDALI İLE KARŞI KARŞIYAYIZ"

İddianameye bakıldığında belediye başkanlarının tutuklanmalarını gerektirecek, haklarında dava açılmasını gerektirecek hiçbir maddenin olmadığını savunan Baydemir, şöyle konuştu:

"Dava kapsamında 5 saat boyunca sorgulandım. Ve hemen ardından hakkımda yurt dışı yasağı çıkarıldı. Savcılık bana 5 saat boyunca neden DTP'nin Yerel Yönetimler Komisyonu üyesi olduğumu, neden Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi içinde yer aldığımı sordu. Evet her siyasal partide olabileceği gibi Yerel Yönetimler Komisyonu DTP'nin bir organıdır ve yasaldır. Ve ben Hasankeyf'in sular altında kalmaması için mücadele ediyorum. Bu suçlamalar ve suç isnatları gösteriyor ki bizler bir hukuk skandalı ile karşı karşıyayız. Hükümet, cezaevinde bulunan arkadaşlarımızı Avrupa'da PKK'lı oldukları yönünde propaganda yapıyor. Tutuklu siyasetçilere ilişkin tek bir şiddet suçlaması yok. Hükümetin yalan söylediğini açığa çıkarmak gerekiyor. Türkiye ve dünyada demokratik duyarlılık harekete geçmeli"

"FAİLİ MEÇHULLER BİTTİ, YARGI İŞKENCESİ BAŞLADI"

İHD Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erbey'in cezaevinde olmasından dolayı bunun çok ağrına gittiğini dile getiren Baydemir, tutukluluk kararına tepki gösterdi:

"151 sanığın birbirinden farklı değil. Ama en çok ağırıma giden, çığlık atmak isteyişimin nedeni Muharrem Erbey'in tutuklu olmasıdır. Tek suçu insan hakları mücadelesinin içerisinde yer almasıdır. Kürt sorununun çözümü şiddet araçlarında değil, legal alanda ve parlamentoda görülmelidir. Önceki yılara göre belki faili meçhuller, işkence ve yargısız infazların sayısı düşmüş olabilir. Ama buna karşın şimdi de yargı işkencesi başladı. Şu anda yargı işkencesi, yalan suçlama işkencesi ve uzatılan yargılama işkencesi başlamıştır"

"AB KÜRT SORUNUNA ESASLI YAKLAŞMIYOR"

Tutuklu siyasetçilerin Kürtçe savunma yapacaklarını ancak mahkemenin buna izin vermeyeceğini ifade eden Baydemir, ortaya çıkabilecek gerilimlerden ve atmosferden kaygı duyduğunu söyledi. Avrupa'nın Kürt sorunu ile ilgili esaslı bir yaklaşımı ve politikasının olmadığını illeri süren Baydemir, hükümetin de manüplasyonlarla Avrupa'nın güncel politikalarını belirlediğini söyledi. Baydemir bu pratiğin de Avrupa'yı Avrupa yapan insan hakları, adalet, demokrasi ve özgürlük gibi temel değerlerle çeliştiğini söyledi.