BIST 10.408
DOLAR 32,30
EURO 35,12
ALTIN 2.406,85
HABER /  GÜNCEL

Başsavcı: DEHAP PKK'ya çalışıyor

Başsavcı Ok, DEHAP'ın, PKK/KADEK ve Abdullah Öcalan ile olan ilişkisini ise şöyle açıkladı.

Abone ol

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, DEHAP'ın, PKK lehine ve terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılmamasına yönelik eylemlerinin terör örgütü ile bağını ortaya koyduğunu kaydetti.

Başsavcı Ok, DEHAP'ın temelli kapatılması istemiyle açılan davada, Anayasa Mahkemesi'nde sözlü savunmada bulundu. DEHAP hakkında kapatma davasının "teşkilat kurmadığı il ve ilçelerde teşkilat kurmuş gibi yazılı beyanda bulunarak demokratik Cumhuriyet, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine aykırı davrandığı ve hukuk kurumlarına olan güvenin sarsılmasına neden olduğu" gerekçesiyle açıldığını belirten Ok, partinin eşit konumda olmadığı partilerle, gerçeğe aykırı beyanları sayesinde eşit konuma gelerek, 3 Kasım 2002 milletvekili genel seçimlerine katılma yeterliliğini bulunduğunu kabul ettirdiğini anlattı.

Ok, seçime girme yeterliliği bulunmayan bir siyasi partinin, zincirleme sahtecilik yaparak seçimlere katılması sonucunda, seçmenlerin iradelerinin yansımasında oluşacak farklılıkları öngörmemesinin kabul edilemeyeceğini kaydetti. Ok, "Bu farklılık, seçmen kitlelerinin temsili, yasama organının ve seçim kurullarının şekillenmesi itibarıyla kamu düzenine etki eder niteliktedir. Bu nedenle eylemlerin süreklilik ve yoğunluluğu gözetildiğinde odaklılık halinin oluştuğunun kabulü gerekmektedir" dedi.

"Amaç, PKK'nın meşrulaştırılması"

Ok, DEHAP hakkında, "devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı olduğu" gerekçesiyle ek iddianameyle de temelli kapatılması istemiyle de dava açıldığını anımsattı. Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ndeki (AİHS) düşünce ve ifade özgürlüklerine ilişkin maddelere atıfta bulunan Ok, DEHAP'ın tüm eylemlerinin, Türkiye Cumhuriyeti devleti topraklarının bir kısmı üzerinde etnik milliyetçilik temeline dayalı bağımsız bir devlet kurmayı amaçlayan, bu yönde silahlı mücadele ve terör yöntemini benimseyen ve fırsat buldukça eylemlerini sürdüren, uluslararası alanda da bölücü terör örgütü olarak kabul edilen, önce KADEK, sonra KONGRA-GEL adını alan PKK ve elebaşı Abdullah Öcalan'ın korunması, savunulması ve meşrulaştırılması amacına yönelik olduğunun sabit olduğunu kaydetti.

"Davalı partinin, gerek merkez organları gerekse mali teşkilatlarınca, terör örgütünün eylemleri ve elebaşısı hakkında değil kınama, eleştiri içeren bir söylemi dahi vaki olmamıştır" diyen Ok, bunun aksine Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'ta terör örgütüne yönelik meşru hareketini önleme, terör örgütünü koruma ve kollama amacını güden söylemlerle terör örgütünün başı Öcalan'ın serbest bırakılmamasına yönelik eylemlerde bulunduğunu kaydetti.

Öcalan serbest bırakılmazsa terör eylemlerinin yeniden hız kazanacağı yönünde açık ve örtülü tehdit söylemlerine yer verildiğini dile getiren Ok, partinin, yasa dışı gösterilerde, güvenlik kuvvetlerine taş ve molotof kokteyli atması, kamu binalarına zarar vermesi, bu gösterilerde PKK ve elebaşı lehine atılan sloganlar ile taşınan pankart ve dövizlerin söylemlerdeki tehdidi desteklediğini ve terör örgütü ile bağını ortaya koyduğunu söyledi.

"DEHAP, HADEP'in devamı"

Başsavcı Ok, DEHAP'ın temelli kapatılan HADEP'in aynı eylem ve söylemlerinin devamını sağlamak amacıyla yedeği olarak kurulup, gerektiği zaman aktif hale getirildiğini belirtti. PKK'nın ülkenin toprak bütünlüğünü bozmaya yönelik 20 yıldır süre gelen silahlı ve kanlı eylemleri dikkate alındığında DEHAP'ın terör örgütüne destek mahiyetindeki söylemlerinin Anayasa ve AİHS'deki ifade özgürlüğü kapsamında kabulünün mümkün olmadığını vurgulayan Ok, şunları kaydetti: "Bölücü eylemlerin odağı olması nedeniyle kapatılan HADEP'in devamı kapsamında PKK ve Abdullah Öcalan'a davalı partinin genel başkanı da dahil, tüm teşkilatları ve partiye bağlılığı anlaşılanların eylemleriyle sağladığı savunma, koruma ve destek birlikte değerlendirildiğinde, DEHAP'ın PKK'nın siyasi kanadı biçiminde çalıştığı, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne yönelik eylemlerin odağı olduğu sonucuna kesin olarak varılmaktadır."

"Batasuna da kapatıldı"

Başsavcı Ok, PKK'ya oranla çok daha az oranda terör eylemi gerçekleştiren İspanya'daki Batusana Partisi'nin ETA'nın siyasi kanadı olduğu gerekçesiyle partililerin söylemlerine dayanarak kapatıldığını anımsattı. Avrupa Birliği Komisyonu Sözcüsü'nün "AB Komisyonu, İspanya'nın iç politikasına karışmaz ve bu konuda yorum yapmaz" şeklindeki açıklamasına dikkati çeken Ok, yıllardır silahlı terörün hedefi olan Türkiye'de, kapatılan kimi siyasi partiler hakkında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nce verilen ihlal kararlarında Türkiye'nin somut koşullarının gerektirdiği takdir marjının dikkate alınıp değerlendirilmemesini demokratik toplum düzeni bakımından isabetli görmediklerini ifade etti.

Başsavcı Ok, şöyle devam etti: "Avrupa ülkelerinin kendi sınırları içerisinde meydana gelen ve sonuçları itibarıyla Türkiye'deki olayların yanında çok hafif kalan terör eylemlerine verdikleri tepki de dikkate alındığında terör örgütünün savunucusu ve destekçisi olan davalı partinin eylemlerinin Avrupa kamu düzenine aykırılığı açıktır. Öte yandan bir siyasi partinin şiddete başvurması veya şiddeti teşvik etmesi Venedik Komisyonu Raporu'nda da belirtildiği gibi kapatılma nedenidir.

DEHAP'ın Anayasa ve Siyasi Partiler Yasası'nda öngörülen kapatma yaptırımı zorunlu, sosyal yönden gerekli olup nihai amacını paylaştığı, destek ve koruma verdiği, hatta dolaylı teşvik ettiği örgütün gerçekleştirdiği terör vahşeti karşısında orantısız ve radikal bir önlem de sayılamaz."

60 kişi için sözlü savunma isteği

Başsavcı Ok, sözlü açıklamasında DEHAP'ın temelli kapatılmasına neden olabilecek dönemin genel başkanı Mehmet Abbasoğlu da dahil parti meclisi üyeleri, bazı il başkanları ve parti üyelerinin de aralarında bulunduğu 60'a yakın kişiye de sözlü savunma yapma hakkı verilmesini talep etti. Ok, bu kişilere 5 yıl siyasi yasak getirilmesini ve partinin temelli kapatılmasını istedi.

Kaynak:ekolay