BIST 10.392
DOLAR 32,49
EURO 34,90
ALTIN 2.406,46
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan, popilist politika peşinde

Ekşi, emekli ve işçilere yapılan zamların ve İmam Hatiplerin Başbakan tarafından nasıl kullanıldığına dikkat çekiyor.

Abone ol

Başbakan Erdoğan'ın, "Popülizm felakettir" sözlerine atıfta bulunan Hürriyet Gazetesi yazarı Oktay Ekşi, bugünkü yazısında Başbakan'ın nasıl popilizm yaptığını yazıyor.

Ekşi, emekli ve işçilere yapılan zamların ve İmam Hatiplerin Başbakan tarafından nasıl kullanıldığına dikkat çekiyor.

İşte Oktay Ekşi'nin yazısı:

Hani popülizm kötüydü?

BİZ mi yanlış anımsıyoruz yoksa Başbakan Tayyip Erdoğan mı yanlış yapıyor. Doğrusu karar veremedik.

Veremedik ama hakemliği size bırakmak koşuluyla konuyu açabileceğimizi düşündük:

Sayın Tayyip Erdoğan her fırsatta ‘‘Popülizm felakettir’’ demiyor muydu?

Türkiye'nin popülist politikalar yüzünden (ki bizce doğrudur) çok büyük kayıplara uğradığını, örneğin enflasyonun belini uzun yıllar popülist politikalar yüzünden kıramadığımızı savunmuyor muydu?

Şöyle bir geriye bakınca gördük ki, ilamaşallah Tayyip Erdoğan'dan daha popülist siyasetçi bulmak hemen hemen imkansız denebilir.

Önce popülist politika nedir onu birlikte belirlemeye çalışalım:

Popülizm, kısa vadede halkın hoşuna gidecek ama uzun vadede sisteme (örneğin devletin maliyesine) gereksiz yük getirecek veya zarar verecek tutum ve tavırlara denir. Bir nevi halk dalkavukluğudur. Asıl amaç halkın yakın çıkarı değil, popülistlerin yakın çıkarlarıdır. Örneğin sırf seçim kazanmak için verilen ödünler böyledir. Bu politikaların çok görülen bir özelliği de, partinin siyaset belgelerinde pek yer almamalarıdır.

Şimdi gelelim Sayın Erdoğan'ın uygulamalarına:

Sayın Erdoğan daha Abdullah Gül'ün başbakan olduğu 58'inci hükümet döneminde dışarıdan baskıyla (aslında mali kaynak yokken) emeklilerin maaşlarına zam yaptırdı. Sonra IMF'nin ‘‘Kaynak oluşturmadan nasıl zam yaparsınız?’’ zılgıtından çekinerek çareyi ‘‘vergi barışı’’ projesiyle, içki ve sigaraya zam yapmakta ve kamu yatırımlarından vazgeçmekte buldu.

Erdoğan başbakan olunca asgari ücrete yüzde 36, emekliye yüzde 21 daha zam yaptı. Yine karşılıksız... Yine içki, sigara, akaryakıt fiyatlarını artırarak ve taşıt vergilerini yükseltip yatırımları keserek karşılık bulmaya çalışılan bir zam.

Yanlış anlaşılmamak için belirtelim... Biz bu zamlar olmasın demiyoruz. Daha fazlası da olmalı ama kaynağı önceden bulunarak olmalı.

Sadece mali konularda değil, Erdoğan'ın popülizmi örneğin bedelli askerlik isteyenleri tahrik edip ‘‘Şubelere başvurun, bizi bu yönde karar almaya mecbur edin’’ mesajlarında da net olarak ortaya çıkıyor. Belli ki onlardan oy almak için bunu yapıyor.

Ya İmam Hatip Liseleri meselesi?

Baktık Adalet ve Kalkınma Partisi'nin ne programında, ne seçim beyannamesinde, ne de hükümet programlarında ‘‘Meslek (aslında İmam Hatip) Liseleri mezunlarının üniversiteye girmeleri engelleniyor’’ anlamında tek kelime var. Ama şimdi Sayın Erdoğan konuyu diline doladı. Her yerde ‘‘Size haksızlık yapılıyor, düzelteceğiz’’ diye (aslında haksızlık yokken) popülizm yapıyor.

Popülizm illa Süleyman Demirel'in, ‘‘Onların beş verdiğine ben 10 vereceğim’’ söylemiyle yahut ‘‘Emekli yaşını indireceğim’’ vaadiyle olmaz, böyle İmam Hatip Lisesi'yle de, ‘‘Siz seçin, gerisini bize bırakın’’ söylemiyle de olur.