BIST 10.077
DOLAR 32,38
EURO 34,68
ALTIN 2.405,22
HABER /  GÜNCEL

Basında AA kompleksi bitiyor mu?

Gazetelerin, ajanslardan aldıkları haberlerde ajans isimlerini kullanmama gibi garip bir kompleksi var. Bazı gazetelerden bu kompleksi aşmaya yönelik sinyaller geldi.

Abone ol

Gazetelerin çoğu Anadolu Ajansı'ndan aldıkları haberlerde kaynak belirtmek istemezler nedense. Yenişafak Gazetesi'nin medyakronik yöneticilerinden Alper Görmüş, "Kompleks duymadan AA diyebilen gazetelerde var" başlıklı kritiğinde nadir de olsa bu kompleksi aşan gazetelerden bahsetti:

Yazı: Alper Görmüş
Kaynak:
www.yenisafak.com.tr

Gazetelerin, ajanslardan aldıkları haberlerde ajans isimlerini kullanmama gibi garip bir kompleksleri var. Özellikle yazı işlerinin eksik kadrolarla çalıştıkları pazar günü hazırlanan gazeteler bu tür haberler yönünden hayli zengin oluyor... Geçtiğimiz pazartesi, gazetelerin kimi ortak haberlerinin Anadolu Ajansı kaynaklı olduğunu, Hürriyet ve Radikal'in komplekssizce ajansın adını kullanması sayesinde öğrenebildik...

Geçtiğimiz pazartesi birçok gazetede iki ortak haber vardı ki, tümünü gözünüzün önüne serip baktığınızda bu iki haberin gazetelerin o günü kurtarmasında epeyce işe yaradığını rahatlıkla söyleyebilirdiniz... Bunlardan biri olan, Bolu Dağı Tüneli'nin bitimine 69 metre kalmasına ilişkin haber bir gazetenin (Dünden Bugüne Tercüman) manşetini bile kurtarmıştı:

"IŞIĞA 69 METRE... Günde 80 santim kazılarak inşa edilen Bolu Dağı Tüneli 2006 sonunda tamamlandığında Ankara-İstanbul arası ulaşım 3,5 saate inecek... İnşaatına 15 yıl önce başlanan Bolu Dağı Tüneli'nde ilk ışığın görünmesine sadece 69 metre kaldı. Tünelde ilk ışık ağustos ayı sonunda görünecek..." Habere iltifat eden bazı başka gazeteler de şöyle:

Akşam: "Işığa 69 metre kaldı..."
Star: "Bolu Dağı Tüneli 1,5 yıl sonra açılıyor..."
Birgün: "Tünelin ucuna son 69 metre..."

FOTOĞRAFLAR DA AYNI

Dünden Bugüne Tercüman'ın manşetinde, eliyle uzun bir viyadüğü işaret eden bir adamın büyük boy bir fotoğrafını görüyoruz... Fotoğrafaltından, onun, Bolu Dağı Tüneli Kontrol Teşkilatı Başkanı Faik Tokgözoğlu olduğunu öğreniyoruz... Aynı fotoğraf, aynı açıdan Star'da da var, Akşam'da da var...

Birgün, arka planda tünelin göründüğü, objektife doğru yürüyen dört işçinin fotoğraflarına yer vermiş. Fakat aynı fotoğraf, aynı açıyla Tercüman ve Akşam'da da var...

Uzatmayalım... Anladığınız gibi, bu, tek elden çıkmış ve gazetelere servis edilmiş bir ajans haberidir... Fakat bu gazetelere bakıp da sahibini çıkarmak mümkün değildir... Bunun için, haberi kullanan ve haberin altına "Anadolu Ajansı" ibaresini yerleştiren Hürriyet ve Radikal'e bakmak gerekiyor. (Haklarını teslim edelim: Doğan Grubu gazeteleri, "İlkeler"in bu bölümü konusunda yalnız bu yazıda sözünü ettiğimiz haberlerde değil, genel olarak hassas bir çizgi izliyorlar.)

DÖRDÜNDE DE AYNI BAŞLIK!

Sözünü edeceğimiz ikinci habere iltifat gösteren gazetelerimizin sadece başlıklarına bakmak bile, bu haberin de tek bir kalemden çıktığını göstermeye yeter:

Akşam: "Yeşil kartlık patronlar..."
Star: "Hepsi yeşil kartlık..."
Vatan: "Hepsi adeta yeşil kartlık..."
Yeni Şafak: "Yeşil kartlık patronlar..."

Biz üşenmedik aktarıyoruz, siz de üşenmeden okuyun; bakın, haberlerin flaşları da ne kadar çok benziyor birbirlerine:

Akşam: "İşadamları ile doktor, avukat, kuyumcu gibi meslek gruplarının 2005 yılı gelir vergisi beyanları, ülkede çok kazananlar olarak bilinen bu grubun da adeta 'Yeşil Kartlık' olduğunu ortaya koydu..."

Star: "İşadamları ile doktor, avukat, kuyumcu gibi meslek gruplarının 2005 yılı gelir vergisi beyanları, çok kazananlar olarak bilinen bu grubun da fakirlere verilen yeşil kartlara muhtaç olduklarını (!) ortaya çıkardı."

Vatan: "İşadamları ile doktor, avukat, kuyumcu gibi meslek gruplarının 2004 yılı gelir vergisi beyanları, ülkede çok kazananlar olarak bilinen bu grubun adeta 'Yeşil Kartlık' olduğunu ortaya koydu..."

Yeni Şafak: "İşadamları ile doktor, avukat, kuyumcu gibi meslek gruplarının 2005 yılı gelir vergisi beyanları, ülkede çok kazananlar olarak bilinen bu grubun da adeta 'Yeşil Kartlık' olduğunu ortaya koydu..."

Sanmayın ki sadece "flaş"lar böyle... Hayır, haberlerin tamamı, kimi "editoryal" kelime değişiklikleriyle tıpkısının aynısı... En yaratıcı "editoryal katkı"lar Star'cılardan gelmiş... Zaten "flaş"tan da anlayabilirsiniz bunu: "Yeşil Kart"ın fakirlere verilen bir kart olduğuna dair "ek bilgi" ve "Muhtaç olmak" gibi bir dramatik bir kelime ilavesi... Ünlem işareti de cabası...

Rakam konusunda dikkatli okurların gözünden kaçmamıştır: Ajans haberine editoryal müdahalenin asıl yapılması gereken noktada, yani 2005'in ortasında 2005 yılı gelirlerinin beyan edilemeyeceği noktasında, Vatan'cılar hariç, öbür gazeteler ajansın hatasını aynen korumuşlar. Doğrusu, tabii ki Vatan'ın "flaş"ında olduğu ve Radikal'in daha da anlaşılır bir şekilde yazdığı gibi:

"İşadamı, doktor, avukat, kuyumcu gibi meslek gruplarının 2004 yılında elde ettikleri gelire ilişkin 2005 yılı mart ayında yaptıkları beyanın bu kesimlerin ödedikleri ortalama verginin ücretlilerden hatta asgari ücretliden bile düşük olduğunu bir kez daha ortaya koydu..."

Radikal, haberin "flaş"ından da anlayabileceğiniz gibi, ajanstan gelen haber üzerinde yukarıdaki dört gazeteden çok daha fazla "oynadığı" halde, haberin dibine hiç gocunmadan "Anadolu Ajansı" ibaresini yerleştirmiş...

Hürriyet de öyle... Ne haberinin "flaş"ı yukarıdaki dört gazetede olduğu gibi ajanstan gelenin aynısı, ne de diğer bölümleri... Orada da epeyce editoryal "oynama" var, ama tıpkı Radikal gibi Hürriyet de hiç yüksünmeden "A.A." ibaresini kullanmış haberinde...

Nedense bir türlü kabul edilemiyor... Hürriyet ve Radikal gibi yapmak gazeteyi küçültmez, böylece sadece başka meslektaşların emeklerine bir nebze olsun saygı gösterilmiş olur.