BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  GÜNCEL

Başbakan'a yaranan gazeteciler

Oktay Ekşi, yeni TCK'yla ilgili kaygılarından dolayı, eleştiri oklarına hedef oldu. Ekşi, kendisini eleştirenleri, "Başbakan'a yaranmaya çalışanlar" olarak gördü.

Abone ol Oktay Ekşi, "Dağ kanunu." isimli yazısında kendisini eleştirenlere yanıt verdi. Ekşi'yi eleştirenler "Ekşi'yi kaybettik" başlıkları atınca, tepki ağır oldu. Yazar, yazısının sonunda "Başbakan'a yarananlar" tabirini kullandı. Usta gazeteci Ekşi'nin  yazısı şöyle:

Yazı : Oktay Ekşi
Kaynak :
www.hurriyetim.com.tr

ANAYASAYA inanırsanız bu ülkede bir hukuk devleti var. Eğer hukuk devleti var ise bu memleketin anayasasına herkesin saygı göstermesi zorunlu.

Ama uygulamaya bakarsanız, özellikle ortaya çıkan son telekulak rezaletine bakıp da bir karar vermek zorunda kalırsanız, bu ülkede hukuk devleti kurallarının değil, olsa olsa dağ kanunu kurallarının geçerli olduğu sonucuna varırsınız.

Çünkü Anayasa ‘herkesin haberleşme hürriyetine sahip olduğunu’ söylemekle kalmıyor, ‘haberleşmeninin gizliliği esastır’ da diyor.

Ama bakıyorsunuz ki varlığını aynı Anayasa’dan alan ‘polis’ teşkilatı ile Milli İstihbarat Teşkilatı yasaların kendilerine tanıdığı yetkiyi aşarak ülkedeki tüm telefonları, internet haberleşmelerini, kısaca birbirimize bilgi iletmek için hangi aleti kullanıyorsak oradaki mesajı kendi süzgeçlerinden geçirir dururmuş.

Anayasa’nın ‘özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulmaz’ diyen 20’nci maddesi var ya... Kendilerini hiç bilmediğimiz ve ihtimal hiçbir zaman da öğrenemeyeceğimiz devlet görevlileri o özel yaşamımızın yıllardır ırzına geçerler, her türlü gizlimizi utanmadan öğrenirlermiş de haberimiz yokmuş.

Neden?

Çünkü muhteremler kuşkulandıkları suçluları kıskıvrak yakalamak için kendilerine yasayla tanınmış olan hak ve yetkiyi düpedüz kötüye kullanarak yargıya başvurmayı, oradan aldıkları ‘herkesin özel dünyasına istediğiniz kadar burnunuzu sokabilirsiniz’ hüccetiyle; hukuku, temel insan haklarını, kişilik haklarımızın en kutsallarını ayaklar altına almayı olağan sayarlarmış.

Bu yetki suiistimalinin nasıl yapıldığı bugünkü Hürriyet’te var. Bir yetkili şöyle demiş:

‘Diyarbakır’da bir suikast ihbarı alındı, telefonları izleme kararı için mahkemeye gidildi. Ancak hedefin Diyarbakır’ı terk etmesi halinde elden kaçacağı kuşkusuyla Türkiye geneli için izin istendi. Her ilden karar almaya kalkarsak yakalamak mümkün değildi. Ayrıca cep telefonunun merkezi de yok.’

Demek istiyor ki: ‘Mahkemenin kararı yalnız Diyarbakır sınırlarında geçerliydi. O yüzden mahkemeden Türkiye geneli için izin istendi.’

Peki bu durum ülkedeki tüm telefonları izlemeyi mi gerektiriyor?

Elbet değil... Ama siz yetki verir onun nasıl kullanıldığını denetlemezseniz varacağı yer bu olur.

Not: Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan’a Yeni Ceza Yasası’nın iletişim özgürlüğünü kısıtlayan hükümlerinin ülkemize de, iktidara da yarar sağlamayacağını ifade eden ve dün basında yayınlanan açık mektubumuzda Adnan Menderes’in de aynı yanlışı yaptığını anımsatmamız, Başbakan’a yaranmak isteyen bazılarını çok rahatsız etmiş olmalı ki ipe sapa gelmez bir gerekçeyle ‘Oktay Ekşi’yi kaybettik’ başlıklı haber yayınladılar. Ne olduklarını sergilediler.

Oktay Ekşi yaşıyor. Sağlığı ve olanağı elverdiği son güne kadar da inandıklarını savunmaya devam edecek.