BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  DÜNYA

BAKANLAR FATİH İÇİN BİR ARAYA GELDİ

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Fatih Sultan Mehmet’in yüce şahsiyetinin ayak izlerini takip eden bir siyaset yürüttüklerini ifade ederek,...

Abone ol

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Fatih Sultan Mehmet’in yüce şahsiyetinin ayak izlerini takip eden bir siyaset yürüttüklerini ifade ederek, “Bu devlet, kökü asırlara doğru inen köklü bir siyaset geleneğinin devlet geleneğinin şahikası olan Osmanlı Devleti’nin mirası üzerine kurulmuştur” dedi.
Fatih Sultan Mehmet’in 532. ölüm yıldönümü nedeniyle, Gebze Hünkar Çayırı’nda tören düzenlendi. Törene Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Kocaeli Valisi Ercan Topaca, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker ve binlerce vatandaş katıldı.
Törende bir konuşma yapan Bakan Davutoğlu, Fatih Sultan Mehmet’in ayak izlerini takip eden siyaset yürüttüklerini ifade ederek şöyle konuştu: “Yürüttüğümüz siyasete hakaret edasıyla Yeni Osmanlıcılık nidasıyla itham cümleleri kullananlar oluyor, hem içeride hem dışarıda. Bre gafiller, Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşı olmaktan, bakanı olmaktan, hadimi olmaktan gurur duyduğumuz bu devlet, konjonktürel şartlarda çıkmış nevzuhur bir devlet değildir. Bu devlet kökü asırlara doğru inen köklü bir siyaset geleneğini, devlet geleneğinin şahikası olan Osmanlı Devleti’nin mirası üzerine kurulmuştur. Ve biz o mirasın sahipçisi olmakla sadece gurur duyarız. Kim ne derse desin."

"ONUN AYAĞININ TOZU OLMAK..."
Fatih Sultan Mehmet Hanın o şahika devletin zirve şahsiyeti olduğunu anlatan Davutoğlu, "Nebiler nebisinin öğüdüyle müjdelediği bir sultanın takipçisi olmak, onun adıyla anılmak bizim için en büyük onurdur. Onun ayağının tozu olmak bizim için sadece ve sadece şereftir. İşte burada kim ne derse desin tekrar ederek söylüyoruz, ’biz bu yüce sultanın, bu ulu hakanın, bu cihana hükmeden hünkarın, bu bilgehanın davasının takipçisiyiz. Bu davanın takipçisi olacağız, Din-i İslam’ın mücerret hedefi hep adalet olmuştur. Bundan sonra da biz bu davanın takipçisiyiz. Biz bu aşkın takipçisi olacağız. Bu aynı aşkın aşığı olacağız, aynı aşkın yolcusu olacağız.”
Geçen hafta Kazakistan’da Hoca Ahmet Yesevi’nin huzurunda olduğunu ifade eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün Hünkar Çayırı’ndayım. Hoca Ahmet Yesevi’nin huzurunda Türkistan’da, onun 63 yaşına geldikten sonra gözünü aydınlığa kapattığı ve çekildiği çilehanede kalmak şerefine nail oldum. İşte oradan buraya bu mesajı getiriyorum. Bu aşk ebediyete kadar sürecektir. Fatih Sultan Mehmet’i Fatih Sultan Mehmet yapan Akşemsettin, onun hocası Hacı Bayram-ı Veli, onun hocası Hoca Ahmed Yesevi bizim çizgimizi temsil eder. Sadece onlar temsil eder, biz onlarla gurur duyarız" diye konuştu.

"ONUN BİLGİSİNİN TALEBESİYİZ"
Fatih Sultan Mehmet Han’ın, o bilge sultanın takipçisi olduklarını anlatan Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Onun bilgisinin talebesiyiz, onun külliyesinin talebesiyiz ve biz Fatih Sultan Mehmet Han’ın kurduğu şehirlerin, inşa ettiği mescitlerin hadimiyiz. Bütün büyükelçilerimize, Balkanlar’daki büyükelçilerimize ve bütün diyarlardaki büyükelçilerimize verdiğimiz talimat şudur. ’Ecdad mirası olan tek bir mescitten, tek bir köprüden, külliyeden, aş evinden, tek bir taş sökülse dünyada ve ahirette hesabını veririz. Onun için bunları sonuna kadar muhafaza edeceğiz’. Biz onun idare olarak gerçekleştirdiği adaletin takipçileriyiz. Nerede mazlum varsa onun yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz. Nasıl ki ulu sultanın fermanıyla fethettiği diyarın Hıristiyanlarına huzur ifade etmiş ve tahaayyüd etmişse biz de onun Hünkar Çayırı’ndan bütün dünya mazlumlarına şunu tahayyüd ediyoruz. Nerede olursanız olun. Kudretli ve şefkatli devletimiz yanınızda olacaktır. İster Filistin’de, ister Suriye’de, ister Myanmar’da, ister Somali’de. Nerede bir mazlum varsa onun yanında, onun kalbinde, onun duasında olmaktır bizim siyasetimiz. Çünkü Fatih Sultan Mehmet Han’ın hükmü fermanı budur. Biz bu fermana uyacağız. Ve son olarak işte bu Hünkar Çayırı’ndan o yüce sultanın, o bilge hakanın maneviyatına sesleniyorum. Nasıl ki sen bir Anadolu Devleti, kısmi bir Rumeli Devleti olarak görülen Osmanlı Devleti’ni, Devlet-i Aliye-yi Osmaniye olarak bir cihan devleti haline dönüştürdün. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bir uzun savaşlardan sonra Anadolu’ya sığınarak kurduğumuz bu devleti cihan devleti haline çevirmekte boynumuzun borcudur Bu gerçekleşene kadar bize uymak haramdır. Bize durmak beklemek, başkalarının telkin ettiği gibi ’Bekle Gör’ politikaları takip etmek haramdır. Bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Fatih Sultan Mehmet Han’ın davası davamızdır. Aşkı aşkımızdır. Bilgisi irfanı kutsal emanetimizdir. Adaleti, şehirleri yolumuzdur, işaretimizdir. Ve yüce devleti 21. yüzyıla taşıdığımız bu devletimizdir. Son olarak bu yüce Hakan’ın maneviyatına sizler adına sesleniyorum. Ey sultanlar sultanı, ey Yüce Han, Yüce Hünkar, Bilge Sultan, makanın cennet olsun, ruhun şad olsun. Sen seni müjdeleyen ve öven yüce peygambere komşu ol. Bize de sana komşu olmayı Rabbim nasip eylesin”
Konuşmaların ardından Bakanlar Davutoğlu ve Ergün, Hünkar Çayırı’nda toplanan binlerce vatandaşla birlikte çimlerin üzerinde Fatih Sultan Mehmet için gıyabi cenaze namazı kıldı.
(İHA)