BIST 10.277
DOLAR 32,32
EURO 34,81
ALTIN 2.407,11
HABER /  POLİTİKA  /  MHP

Bahçeli'den Erdoğan'a zor soru

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında partililere seslendi...

Abone ol

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti iktidarını Pozantı M Tipi Cezaevi'nde çocuklara tecavüz iddiaları, Adıyaman'da alevi vatandaşlarının evinin işaretlenmesine iktidar kanadından gelen  "Çocuk oyunu işi" açıklamasını ve Diyarbakır'da toprak altından çıkan kafataslarına sorumlusu olarak Başbakan Erdoğan'ın MHP'yi üstü kapalı olarak adres göstermesi üzerinden hedef aldı.

Oslo'daki görüşmelere de atıfta bulunan MHP lideri Bahçeli, Başbakan Erdoğan'a da bir soru sordu:

"Bu vesileyle Erdoğan'a sormak istiyorum. Sorun net ve açıktır. MİT eski Müsteşar Yardımcısı'nın dile getirdiği, PKK tarafından yerleştirilen bombalar, hangi şehirlerimizdedir. Bu konuda tedbir alınmış mıdır? Başbakan buna cevap vermelisin, sorumuzu hasır altı yapmaktan vazgeçmelisin!"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında partililere seslendi

İşte konuşmasının önemli satırbaşları...

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ

Zamanlarında görmezden gelinen çıkışlar, itirazlar ve istekler sonraki yıllara ve asırlara yön ve ruh veren insanlık dönemeçleri olmuşlardır. Bu tarihi dönüm va akış noktalarını sıradan vakalar zinciri olarak algılamayıp, yarınların mimarları olarak görmek lazımdır. İşte 8 Mart dünya Kadınlar günü böyle bir anlayışın kabulüne dayanan vicdan platformudur.

Bu tarih kadınların eşit haklara sahip olabilmek için hangi badirelerden geçtiklerini net olarak bize göstermektedir. Aynı zamanda 8 Mart geçmişte zor şartlar altında düşük ücretlere, köleleştirmeye karşı bir direnmedir ve semboldür. Kadın hakkının aslında bir insan hakkı olduğunu apaaçık vurgulayan bir görüş derinliğinin farkıdır.

Kadınları sadece belirli hafatalarda hatırlamak, onları avutmak, bizzatihi taşıdıkları insanlık değerlerine haksızlık olacaktır. Kadın varlığının hayatımızda büyük bir etkisi ve payı vardır.

Türk kadını, yeri gelmiş cepheye taşıdığı mermiyi tülbentiyle korumuş, kuruluş mücadelemizde nabız atışı olmuştur.

Nedeni ne olursa olsun, kadına yönelen vahşi saldırılar ciğerlerimizi dağlamaktadır. Hergün bir yenisini duymaktan, gazete sütunlarında görmekten bıktığmıız vahşet manzaraları dayanma sınırlarımızı çoktan aştı. Caniliğin eli kanlı failleri, kadınların canına kıymakta, toplumu terörize etmektedir. Kadına yönelik şiddet ve zulmü redderiyor, fail ve taraflarını kınıyorum.

Artık, bu eziyetin eşkıyalığın son bulmasını ve AKP hükümetinin de günü kurtarmaktan başka bir işe yaramayan duruşundan vazgeçmesini diliyorum.

Parti olarak milli ve manevi değerlerin korunmasında ve yaşatılmasında, milli bütünlüğün ilerletilmesinde, aile kurumunun vazgeçilmezliğine içtenlikle bağlıyız.

2011 seçim beyannememizde yer bulduğu gibi kadınlarımızın her alanda saygınlığının artırılmalı, eğitim seviyeleri yükseltilmeli, karar alma mekanizmalarında daha fazla yer almalı.

Pozitif ayrımcılık lafta bırakılmamalı, ekonomiden sivil topluma, sanattan sivil topluma, göründükleri ve kapladıkları alan daha çok artırılmalıdır. hat ve özgürlüklerini kısıtlayan çağdışı uygulamalara süratle son verilmelidir.

Kadın varlığını zenginlik ve problemlerini gidermenin insani bir vazife olduğu inancıyla, bu sorunları kökünden bitirmek öteleyemeyeceğimiz bir vecibedir.

MHP bu anlayışın izdüşümünde Türk kadınının yanında daha kararlılıkla ve samimiyetle duracak ve üzerine düşeni yerine getirecektir.

GÜNDEM DEĞERLENDİRMESİ

Hepinizin şahit olduğu üzere Türkiye kritik olduğu kadar sıkıntılı bir sürecin içinden geçmekte, güvenilir bir ülke olmaktan uzaklaşmaktadır. Belirsizlik ve şaibelerin yoğunlaştığı bir dönemin sancılarını yaşamaktadır.

Bize göre 3 başlık hızla değerlendirilmeli. birincisi ve en önemlisi Pozantı M Tipi Cezaevi'nde yaşandığı idida edilen akılları durduran vakalar zinciridir. Cezaevinde bulunan çocuk mahkumlara karşı işlene suçlar, taciz ve tecavüz ihbarları ile ilgili haberler tüm dikkatleri çekti.

İleri demokrasi döneminde vuku bulan ve okul ve yurtlarda art arda patlayan bu skandallar hızla artmaktadır. Her ne hikmetse bu çürümüşlüklerin ardı arkası kesilmemiş, bu alanda gönül rahatlatan bir gelişmeye tesadüf edilememiştir.

Bu kirliliğe bulaşanları görevden alma, adli takibatlar henüz caydırıcı olmamıştır. Konunun düşündürücü diğer yanı da adı geçenlerin AKP'nin tayin ettieği kokuşmuş kişiler olmuştur. Zinayı suç olmaktan çıkaran hükümet etme anlayışı için bunlar son derece normaldir

Utanç verici bu tablo iktidarın gevşek ve cesaretlendiren uygulamalarından feyz almıştır.

Hiçbir vicdanın kabul edemeyeceği bu tablo, AKP yönetiminin alnına yazılmıştır. Çetelerle darbecilerle sözde mücadele ettiğini ifade eden sözde hükümet bilincini kaybetmiştir.

Buna dur demek lazımdır. Pozantıdaki pisliğin, insanlık dramı nakillerle önlenemez. Bu kez de Sincan'da aynı şey yaşanırsa bu çocuklar nereye sevkedilecektir.

Hastalıklı ruhların cezasız kalmamaları için her türlü tedbir bir an önce alınmalıdır. MHP bu konunun takipçisi olacak ve peşini bırakmayacaktır.

ALEVİ EVLERİNİN İŞARETLENMESİ

Geçtiğimiz günlerde Adıyaman'da yaşayan Alevi evlerine işaret konulması bizi de bir hayli endişelendirmiştir. Mezhep temelli bir kaosun sürekli ilerlemesi, ülkemizin hassasiyet derecesini de artırmış, korkularımızı bilemiştir. Yakın geçmişimizde acı deneyimler, haketmetdiğimiz olaylar yaşanmıştır.

Kışkırtmalar ve tertipler, bir kaşık suda çıkarılan fırtınalar hepimizi olumsuz etkilemiştir. Bizim anlayışımızda Türk milletinin her ferdinin birbirinden üstünülğü yoktur. Ay yıldızlı bayrağımızın etrafında toplanan, vatanımıza evi gibi bakan, tarihimize toz kondurmayan herkes, bizim için yeri doldurulamayacak bir değerdir, İster alevi, ister sünni olsun.

AKP'Lİ BAKAN TATMİN ETMEDİ

Alevi islam inancına sahip vatandaşlarımızın evlerine işaret konulmasının ardındaki gerçeğin aydınlanmasını acilen bekliyoruz. Çocuk işi olduğu açıklaması da bizi hiç tatmin etmemiştir. Bu sığ ve basit izahat bizi teskin edici değildir. Çocukça bir iş olsa bile, arkasındaki varsa azmettirici unsurlar bulunmalıdır.

Eline tutuşturulan suç aletleriyle sokakları savaş alanına çeviren çocukların arkalarında kimlerin durduğu herkesin malumudur.

Temenni ederiz ki Adıyaman'da yaşananlar çocuk işi olsun ve bir oyundan ibaret olsun.

Alevi islam inancına sahip vatandaşlar bilsinler ki can bildiklerimizi biz ayırmayız. Çünkü biz alevi kardeşlerimizin hakkını her şart altında savunuruz, sahipleniriz ve Alevileri bağrımıza basarız. Gelin canlar bir olalım, iyi olalım, diri olalım. Etnik ve mezhep huzursuzluğundan ganimet bulanlara el ele vererek Türk milletinin kudretini bir kez daha gösterelim.

BOMBALI SALDIRILAR

Ne büyük bir densizliktir ki, PKK'nın dağdaki militanları, şehirlerdeki uzantıları, hainliklerine ara vermeden devam etmektedir. İstanbul Sütlüce'de yapılan saldırının ardından, Yargıtay binası önünde bomba patlatmıştır.

Bu gelişmelerden şehirlerimizin terörist saldıların hedefine tam olarak yerleştiği anlaşılmaktadır.

Bununla birlikte kanlı eller, hükümete bombayla mesaj vermekte, dayatmalarının, ihanet tekliflerinin kabul edilmesini istemektedir. Her an her yerde hunhar saldırıları yapabileceklerini, gerekirse yürütme ile yargı binasını bombalayacaklarını anlatmaktadırlar

Bu vesileyle Erdoğan'a sormak istiyorum. Sorun net ve açıktır. MİT eski Müsteşar Yardımcısı'nın dile getirdiği, PKK tarafından yerleştirilen bombalar, hangi şehirlerimizdedir. Bu konuda tedbir alınmışmıdır. Başbakan buna cevap vermelisin, sorumuzu hasır altı yapmaktan vazgeçmelisin.

Bölücülüğün fitne merkezlerinin biri olan Demokratik Toplum Kongresi'nin bir toplantısında sözde kürt marşı denen bir kepazeliğe tanık olunmuştur. Türk milletine açıkça meydan okunmuştur. 24 Mart 2010 da da aynısı olmuş, AKP'li bir milletvekili bu marşta ayağa kalkmış ve saygı duruşunda bulunmuştu.

DİYARBAKIR'DAKİ KAZILAR

Belirsizliğe mahkum edilen cinayetler ortaya çıkarılsın. Başbakan Erdoğan bu kazılardan rahatsız olduğumuz söyleyerek sığ aklıyla bizi zan altında bırakmaya çalışmıştır. Sayın Başbakan kemikler çıktı, kafatasları bulundu tebrik ediyoruz.

KEMİK TÜCCARI OL

Ama bu kemikler senin beklediğin, provokasyon malzemesi yaptığın kemikler değildir. Sen kemiğin derdinde ol, biz gerçeklerin peşinde olalım. Sen inanç tacirliği yaptığın gibi, kemik tüccarlığına soyun.

HALK SANDIK ALTI YAPACAKTIR

Türk halkı gün gelecek inşallah AKP'yi sandık altı yapacaktır.