BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  POLİTİKA  /  MHP

Bahçeli kime 'şark kurnazı' dedi?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli başörtüsü özgürlüğü konusunda CHP'ye sert salvolar göndedirken, AK Parti'ye açık çek verdi.

Abone ol

İNTERNETHABER.COM - MHP Lideri Devlet Bahçeli başörtüsü konusunda CHP'yi 'şark kurnazlığı' ile suçlarken çözüm için AK Parti hükümetine açık çek verdi. AK Parti'yi adım atmaya çağırdı...

Bahçeli hedef tahtasına koyduğu CHP ile ilgili şunları söyledi: Referandum öncesinde sırf siyasi kaygılar gözetilerek ‘Başörtüsü sorununu biz çözeriz’ diyerek ortalığa atılmak ve arkasından bu meselenin akıbetini, mesela, seçim barajının düşürülmesine ya da YÖK meselesine bağlamak esasında başörtüsü sorununu çözmemek için oluşturulan şark kurnazlığından başka bir anlam ifade etmeyecektir.

AKP DÜŞMANLARA ÇANAK TUTUYOR

Konuşmasının ilk bölümünde Cumhuriyet Bayramı'nı kutlayan Bahçeli'nin eleştirilerinden AK Parti hükümeti de nasibini aldı. Cumhuriyet düşmanlarına AK Parti'nin çanak tuttuğunu iddia eden Bahçeli sözlerinde sert ifadelere yer verdi:

Milletimizin acısını paylaşmayanlar, sevincine ortak olmayanlar şimdi kalkıp, hiçbir katkıda bulunmadıkları Cumhuriyet’i yıkmak için tertipler içine girebilmektedirler. Böylesi alçaklığı da, demokrasi ve özgürlük kisvesi altına saklamaktan hicap duymamaktadırlar. Ve buna da AKP hükümeti sessiz kalmayı yeğlemektedir.

TÜRK MİLLETİ'NİN TEK MİLLİ MARŞI VAR

İsim vermeden BDP'ye yüklenen Bahçeli, sözkonusu ettiği partinin kongresinde okunan marşa dikkat çekti:

Ankara’da bölücü menşeli bir siyasi partinin kongresinde, Türkçe dışındaki bir başka dilde marş okunmuş ve burada konuk olarak bulunan iktidar partisine mensup milletvekilleri bu marşı ayakta dinleyecek kadar alçalmışlardır.Şanlı bayrağımızın dahi salona asılmadığı bir kongrede, ayakta kimlere saygı gösterilmiştir? Bu neyin marşıdır ve kime aittir?Hayatlarında bir kez olsun gözleri yaşararak, ruhları kabararak kutlu İstiklal Marşımızı dinlememiş bu zevatların, bölücü taleplerin dillendirildiği yerlerde huşuyla saygı duruşuna geçmeleri, Cumhuriyetimizin yıl dönümünde rezalet ve küstahlık olarak her daim hatırlardan çıkmayacaktır. Türk milletinin bir tane marşı vardır ve o da şehitlerin aziz hatıralarından feyz alarak yazılmış İstiklal Marşımızdır.

BAŞBAKAN ERDOĞAN'A AĞIR SÖZLER

Başbakan Erdoğan'ın PKK'yla pazarlık yaptığı iddialarına sert tepki vermesini değerlendiren Bahçeli üslubunu daha da ağırlaştırdı: 

Referandum öncesinde AKP ile PKK arasındaki ilişkiye ve müzakereye dikkat çekerken, Başbakan kendisinden geçercesine bunu reddetmiş ve bu iddiayı şerefsizlikle suçlamıştı. Görüldüğü kadarıyla,  PKK terör şebekesinin aldığı eylemsizlik kararı, AKP hükümetiyle karşılıklı mutabakat çerçevesinde olgunlaşmıştır. Tarafların uymak ve uygulamak üzere, birbirlerine taahhüt ettikleri hususlar olduğu açıklamalarla ortaya çıkmış ve altı konu hakkında anlaşmaya varıldığı belirginleşmiştir.Bu demektir ki, PKK, AKP’yle masaya oturmuş ve kan üzerinden pazarlık yapmıştır.AKP hükümeti de buna çanak tutmuş ve zillete boyun eğmiştir.Şimdi sıra kimin şereften mahrum olup olmadığı konusuna gelmiştir.Başbakan Erdoğan bize şerefi ve haysiyeti öğretecek kadar sicili ve niyeti berrak biri değildir ve kötü sözlerini aynısıyla kabullenmek durumundadır.

CHP BAŞÖRTÜSÜNDE SAMİMİ DEĞİL

Ana muhalefet partisinin başörtüsü çözümü konusunda samimiyetsiz olduğunu öne süren Bahçeli, CHP'yi şu sözlerle suçladı:

AKP’nin yanında yer almak için içten içe heveslenen ana muhalefet partisi CHP’nin de, başörtüsü yasağının kalkması konusunda gerekli istek ve samimiyete sahip olmadığı bugüne kadar ki gelişmelerden belli olmuştur.Her meselede, başı ve sonu belli olmayan bir siyasi yaklaşımla, ‘önce ben yaparım’ diyerek öne çıkan ana muhalefetin, şimdiye kadar temel sorun alanlarına yönelik olarak hiçbir değerli fikir beyan ettiğine şahit olunmamıştır.Ne yazık ki CHP, AKP’yle birlikte milletimizi hayal kırıklığına uğratmakta ve anlayışındaki bulanıklıkları özellikle başörtüsü konusunda fazlasıyla açığa çıkarmaktadır.Öyle ki çarşaf giymiş hanımefendilere parti rozeti takarak, samimiyet ve siyasi dürüstlük ispat edilemeyecektir.

BAŞÖRTÜSÜNDE AKP'YE AÇIK ÇEK

Başörtüsünün çözümü konusunda AK Parti'ye adım atma çağrısında bulunan Bahçeli, bu konuda kendilerine düşen ne varsa yapacaklarını şu sözlerle anlattı:

Tekraren ifade etmem lazım gelirse; biz, iktidar partisi AKP’yle 2008 yılında yaptığımız mutabakatın tüm unsurlarına bağlıyız.Ve başörtüsü sorununun da bu kapsamda ele alınıp çözüleceğine inanmaktayız. CHP’nin uzlaşma sürecine aktif katılımı olmadığı takdirde, AKP’nin daha önceden belirlediğimiz esaslar çerçevesinde TBMM çatısı altında başlatacağı girişimi her şart altında desteklemeye hazır olduğumuzu taraflarına duyurmak isterim. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu konuda hiçbir siyasi hedef ve çıkar gözetmeden, başörtülü kızlarımızın eğitim hakkının engellenmesine mutlaka dur demenin vaktinin çoktan geldiğini düşünüyoruz. Ve AKP’yi adım atmaya davet ediyoruz.

BAŞSAVCI YALÇINKAYA'YA UYARI

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın 'başörtüsü düzenlemesi laikliğe aykırıdır' şeklindeki sözlerine şiddetle karşı çıkan Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü:

Laikliğin en önemli teminatı; vicdan, inanç, din ve din dışı her türlü inanış konusundaki özgürlüğü sağlaması ve güvenceye almasıdır.

Buradan hareketle, başörtüsü sorununun çözümüne yönelik girişimlerin laikliğe aykırı olduğunu iddia etmek ölçüsü kaçmış ve insafla bağdaşmayan bir yaklaşım olacaktır.

Bu itibarla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamayı kabul etmemiz mümkün değildir.

21 Ekim 2010 tarihinde yaptığımız basın açıklamasında vurguladığımız gibi, TBMM üzerinde “yargı kayyumluğu” tesisi anlamına gelecek bu tip açıklamaların TBMM’nin görev ve yetkilerine kabul edilemez müdahaleler olacağı da açıktır.

ALMAN CUMHURBAŞKANINA TEPKİ

Geçen hafta TBMM'de bir konuşma yapan Alman Cumhurbaşkanı'nın sözlerini eleştiren Bahçeli devamla şunları söyledi:

Başta Kıbrıs olmak üzere, Ermenistan sınırının açılması meselesine kadar konuk Cumhurbaşkanı görüşlerini dile getirmiş ve tespitlerini sıralamıştır.

Şunu söylemeliyim ki, Sayın Cumhurbaşkanı’nın düşünce ve yaklaşımlarına elbette saygılıyız.

Ancak, Türkiye Cumhuriyeti başkalarının teşviki, cesaretlendirmesi ve yol göstericiliğiyle yürüyecek ve mesafe alacak kadar sonradan olma ve gevşek ilkeleri olan bir devlet değildir.

Aksini düşünenler elbette yanılmaya ve yanlışa düşmeye mahkûmdur.

Konuşmasında ne hikmetse, kültürel çoğulculuktan bahseden Almanya Cumhurbaşkanı; sıra Almancanın öğrenilmesi ve Alman yaşam biçiminin kabul edilmesiyle ilgili değerlendirmeye geldiğinde tavizsiz bir duruş sergilediği görülmüştür.

Bu bakış açısı tabii olarak kendi ülkesinin ve milletinin hak ve menfaatlerini savunan ve Almanlığı merkezine koyan bir devlet adamı için önemlidir ve bir aşamaya kadar saygıdeğerdir.

Ne var ki kendi devlet, millet gerçeklerinden ve ilkelerinden ödün vermeyen bu zihniyet sahibinin, Türk milleti için aynı hassasiyeti göstermiyor olması da çelişkili ve çifte standartlı bir Batılı yaklaşımı olarak hafızalarımıza kazınmıştır.

VATANDAŞ GRAMLA KUŞBAŞI ALIYOR

Konuşmasının son bölümünü ekonomiye ayıran Bahçeli gelinen noktayı şöyle özetledi:

Artık insanımızın domates almaya bile gücü yetmemektedir.Salatalar, yemekler renksizleşmiş; ekmeklere katık yapılan domates evlere girmez olmuştur.Etin zamlı satışı devam etmekte; kıyma, kuşbaşı gramla alınmaktadır.İnsanımız yeterli ve olması gerektiği gibi beslenmekten şimdilik çok uzaktadır.Çocukların kursaklarından, sağlıklı olabilmeleri ve iyi yetişebilmeleri için gerekli ve zorunlu gıdalar geçmemektedir. Anneler perişan, babalar çaresiz, dedeler ümitsizdir.Bu kara tablo AKP’nin eseridir ve hala ekonomideki gelişmeden, büyümeden bahsetmekten geri durmamaktadır.Bir tarafta pembe tablolarla milletimizi kandırmayı sürdürmeye çalışan, diğer tarafta da varlıklarımızı satarak ekonomiye moral vermeye çalışan AKP’nin saklayacağı ve gizleyeceği hiçbir şey kalmamıştır.