BIST 9.917
DOLAR 36,28
EURO 37,94
ALTIN 3.422,03

Bağıra bağıra geldi yangın!

Bolu Kartalkaya kayak merkezinde 237 kişinin konakladığı otelde çıkan yangında şu an itibariyle saat 23.23’de can kaybı 76’ya yükseldi. 12 katlı Grand Kartal Otel'de saat 03.30 sıralarında çıkan yangın faciaya dönüştü. Sömestr tatili nedeniyle 237 kişinin konakladığı otelde can pazarı yaşanırken bazı müşteriler panikle camdan atladı.

Böyle büyük bir otelde yangın merdiveninin, her katta yangın tüplerinin olmaması, duman ve alev dedöktörünün olmaması, otomatik sprink yangın söndürmenin olmaması can aldı.

Ortada bağıra bağıra gelen bir sorumsuzluk var.

Suç var,

Suça ortak olma var.

Failler var.

Mağdurlar var.

Suçun objektif unsurlarını fail, mağdur, hukuka aykırı fiil, netice ve ne densellik bağı oluşturur.

Hukuka aykırı fiil ile netice arasında nedensellik bağı oluştuğu takdirde suç oluşur ve bu sonucun faile isnat edilip edilemeyeceği sorunu ortaya çıkar.

Şartların eşitliği teorisine göre, failin olay akışına hâkim olup olamadığına; kuralcı nedensellik teorisine göreyse failin fiilinin bu sonucu doğurmaya elverişli olup olmadığına bağlı olarak isnat edilebilirlik belirlenir.

Suçun sübjektif unsurlarıysa failin psişik durumuyla ilişkilendirilir. Kast ve taksir ayrımı burada ortaya çıkar.

Doğrudan kastın oluşması için failin sonucu istemiş olması aranır. Otel sahipleri doğrudan sonucu istemiş olmasalar da istememiş de değillerdir. İstememiş olsalardı gerekli önlemleri alırlardı. Burada tabiri caizse “olursa olsun” denilmiş ve bunca can kaybına razı olunmuştur. Sonuç o kadar insanın hayattan koparılması olarak karşımıza çıkmıştır. Dolayısıyla burada olası kastla kasten öldürme suçu oluşmuştur.

Otel ruhsat alındıktan sonra oda sayısını arttırmaya gitmiş otel işlemecileri. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan yaptığı açıklamada “Ruhsat bakanlıktan alınmış, denetim yetkisi de onlara ait. Otel yangın yeterlilik belgesini Kasım 2007’de almıştır. Bizim belediyemiz tarafından herhangi bir şekilde Bolu belediyesi tarafından bu binaya yangına uygundur raporu verilmemiştir. Olayın sorumlusu bakanlıktır, belediyenin mücavir alanında değildir. Bu belge benim belediye başkanlığımdan 12 yıl önce verilmiştir" açıklamasını yaptı.

Şu saatten sonra sorumluluğun bakanlık ya da belediye olmasının hiçbir önemi yoktur.

Yetişmiş onca insan; doktor, öğretmen, avukat, gazeteci, yazar hepsi ihmal kurbanı.

Çocuklarına karne hediyesi vermek istemenin mutluluğu kabusla sonuçlandı. Aileler çocuklarıyla beraber acı şekilde yanarak, yüksek ısıdan ya da çıkan gazdan zehirlenerek öldüler. Onca canın bedelini ödemek mümkün mü?

Acımız çok büyük…

Acımız çok derin.

Diğer Bir Yangında Siyasette.

Ankara’da gözaltına alınıp geceyi İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde geçiren Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, savcılıktaki ifadesinin ardından tutuklama talebiyle çıkarıldığı mahkemede tutuklandı. Özdağ Silivri Cezaevi’ne gönderildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla tutuklama talep etti. Savcılık, Özdağ’ın 2020’den bu yana yaptığı 11 X paylaşımını delil gösterdi.

Tutuklama talebinde, Özdağ’ın mültecilerle ilgili paylaşımlarının,

Temmuz 2024’te Kayseri’de meydana gelen ve 15 bin kişinin katıldığı protesto eylemlerinde 263 ikamet ve 166 araçta hasar oluştuğu, 25 emniyet ve itfaiye personelinin yaralandığı olayların şüphelisi olması,

Şeklindeki değerlendirmeler sonucunda Ümit Özdağ Silivri Cezaevi’ne gönderildi.

Adalet bir kez daha katledildi.

Adalet bu ülkenin ana direğidir.

Adalet asla portatif tak, çıkar aparatı değildir.

Bu ülkede parti genel başkanlarının tutuklanması darbeci zihniyetin eylemidir. Bu eylem; 27 Mayıs 1960 ve 12 Eylül 1980 darbesinde ve son olarak da 15 Temmuz 2016 da yaşanmıştı. Rabbim bir daha fırsat vermesin!

O nedenle Genel Başkan tutuklamalarına karşıdır bu millet.

Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ; bir partinin genel başkanı olarak düşüncesini özgürce ifade etmelidir. Düşünce suçuyla şüpheliyken tutuklanması kabul edilemez.

Sayın Özdağ ve ailesinin kökenleri Dağıstan'daki Türk halklarından olan Kumuklara dayanmaktadır. Ümit Özdağ, 3 Mart 1961 tarihinde, Milliyetçi Hareket Partisi'nin ilk kadın kolları başkanı Gönül Özdağ ve 27 Mayıs Darbesi'nde görev alan Millî Birlik Komitesi üyesi Kurmay Yüzbaşı Muzaffer Özdağ'ın oğludur.

Demem o ki vatanseverdir.