BIST 10.277
DOLAR 32,23
EURO 34,72
ALTIN 2.393,19
HABER /  GÜNCEL

Audi'den Q7 Hybrid sürprizi

Audi, safkan arazi aracı Q7'nin hibrid güç ünitesi kombinasyonuyla hazırladığı konsept versiyonunu Frankfurt'ta görücüye çıkardı.

Abone ol

Alman otomobil üreticisi Audi, uzun süren ar-ge sürecinden sonra yollara çıkarmaya hazırlandığı ilk safkan arazi aracı Q7'nin hibrid güç ünitesi kombinasyonuyla hazırladığı konsept versiyonunu Frankfurt'ta görücüye çıkardı. Audi, Q7 Hybrid'e hayat verecek hibrid güç ünitesi kombinasyonunun geliştirme sürecinde, VW ve Porsche ile birlikte çalışacak.


Audi'nin 1997 yılında A4 Avant'ı baz alarak ürettiği "Audi duo" halen Avrupa çıkışlı tek hibrid motorlu seri üretim otomobili olma özelliğini taşıyor. İlk çalışmaları 1989 yılında başlayan Audi duo, artık yerini daha karmaşık ama bir o kadar da çevreci olan yeni nesil teknoloji ürünü "Q7 Hybrid"e bırakıyor…

Motor ve Performans

Audi Q7 Hybrid'in kaputunu açıp motor bölümüne bir göz atıldığında aracı diğer Q7 modellerinden ayırmak gerçekten mümkün değil. 4.2 litre silindir hacimli, 8 silindirli güç ünitesi tüm motor bölümünü kaplıyor ve hibrid sistemin bir parçası olan elektrik motorundan ya da aküden hiçbir ize rastlanmıyor.

V8 motor, Audi'nin en son geliştirdiği V-motor yelpazesinin üyesi olup; V motorların 90 derecelik silindir açısı ve 90 milimetrelik silindir alanı gibi tipik özelliklerini taşıyor. Bir başka ayırt edici özellik de zincirli eksantrik. Geleneksel motorlu modellerin aksine, Q7'deki ilave klima kompresörü ile elektrikli direksiyon pompası, araç tamamen elektrikli modda sürülürken, aynı verimle çalışabilmeleri için elektrik gücü ile beslenyor. Q7 Hybrid'in motor kaputunun altında yatan V8 motor, RS 4'ün motorunda kullanılan FSI direkt püskürtmeli benzin teknolojisini kullanıyor. Bu da, Audi R8 Le Mans yarış otomobiline beş zafer kazandıran bir teknolojinin, seri üretimi gerçekleştirilen sekiz silindirli bir motorda kullanıldığını anlamını taşıyor.


FSI motorları, geleneksel endirekt püskürtmeli ünitelere göre hem daha güçlü ve dinamik; hem de yakıt ekonomisi açısından örnek teşkil ediyor. V8 motorun ayarları, Audi Q7'ye yerleştirilmeden önce yeniden yapılmış. Yeni motorun "sicilinde" artık kırmızı çizgiye kadar varan güçlü tork dağıtımı, atak tepki verme ve ekonomik çalışma özellikleri de bulunuyor. 6800 d/d'de gerçekleşen 350 HP'lik güç üretimi ile 3500 d/d'de üretilen 440 Nm'lik azami tork değeri, yüksek performansı garanti ediyor.

Audi Q7 Hybrid'in performans verileri ise araca, adeta spor otomobil özellikleri kazandırıyor: Aracın 0 km/s'den 100 km/s'ye ulaşması sadece 6.8 saniye alıyor. Elektrikli olarak güçlendirilmiş çekiş gücü sayesinde Audi SUV'unun 5. viteste, 80 km/s'den 120 km/s'ye çıkması ise 7 saniyede gerçekleşiyor. Eğer sürücü daha da kuvvetli bir tepki ararsa, elektronik sistem, elektrik motorunu da devreye sokuyor. Ateşlemeli motorların aksine, motorun 200 Nm torka kadar varan ek itme kuvveti, araç harekete geçtiğinde anında devreye giriyor. Q7 Hybrid, 2.4 tonluk ağırlığına karşın 100 kilometrede sadece ortalama 12.0 litrelik yakıt tüketimiyle standart üretim versiyonundan yaklaşık yüzde 13 daha az yakıt tüketiyor.

Hybrid motor

200 Nm'lik ilave bir tork değeri ve elektrik gücüne 32 kW daha ekleyen elektrik motoru, V8 motoru ile otomatik şanzumanın tork konvertörünün arasında, ideal konumda, sürüş sistemindeki yerini almış. Elektrik motoru, FSI motoruna, aracın ister tek bir sürüş sistemi, ister her iki sistemle çekişini sağlayan ayırıcı bir debriyaj ile bağlanıyor. Elektrik motoru enerjisini, aracın arkasında, bagaj bölümünün altında yer alan bir akü sisteminden alıyor. Aracın elektrik sistemine güç sağlayan voltaj çevirici de burada yer alıyor. Eski nesil hibrid araçlarla karşılaştırıldığında, elektrik motoru ve nikel-metal hidrattan (NiMH) oluşan akünün, oldukça hafif olduğu görülüyor. Konsept çalışmasında bu birim, standart üretim modelinden 140 kilogram daha ağır. Bu da yaklaşık yüzde yedilik bir artışı ifade ediyor.

İki güç ünitesinden optimum verimi almak için kumanda elektroniği gibi gelişmiş bir sisteme ihtiyaç olduğundan, kumanda elektroniği sürücünün komutlarını dikkate alıyor. Sürücünün komutları, gaz ve fren pedalları, tiptronic vites seçim kolu ve mevcut yol hızı ile sisteme iletiliyor. Araç içindekiler MMI Multi Medya Arayüzü / Çok Yönlü İletişim Paketi üzerindeki alt menülerden neler olup bittiğini takip edebiliyor.



Temel olarak sistemin üç farklı çalıştırma durumu bulunuyor: Araç ya ateşlemeli motorla ya elektrik motoruyla ya da her iki güç ünitesiyle birlikte çalıştırılıyor. Benzinli motor aracın temel çalışmasından sorumlu; ancak aynı zamanda aküyü de şarj ediyor. Bu arada elektrik motoru araca, tamamen sessiz bir çalışma ile, 30 km/s'ye kadar hız kazandırabiliyor ki bu da özellikle şehir trafiğinde oldukça kullanışlı bir özellik. Sonuç olarak hem zararlı emisyonlar hem de gürültü seviyelerinin önü önemli biçimde kesiliyor. Elektrik motoru, marş-alternatör biriminin rolünü benimser ve çalışmanın sessiz, yumuşak ve son derece hızlı biçimde başlamasını sağlıyor.

Akünün şarj kapasitesi, tam elektrik modunda iki kilometrelik bir mesafenin alınmasına izin veriyor. Seyir halinde frenleme sırasında ve motorun aşırı çalışma durumlarında, sistem ayrıca besleniyor. Akünün kapasitesi minimum seviyeye indiğinde ateşlemeli motor fark edilmeden devreye girerek aküyü şarj ediyor. Bu "geri kazanım" fazında ünite, saniyenin çok küçük bir diliminde işlevini, sürücüye hissettirmeden değiştirerek bir jeneratöre dönüşüyor.

Yeni sürüş sisteminin verimlilik düzeyini artırmak için uygulanan ek işlev, sürücü tarafından fark edilmiyor. Eğer araç gaz pedalına basmadan, yokuş aşağı tam hız gidiyorsa, ateşlemeli motor kapanıyor. Aynı yakıt tasarrufu önlemi, araç üç saniyeden fazla sabit durduğunda da devreye giriyor. Sürücün bütün yapması gereken, fren pedalını serbest bırakmak ve gaz pedalına basmak; bu sayede benzinli motor derhal çalışmaya başlıyor.

Güneş enerjisi

Konsept çalışması, bir başka enerji kaynağı olarak güneşten de yararlanıyor: Audi geliştirme ekibi, open sky sistemine güneş enerjisi panelleri yerleştirmiş; böylelikle havalandırmanın ve klima sistemlerinin araç park halindeyken dahi çalışması sağlanmış. Özellikle sıcak yaz günlerinde sürücünün - ilk defa - araca binmeden birkaç dakika önce uzaktan kumanda ile klima kontrol sistemini çalıştırabilmesi ve yolcuların da kendilerini bekleyen serin iç mekanın keyfini çıkarmaları sağlanıyor. Hibrid sürüş sisteminin akü kapasitesinin bir bölümü, bu işlemde kullanılıyor.

"Audi Q7 Hybrid" Audi'nin gelecek planları hakkında fikir veren bir konsept çalışması. Q7 bazlı konsept otomobilinde sergilenen teknolojinin seri üretim formu ise Audi'nin VW ve Porsche'yle birlikte yapacağı ortak çalışmayla son halini bulacak. Bu hibrid güç ünitesinin Q7'de kullanılması ise 2008 yılında gerçekleşecek.

kaynak: www.mynet.com