BIST 10.291
DOLAR 32,25
EURO 34,79
ALTIN 2.413,54
HABER /  GÜNCEL

Atayı Alevi doktor öldürdü iddiası

Veli Küçük'ün bilgisayarından çıkan şok kayıtlar Aleviler'i kızdırdı. Alevi örgütleri kameraların karşısına geçti ve..

Abone ol

Ergenekon sanığı Veli Küçük'ün bilgisayarından Aleviler'e yönelik suçlamalar ve ithamlar bu kesimi fena kızdırdı.

Atatürk'ün doktorunun Alevi olduğu ve Ata'yı öldürmekle suçlandığı ve Aleviler'in aslında Yahudi olduğu iddiasına ateş püskürdüler.

Dünya Alevi Bektaşi Ehl-i Beyt Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Haydar Salman, bazı Alevi örgütlerinin temsilcileriyle Dünya Alevi Bektaşi Ehl-i Beyt Dernekleri Federasyonu Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, ''Ergenekon'' soruşturması kapsamında ele geçirilen bazı belgelerde yer alan Alevilere ilişkin iddialarla ilgili açıklamalarda bulundu.

''Türkiye'deki her kesime farklı roller biçtiği iddia edilen 'Ergenekon' terör örgütünün, Alevileri de ihmal etmediğini'' belirten Salman, ''Alevilere rol biçen derin yapının, ileride Alevilere giydirilmek üzere sanal bir tarih tezgahladığını'' söyledi.

'13 KABİLE' İSİMLİ BELGE

''Ergenekon'' örgütünün yöneticisi olduğu iddia edilen Veli Küçük'ün bilgisayar kayıtlarından çıkan ''13 Kabile'' isimli belgenin, oynanan kirli oyunu gözler önüne serdiğini ifade eden Salman, bu şok belgenin çıkış noktasının, Alevilerin Yahudi olduğu iftirası olduğunu kaydetti.

Cumhuriyet'in kuruluşunda, Türkmen Alevi Bektaşilerinin büyük katkısı olduğunu vurgulayan Salman, ''Atatürkümüzün 'ya istiklal ya ölüm' mesajına derhal uyan canını bu yolda seve seve veren bir topluluğa yalan ve iftira edenleri kınıyoruz; onları saygıdeğer Türk halkının düşmanı sayıyoruz'' diye konuştu.

Hasan Dede Türkmen Alevi Bektaşi Derneği Başkanı Özdemir Özdemir de Alevilere yönelik iddiaları ortaya atanların, tarih bilgisinden yoksun olduğunu savunarak, ortaya çıkan son belgelerin, Aleviler üzerindeki oyunları ortaya çıkarması açısından önemli olduğunu ifade etti.

ATARÜRK'ÜN ÖLÜMÜ

Bu belgede, Atatürk'ün doktorunun Alevi olduğu ve ölümünden de Alevilerin sorumlu tutulduğu yönünde iddiaların bulunduğunu aktaran Özdemir, ''Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin çatısı altında yaşayıp da Atatürk'ü sevmeyen bir insanı kimse bize gösteremez. İddialar bizi son derece üzmüştür'' dedi.

BİRLİĞİMİZİ BOZMAK İSTİYORLAR

''Ergenekon'' soruşturmasının başlatılmasının büyük şans olduğunu dile getiren Özdemir, ''Çünkü bizi çok büyük bir kaosun içine sürükleyecekmiş bu terör örgütü. Bu ülkenin birliğini, bütünlüğünü bozmak için ellerinden gelen her şeyi yapmışlar. Hala da bu insanlar devletten emekli maaşı alıyorlar'' görüşünü ifade etti.

Elvankent Kültür Merkezi Yaptırma ve Yaşatma ve Cemevi Derneği yetkilisi Kadir Özgiray da Alevilerin, Türk toplumunun dışına itilme planlarının arkasında dış güçlerin bulunduğunu ifade etti.

Dünya Alevi Bektaşi Ehl-i Beyt Dernekleri Federasyonu 2. Başkanı Mustafa Aydoğdu ise ortaya çıkan belgelerdeki, Alevilere yönelik iftiraları kabul etmediklerini belirterek, ''Bu oluş içinde yer alamayız. Biz öz Türk'üz ve vatanımıza, milletimize sahip çıkıyoruz'' dedi.

AKIL ALMAZ İDDİALAR NELER? HABERİN DEVAMINDA

[PAGE]



MUSEVİLER TEZGAHLADI

"8. YY'da Musevi din adamlarının istilasına uğrayan Hazar Türk Devleti, özellikle saray, eski inançlarını bırakarak Museviliği seçti. Doğu Avrupa Musevileri'nin, 9 ve 10. yy'larda Hazar'ın Kuzeyi'nden kitleler halinde göç eden Türkler oldukları, Musevi inancında kayıp olarak bilinen '13. Kabile'nin Hazar Türkleri'nin Musevi olan ve Avrupa'ya göç eden torunları olduğu, Hitler yönetiminin Yahudi oldukları için göçe zorladığı ve öldürttüğü Doğu Avrupa Yahudilerinin gerçekte Hazar Türkleri olduğu da ileri sürülen tarihi gerçekler arasında yer alır."

Yahudiliğe göre kaybolduğuna inanılan bu topluluğun, 8. yüzyıldan itibaren Museviliğe hizmet eden ve Türklüğünü yitirerek değişime uğrayan Aleviler olduğunun savunulduğu belgede, Doğu Avrupa'ya göçederken Hazar Türkleri’nden, seçilerek eğitilmiş bazı kişilerin, önce Arap Müslüman dünyasına seyahat ettiği ardından Kudüs'e gittiği ve son olarak da Anadolu'ya göç ederek 'Türklük' ile 'din' misyonerliği rolünü üstlendikleri iddia edildi. Aleviler'in çocuklarına Türkçe ad vermesi geleneğinin de bu nedene dayandığının ileri sürüdüğü belgede, Aleviliğin doğuşunun da Museviler tarafından tezgahlandığı savunuldu.

MEVLANA’YI MASON YAPTILAR

Tarihi gerçeklerin ustalıkla çarpıtıldığı şok belgede, sufi inanışlar ve Alevi akımlar etrafında toparlanmış kitleleri kandırabilmek ve kullanabilmek amacıyla Mevlana ve Hacı Bektaş'a dahi akıl almaz iftiralar atıldı. Anadolu insanının gönlünde taht kurmuş bu iki gönül insanını 'Mason' yapacak kadar ileri giden Ergenekoncular, iftiraya belgede yer alan "Mevlana Celalettin Rumi ve Hacı Bektaş-ı Veli gibi isimlerin Anadolu topraklarına gelişleri, örgütlenişleri, felsefeleri, amaçları ve etkinlikleri ile günümüz dünyasının Masonik Bilderberg faaliyetleri ile Yahudi Protokolü olarak anılan prensip ve amaçlar dizilerinin aynı temelde oldukları çok açıktır" ifadelerini dayanak yaptılar.

‘ATATÜRK’ÜN ÖLÜMÜNÜN ARKASINDA ALEViLER VAR’

Aleviler’i sürekli yalan söyleyen kişiler olarak gösteren iftira belgesinde, Aleviler’in Türkiye'nin kaymağını Yahudilerle birlikte yiyen kişiler oldukları da iddia edildi. Ergenekon belgesinde TRT'nin Alevilerin arpalığına dönüştüğünü, Alevi sanatçıların aslında bir hiç olduğunu da savundular.

DOKTORU ALEVİ İDİ

Aleviler’in gerçek Atatürkçü olmadıklarının da iddia edildiği belgede, Alevilerin Osmanlı'dan intikam almak için Cumhuriyete ve Atatürk'e sahip çıktıkları iftirasına yer verildi. Belgedeki en akıl almaz iftiralardan biri de Atatürk'ün ölümünden Aleviler’in sorumlu olduğu iddiası oldu. Ergenekoncular buna gerekçe olarak da Atatürk'ün Doktoru Ragıp Erensel'in Alevi olmasını gösterdiler.

DİĞER AĞIR İTHAMLAR

Reenkarnasyona inanırlar. Kıyamete ve ahirete inanmazlar. Aleviler’in Türkçe dışında kendi ana dilleri vardır. Hizbullah'ın militan kadroları Alevilerden oluşur. Domuzbağı yöntemiyle ölüm Alevi hukukunda vardır. Aleviler dış güçlerin hizmetindedir. Sebateistlerle Aleviler derin ilişki içindedir. Amerika Ordadoğu'da Alevi ve Bektaşileri kullanıyor. Aleviler terörün ana aktörleridir. Alevi gençlik olmamış olsa Dev Genç gibi örgütler oluşturulamazdı. Ali sevgisini hep kullandılar.