BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  SAĞLIK

Aşılama üç kez tutmazsa sıra tüp bebeğe geliyor

Kısırlık sorunu yaşayan çiftlerin aklına gelen ilk tedavi seçeneği, aslında son çare olan tüp bebek. Aslında aşılama daha ucuz

Abone ol

Bebek sahibi olamayan kadınlarda önce yumurtalıklar ilaçla uyarılıyor. Aşılamada ise 'seçilen' spermler rahim boşluğuna aktarılıyor. Bu yöntem de birkaç kez denenmesine rağmen tutmamışsa tüp bebek öneriliyor. Klasik tüp bebek mi yoksa mikroenjeksiyon yöntemi mi uygulanacağını erkeğin sperm durumu belirliyor


Kısırlık sorunu yaşayan çiftlerin aklına gelen ilk tedavi seçeneği, aslında son çare olan tüp bebek. Oysa daha kolay ve ucuz bir işlem olan aşılama yöntemi de uygun hastalarda başarılı sonuçlar veriyor. Bu yöntemle gebelik şansı her denemede yüzde 20’ye yakın. Aşılama üç kez başarılı olmazsa tüp bebeğe geçmek gerekiyor.

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Baysal anlattı, çocuk sahibi olamayan çiftler için seçenekleri anlattı.

Tüp bebek kısır çiftler için tek tedavi seçeneği mi?
Hayır. Yeni evlenmiş ve genç bir çift bize müracaat ettiğinde önce daha basit, ucuz tedavileri deneriz. Örneğin basit bir ilaçla kadının yumurtlamasını uyarırız. Böylece bir yerine iki yumurta gelişir ya da daha kaliteli yumurtalar oluşur. Bu da gebelik şansını yüzde 5 -6 oranında artırır.

Her çift bu yöntemden yararlanabilir mi?
Hayır. Öncelikle kadınının tüplerinin açık olması, yumurtlama bozukluğunun olmaması gerekiyor. Ayrıca ciddi sperm problemleri olan erkeklere yapılamıyor. Çiftin evlilik süresinin de uzun olmaması lazım. Örneğin beş yıllık evli bir çiftin her ay başında gebelik şansı yüzde 3 civarındadır. Bu kadar uzun evli bir çift bize geldiğinde zaten yumurtalık uyarılması yöntemini çoktan denemiş ve defalarca ilaç kullanmış oluyor. Hasta geldiğinde “Ben en az altı kere uyarılma tedavisi yaptırdım” derse tekrar bu tedavide ısrar etmek doğru değil. Bu durumda vakit kaybetmemek için çifti tüp bebeğe ya da mikroenjeksiyona yönlendirmek gerekir.

Aşılama yöntemi nedir?
Aşılama yönteminde de şansı artırmak için yumurtalıkları uyarıcı ilaçlar kullanılır. Yumurtlamanın olacağı gün eşten meni alınır. Özel bir teknikle menideki spermler seçilir. Daha sonra bu spermler çok ince bir boruyla rahim boşluğuna verilir. İşlem ağrısızdır. Tüplerin açık olması ve spermlerin yeterli olması koşuluyla yapılabilir. Her deneme 500 liradır.

Başarı şansı nedir?
Her denemede yüzde 20 civarında başarı şansı var.

Aşılamadan önce yapılması gereken tetkikler var mı?
Standart tetkikler yapılır. Kadının yumurtlaması düzenli mi, tüpleri açık mı, bunlar değerlendirilir. Erkeğe de sperm testi yapılır. Aşılamanın denenebilmesi için sperm sayısının 1 milyondan fazla olması gerekiyor. Gebelik şansı 1 -5 milyon arasında sınırlı ama 5 milyonun üzerinde çok iyi. 1 milyonun altında spermi olan erkekler vakit kaybetmeden mikroenjeksiyon yöntemine yönlendirilir.

Aşılama kaç kez denenmeli?
Üç kez denenmesine rağmen başarılı sonuç alınmazsa tüp bebek yöntemine geçmek gerekir.

Tüp bebekle mikroenjeksiyon arasındaki fark nedir?
Klasik tüp bebek tekniğinde spermler ve yumurta küçük bir tüpte yan yana konulur. Spermlerin yumurtayı kendiliğinden döllemesi beklenir. Mikroenjeksiyonda ise sperm yumurtanın içine yerleştirilir. Klasik tüp bebek yönteminde döllenmemiş yumurtalarla karşılaşma riski daha yüksek. Bu nedenle pratikte birçok merkezde mikroenjeksiyon bütün yumurtalara uygulanıyor. Mikroenjeksiyonda yumurtaların döllenme oranı yüzde 80 -85’tir.

Tüp bebek için kimler başvurabilir?
Evli ve hamile kalmasında sakınca olmayan herkes tüp bebek için başvurabilir. Tabii yaş sınırı da var. Kadının menopoza girmemiş olması gerekiyor. 35 yaşından sonra tüp bebekte başarı şansı düşüyor. Fakat yeni tekniklerle son yıllarda 40 yaşında bile gebelik elde ediliyor.

Tedavide kullanılan ilaçlarda yenilik var mı?
Yıllar önce çok yüksek dozda ilaç kullanmak zorunda kalıyorduk. Şimdi yumurtalar çok daha düşük dozlarla uyarılıyor. Hatta bazen hiç uyarılmadan kadının yumurtalığında doğal şekilde üretilen bir -iki yumurtayla gebelik elde ediliyor.

Tüp bebek merkezine gelen çiftlere ne tür tetkikler yapılıyor?
Öncelikle Hepatit B, C ve HIV gibi zorunlu testleri yaparız. Kadının hormonal durumunun sağlıklı olup olmadığına bakarız. Örneğin tiroid taraması yaparız. Ultrasonografiyle yumurtalık rezervine bakarız. Böylece tedavi öncesinde kaç tane yumurta elde edileceğini öngörebiliriz. Erkekte sperm hücresi var mı diye meni değerlendirmesi yaparız. Spermin meni yoluyla mı yoksa testisten operasyonla mı alınacağına karar veririz. Daha sonra hangi ay uygulama yapılacaksa kadını hazırlarız.

Tedavi ne kadar sürüyor?
Kısa ve uzun protokol dediğimiz iki protokolden birini seçeriz. Uzun protokol daha önce kullanıma girdi. Bir önceki adet döneminin 21’inci gününden itibaren uygulanır. Beyindeki hifopiz bezinden yumurtalıkları uyaran hormonlar baskılanır. Böylece yumurtlama kontrolünü tamamen biz ele alırız. Tedavi yaklaşık 40 -45 günde tamamlanır. Kısa protokol ise adetin üçüncü günü başlar. 12 -13’üncü günlerde yumurtalar toplanır. üç gün sonra transfer işlemi gerçekleştirilir. Tedavi iki hafta sonra tamamlanır. Kısa protokolün avantajı daha kısa sürede biter. Bu nedenle daha çok tercih edilir. Uzun protokolde ise gebelik şansı yüzde 2 -3 daha fazla.

Kullanılan ilaçların yan etkileri farklı mı?
Hayır. Sadece ilaç kullanım süresi farklı. Uzun protokolde yaklaşık 20 gün kadar, kısa protokolde ise 8 -10 gün kadar ilaç kullanılır. Bir de uzun protokolü polikistik over sendromu olan kadınlara uygulayamıyoruz. Çünkü bu kadınlarda 40 -50 tane yumurtanın birden gelişmesine yol açarak hayatı tehdit edebilen aşırı uyarılma sendromuna sebep olabiliyor.

Yumurtalar ne zaman toplanıyor?
Yumurtaların içinde bulunduğu kesecik 17 milimetreye ulaştığı zaman olgunlaşma iğnesi veriyoruz. 36 saat sonra yumurtaların hemen hemen hepsinin olgunlaştığını görüp toplama işlemi yapıyoruz. Bu sırada ilaçlarla hafif bir uyku hali yaratılıyor.

Transfer ne zaman yapılıyor?
Yumurtalar toplandıktan sonra iki -beş gün arasında yapılıyor. Transferde döllenen yumurtalar çok ince bir boru aracılığıyla anne adayının rahmine yerleştiriliyor. Kansız, ağrısız, streil bir işlemdir. Yaklaşık 11 gün sonra kanda gebelik testi yapıyoruz.

Tüp bebek uygulamasının en önemli aşaması nedir?
Her aşaması önemli. Yumurtalıkların uyarılması da tecrübe, dikkat istiyor. Detaylar çok önemli. Örneğin yumurtaların içinde bulunduğu keseciklerin çok büyümesine izin verilmemeli ya da kesecikleri çok küçükken toplamamak gerekiyor. Yumurta toplanması cerrahi bir teknik, çok titizlikle yapılmalı. Çünkü hayat kaybıyla sonuçlanan girişimler bile var. Laboratuvar koşulları, embriyoloğun yeteneği çok önemli. Transfer işleminde kullanılan kataterin kalitesi bile tüp bebek başarısında önemli.

Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçların gebeliğe etkisi var mı?
Hayır. İlaçların gebelik başarı oranına, anne adayının ya da bebeğin sağlığına hiçbir olumsuz etkisi yok.

İlaçlar kilo aldırıyor mu?
Yumurtalıklar uyarıldığı için anne adayı tedavi ayında bir miktar kilo alır ve daha sinirli olur. Şişkinlik de görülebilir. Ama tedavi tamamlanır tamamlanmaz bu sorunlar ortadan kalkar. Zaten ilaçlar 24 saat içinde vücuttan atılır.

Tüp bebek işleminin maliyeti nedir?
Tüp bebek yönteminin maliyeti 2 bin 300 dolar civarındadır. Buna 700 dolar da ilaç masrafı eklenir. Fazla kalan, sağlıklı embriyoların dondurulması da bu ücretin içinde olur.

Tüp bebek yöntemiyle elde edilen gebelikte özel bir takip var mı?
Hayır. Tüp bebekler diğer gebelikler gibi takip edilir. Sadece çoğul gebelik oranlarının fazla olması özellik arz eder. Ama tüp bebekle uğraşanların önemli bir kısmı da çoğul gebelik konusunda deneyimlidir.
Laboratuvar ortamında sperm ve yumurtalar başkasının sperm ve yumurtalarıyla karıştırılabilir mi?
Böyle bir şeyin olması mümkün değil. Çünkü sperm ve yumurtalar, üzerinde hastanın isminin olduğu özel labarotuvar malzemeleri içinde saklanır. Ekip, hastaların ismini alarak tekrar tekrar sağlama yapar.

Tüp bebek gebeliklerinin düşükle sonuçlanma riski daha mı fazla?
Hayır. Doğal yolla oluşan gebelikler ne kadar düşük riski taşıyorsa tüp bebek gebeliklerindeki risk de aynıdır.

Heyecanlandıran gelişmeler
Son yıllarda tüp bebek yönteminde sizi en çok heyecanlandıran gelişme neydi?
10 yıldır tüp bebek üzerinde çalışıyorum. Teknik çok gelişti, gebelik oranları anlamlı oranda arttı. İlaçların kullanımı çok pratikleşti. Embriyonun anne rahminde yuvalanmasının desteklenmesi için lazer tekniği devreye girdi. Genetik tanı yaygın bir şekilde her laboratuvarda uygulamaya girdi. Gebelik oranı yüzde 20’lerden yüzde 50’lere kadar yükseldi. Tüp bebek merkezlerinin sayısı arttı, ilaçlar ve malzemeler ucuzladı. Maliyet ilk yıllara oranla dörtte bire düştü. Bütün bunlar bir yana beni en çok heyecanlandıran gelişme, hiç spermi olmayan erkeklere çocuk sahibi olma imkanın sağlanması oldu. Bu durumdaki her dört erkekten biri artık baba olabiliyor.

Diğer bebeklerden farkları yok
Tüp bebek yöntemiyle doğan bebekler sağlıklı mıdır?
Tüp bebek tedavisi ile doğan bebeklerin yapısal, doğumsal ve genetik anormallikler açısından doğal yolla oluşan bebeklerden önemli bir farklılık göstermediği biliniyor. Eğer tüp bebek-mikroenjeksiyon tedavisi sperm sayısının ciddi derecede düşük olması veya menide hiç sperm bulunmaması nedeniyle yapılıyorsa, çiftin genetik danışmanlık almasında fayda var. Zira bu duruma sahip erkeklerde bazı genetik problemlere rastlanabiliyor ve bunların yeni jenerasyonlara aktarılma riski az da olsa var.

Tüp bebek merkezi seçiminde dikkat!
Tüp bebek merkezine karar vermeden önce mutlaka ekibin deneyimini, başarı oranlarını öğrenin. Birkaç merkezle görüştükten sonra bütün sorularınıza yanıt alabildiğiniz ve kendinizi en rahat hissettiğiniz yeri seçin.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Çepni sorularımızı yanıtladı.

Türkiye’de ruhsatlandırılmış kaç tüp bebek merkezi var?
Tüp bebek, mikroenjeksiyon ve bunların başarısını artırmaya yönelik yardımcı tedaviler Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış merkezlerde yapılıyor. Ülkemizde 120’den fazla, İstanbul’da ise 45 ruhsatlı merkez var. Bunların bazıları sadece tüp bebek merkezi, bir kısmı ise hastaneler içinde yer alıyor. Üniversite hastaneleri, devlet hastaneleri ve özel hastaneler bünyesinde yer alanları mevcut. Bu kadar çok merkez olması çocuk sahibi olmak isteyen çiftler için hem şans hem de zorluk anlamına geliyor. Çünkü ‘Hangisini seçmeliyim?’ sorusu çiftlerin kafasını karıştırıyor.

Tüp bebek merkezi seçerken çiftlerin nelere dikkat etmesi gerekir?
Aşağıdaki sorulara verilen yanıtlar iyi bir tüp bebek merkezi seçerken bilinçli karar vermenizi sağlar:

* Merkeze kolay ulaşılıyor mu?

* Merkez bir hastane içinde mi?

* Merkezin destek hizmetleri nelerdir?

* Ekibin deneyimi, merkezin ekipmanı ve merkezde yapılabilenler nedir?

* Tedavi edilen hastaların özellikleri nelerdir?

* Maliyet ne kadardır?

* Çalışan personele ulaşabilmek ve bilgi alabilmek kolay mı?

* Sözlü ya da yazılı olarak ayrıntılı bilgi alınabiliyor mu?

* Bütün sorularına yeterli yanıt verilebildi mi?

* Ekip ve merkez bu alanda geçmişi ve uygulamalarıyla marka mı?

* Merkezdeki doktorla iletişim kolay mı?

* Kendi özelliğindeki çiftlerde gebelik oranları ve ikiz-üçüz gebelik rakamları nedir?

Merkezin başarı oranı kalite göstergesi mi?
Elbette. Bu konuda iki farklı araştırma var. İlk araştırmada çiftlerin en önem verdikleri özelliğin merkezin başarı oranları olduğu görülmüş. Çiftlerin merkez seçmesinde diğer kriterler sırasıyla doktorunun önerisi, ücretler, arkadaşlarının önerisi ve ulaşım olarak gösterilmiş. İkinci araştırmada da yine en belirleyici unsur başarı oranları. Daha sonra hizmetlerin kalitesi, doktorlarının tavsiyesi, ücretler, ulaşım, tanıdık önerisi ve kliniğin reklamları merkez seçiminde önemli olmuş. Bu açıdan çiftler karar vermeden önce birkaç merkezle görüşmeli, doktora soru sormalı. İlk izlenimlerin önemini de dikkate almaları iyi olur.

Çiftlerin kendilerini rahat hissetmesi de önemli mi?
Kesinlikle. Önemli olduklarını da hissetmeliler. Doktor, çifte en uygun olan yöntemi önermeli, her basamak için çifti bilgilendirmeli, başarı şansı ve yan etkiler hakkında ayrıntılar sunmalı. Fabrika mantığıyla her hastaya aynı kalıp tedavi uygulanması doğru değil. Bu tedaviler kişiye özgüdür. Onun için çiftin tedavisini baştan sona konuda deneyimli bir hekim götürmeli, her basamakta bilgi paylaşılmalı, karar çiftle konuşularak verilmeli. Tek hekimin baştan sona ilgilenmesi o çifti daha iyi tanıma avantajı getirir. Samimi ama laubali olmayan düzeyde bir iletişimle çiftin rahatlaması, hekimine güveni sağlanır ve başarı artar. Bazen hekimin bir jest ya da mimiği, gülümsemesi, omuz sıvazlaması başarıya tıbbi tedaviden de önemli katkı yapar. Tıbbi kararlar alırken bilgisi hastanın güvenini artırır. Çift ‘Bizim için gerekli olan her şey bu merkezde en iyi şekilde yapılacak. Personeli ve hekimi cana yakın. Her şey ayrıntılı olarak anlatıldı. Bundan sonra aklımıza gelebilecek soruları hiç çekinmeden sorabiliriz. Kendimizi çok rahat hissediyoruz. Bize müşteri gibi değil hasta ve insan gibi davranıyorlar. Buradaki ekibin samimiyetine inanıyoruz. En iyi merkezdeyiz’ diye düşünüyorsa doğru yerde demektirler.

YARIN: Bazı ameliyatlar başarıyı artırıyor












Dizi kategorisindeki tüm haberler »


Bu habere henüz yorum yazılmamış. Yorum yazmak için tıklayınız...
ADnet
Online Para Kazanın
24/5 İstediğiniz Zaman
Herkes Kullanabilir
www.4xp.com

Forexte Ticarete Başlayın
24 Saat Forex İşlemi, Komisyonsuz.
AB Denetimli, 100$'la Başla
www.GFCMarkets.com


Yeni insanlar, yeni hayat
Yeni başlangıçlara merhaba
Beklediğiniz yeni insanlar burada
www.ikincitango.com

Büyük Beden Erkek Giyim
Kaban mont jean gömlek
Tüm Türkiye'ye ücretsiz kargo
www.buyuksunabi.com





Siz de reklam verin
En Çok Okunan Dizi Haberleri
İki yıllık kavganın kod adı: AĞA-01

Fırat'ın öte yakasında 'faili meçhul'lerin izini sürdü
Köylülere 'PKK'ya pil verdikleri' iddiasıyla müebbet hapis istedi

'Fethullah Gülen Cemaati'yle Senegal'de sohbet...

'Dursun Çiçek ile buluştun mu?'

Dakar ve İstanbul arasında birçok ortak nokta var