BIST 9.645
DOLAR 32,56
EURO 34,88
ALTIN 2.438,79
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Arınç'tan o sözlere açıklama geldi!

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası konuştu.

Abone ol
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklama yaptı. Arınç Muğla'da nişanlısı tarafından dövülerek öldürülen geç kadın haberini okuyan Başbakan Erdoğan'ın 'Yüreğim yanıyor' dediğini söyledi. Arınç, Köşk adayıyla ilgili sözlerine de açıklık getirdi.
 
Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklama yaptı. İdamın geri getirilmesi konusunda düzenlemeye ihtiyaç duyulmadığını söyleyen Arınç, çocuk cinayetlerine yönelik düzenlemeye ilişkin bilgiler de verdi.
 
Arınç, çocuklara yönelik cinsel suçlarda cezaların yarı yarıya artırılacağını bildirdi.
 
İdam konusunda yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olmadığını söyleyen Arınç, kamuoyunda bu tür suçların cezasız kaldığı yönündeki algının da yanlış olduğunu söyledi.
 
Arınç'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
 
"Çocuklara karşı işlenen bazı suçların koşullu salıverilme sürelerinin artırılmasına ilişkin bir düzenleme getiriliyor. Cinsel saldırı suçlarından hapis cezasına mahkum olanların şartlı salıverilme süreleri iki bölü üç oranından üç bölü dört oranına çıkarılmaktıdır.
 
Çocuklara karşı işlenen bir suçtan dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlar bundan sonra 30 yıl yerine 39 yıl, müebbet hapis cezası alanlar 24 yıl yerine 33 yıl ceza infaz kurumlarında kalacaktır.
 
Hücre cezası dediğimiz konu infaz kanunu içinde bulunan bir konudur. Bazı suçları işleyenlerin ağırlaştırılmış müebbet cezası alanların infazı nasılsa cinsel suç işleyenlerin de infazının aynı olacağını söyledim.
 
Bu cezasının içinde bir süreyi hücrede geçirmesi de bulunuyor. Tıbbi müdahaleden hadımlaştırmayı kast etmiyoruz. Psikolojik müdahale söz konusu olacak.
 
Bu suçların toplumsal ve sosyal sebeplerine eğilmemiz lazım. Bu suçlarla karşı karşıya gelinmesine neden olan sebeplerin araştırılması gerekiyor. Bu suçların işlenmesinde toplumsal ve psikolojik sebepler varsa üzerinde ayrıca durmamız gerekiyor.
 
Dizilerin çok büyük bir kesimi etkisi altına aldığını biliyorum. Bazıları güzellik aşılarken, bazıları insanları suça itiyor.
 
Suçla ceza arasında orantı olması gerekiyor. Size ve evladınıza karşı bu tür suçlar işlense 'idam' istenebilir. Başbakan da karşılaştığı her yerde bunları duyuyor. Ancak Türkiye'de idamın tamamen kalkması 15 yılı buldu. AB sürecinde ihtiyaç görüldü ve Avrupa'da olmayan idamın Türkiye'de de kaldırılmasına karar verildi.
 
CHP bu suçlara idam cezası olmasını istiyor mu? Hayır tam tersine karşılar, MHP ve BDP de öyle. Sadece BBP'de var onlar da dışarıdan gelen talepleri iletiyorlar. Biz de idamın geri getirilmesi konusunda aykırı düşünüyoruz. İdam konusunda düzenlemeye ihtiyaç yok.
 
Cezalarda aslolan caydırıcılıktır. Kamuoyunda yanlış bir intiba var. Bir edepsiz adam nişanlısını sokak ortasında döve döve öldürmüş. Bunun cezasız mı kaldığı düşünülüyor. Bunların karşılığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla karşılaştırılıyor.
 
‘YÜZDE YÜZE YAKIN KÖŞK ADAYIMIZ ERDOĞAN’ AÇIKLAMASI

İstişare yok. İstişare amaçlı sorulara cevap verilmez diyor meclis iç tüzüğü. Konuşmam çok açık. Bu benim konuşmamdır. Bana göre doğrudur ve yerindedir.
 
HÜCRE CEZASI SÖZ KONUSU OLACAK MI? 

Detayları sayın bakanlarımız sizlere anlatırlar. Ağırlaştırılmış müebbet cezası alanların infazı nasıl olursa cinsel saldırı ve öldürme neticesinde ceza alanların da infazı o şekilde olacak. Tek başına belli bir süreyi hücrede geçirme şartı da vardır. Hücre tecrit veya bir başka şey.
 
Tıbbi müdahaleden hadım etmeyi kast etmiyoruz. Suçun faile psikolojik veya biyolojik bir tedavi yapılabilir. Kısırlaştırılma, hadım olma bu yasa tasarısında görüşülmedi.
 
Dizilerle ilgili konuyu izah edeyim. Bu suçlar kendiliğinden çıkmıyor. Yıl içinde artış gösteriyor. Bunu toplumsal sosyal sebeplerine eğilmemiz gerekiyor. Gençlerin bu suçlarla karşı karşıya gelmesine zemin hazırlayan bir sebep varsa bunları irdelememiz gerekiyor. Önce zemini bataklık olmaktan çıkarmamız lazım.
 
Yasakçı bir zihniyete sahip değilim. Dizilerin çok büyük bir kesimi etkisi altına aldığını biliyorum. Anayasa bize gençliği koruma görevi veriyor. Diziler konusunda bizim bir yaptırım kararı almamız söz konusu değil. Ben uyarıcı görevimi yapıyorum. RTÜK’ün koyacağı müeyyidelerdir.
 
İSRAİL İLE İLGİLİ SON DURUM

İsrail ile Mavi Marmara olayının ardından yaptığımız çalışmaları zaman zaman size iletiyorum. Son ilettiğim noktadan bu yana henüz bir ilerleme yok.
 
Başbakanımızın yakın bir tarihte Gazze ziyareti planlanmış değildir.
 
Henüz imza noktasında değiliz. Buna yakın bir zamanda kavuşabileceğimizi ümit ediyorum.
 
KPSS SINAVININ KALDIRILACAĞI İDDİALARI
 
Bugün için böyle bir görüşme olmadı. Böyle bir konu konuşulmadı kararlaştırılmadı imzaya açılmadı.
 
CİNSEL SALDIRI DÜZENLEMESİ KAMUOYU VİCDANINI TATMİN EDECEK Mİ?
 
25 yıl ceza avukatlığı yapmış biri olarak metodoloji dediğimiz bir şey var.
 
Suç ve ceza arasında bir oran olması gerekir. Bir insan mağdur olmaya görsün. Size veya evladınız karşı bu tür suçlar işlenmişse ben de siz de bunları asmak gerekir diyebiliriz.
Ancak siyasetçi olarak olaya bakmamız lazım.

Unutmayalım Türkiye’de idam cezasının kalması neredeyse 15 yılı buldu.
O zaman kaldırıldı da tekrar geri getirelim.

Böyle bir siyasi talebin hangi siyasi partide güçlü olduğunu bana söyler misiniz.
CHP’den MHP’den BDP’den böyle bir teklif duyduk mu?

Kimden duyduk BBP’den. Haksız değiller onların taleplerini de anlamak lazım.
İdamın tekrar getirilmesi konusunda şüphesiz aykırı düşünüyoruz.
Cezalarda aslolan caydırıcılıktır. Siz 39 yılı az mı sanıyorsunuz.
 
BAŞBAKAN 'YÜREĞİM YANIYOR' DEDİ

Bugünkü bakanlar kurulunda sayın başbakanımız da yüreğinin yandığını söyledi. Bir edepsiz adam nişanlısını sokağın ortasında döve döve öldürmüş. Bunun cezasız mı kaldığını düşünüyorsunuz.
 
Türkiye’de idam cezasının karşılığı olan cezalar ağırlaştırılmış müebbet olarak infaz ediliyor.
 
AYASOFYA’NIN İBADETE AÇILMASI TARTIŞMASI

Sosyal medyada hangi kampanyaların açıldığını büyük bir saygıyla karşılıyorum ama bizim bu kampanyaları gündemimize alıp bunun gerekleriyle amel etmek gibi bir durumumuz yok."