BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  GÜNCEL

Araplar, Türkiye'den istikrar bekliyor

Yabancı sermayenin hızla yayıldığı Türkiye'ye Arap yatırımcıların ilgisi var. Fakat Araplar, Türkiye'deki bazı yasal boşluklardan dolayı farklı pazarlara yöneliyor.

Abone ol

Arap Yatırımcılar Birliği Başkanı Muhammed Cemaleddin el-Bayumi, Türkiye’nin Arap yatırımcılar için cazip bir pazar olabileceğini; ancak Türklerin bu konuda şu ana kadar girişimde bulunmadığını belirtiyor. Yatırımcıların dinî ve milli bağlardan çok istikrarlı ülkeleri tercih ettiğini vurgulayan el-Bayumi, Arapların başta ABD ve Avrupa olmak üzere gelişmiş ülkelerde 1 trilyon dolardan fazla yatırım yaptıklarını ifade ediyor. Merkezi Mısır’ın başkenti Kahire’de olan Arap Yatırımcılar Birliği’ne 22 Arap ülkesinden 13’ü üye. Birlik, üye yatırımcılar için dünyanın her tarafında yatırım imkanlarını araştırıyor. Arap işadamlarının Müslüman ülkelere de yatırım yaptığını, ancak bu ülkelerin küçük pazarlar olduğunu kaydeden el-Bayumi’ye göre, Batılı ülkelerin tercih edilmesindeki temel sebep, kanuni mevzuatların düzgünlüğü, ekonomilerinin çok büyük ve istikrarlı olması. Arap işadamları, yatırımların sadece yüzde 5’ini kendi ülkelerinde gerçekleştiriyor. El- Bayumi, 11 Eylül terör saldırısından sonra Arap yatırımcıların paralarını Batı ülkelerinden çektikleri yönündeki haberlerin de doğru olmadığını vurguluyor. El-Bayumi, ekonomisi istikrara kavuşan Türkiye’nin yeterli tanıtım yapması halinde, yatırımcı için cazibe merkezi olacağının altını çiziyor. El-Bayumi, Türkiye’nin neler yapması gerektiği konusunda ise şu bilgileri veriyor: “Almanya, Arap yatırımcıları çekmek için sürekli programlar düzenliyor, yatırımcıları davet ediyor, bilgi veriyor. Almanya’nın 40 yıldır Mısır’da bir ticaret odası var. ABD’nin ve İngiltere’nin de ofisleri var. Çin bile Arap yatırımcılar nezdinde girişimde bulunmaya başladı. Batılı ülkeler, Arap yatırımcılar için özel dergiler çıkarıyor. Türkiye, kanuni ve gümrük mevzuatından teşviklere kadar her konunun detaylı bir şekilde işlendiği dosya hazırlamalı ve bunu yatırımcılara sunmalı.” Yabancı Sermaye Derneği Başkanı Şaban Erdikler’e göre Türkiye sadece Araplardan değil, diğer ülkelerden de sermaye çekmek için elinden geleni yapmıyor. Erdikler, Arap sermayesi için de kültürel yakınlık ve tarihî bağlar nedeniyle fazladan çaba gösterilmesi gerektiğine işaret ediyor. Eşinin Türk asıllı olduğunu anlatan El-Bayumi, vaktinin çoğunu Mısır dışında geçirdiğini, ancak şu ana kadar Türkiye’den hiçbir davet almadığını ifade ediyor. Arap yatırımcıların Batılı büyük şirketler gibi riskli bölgelere yatırım yapmaktan şu ana kadar kaçındığını vurgulayan El-Bayumi, onların da bu işi daha yeni yeni öğrendiklerini vurguluyor. El-Bayumi’ye göre Arapların en büyük yatırımları, General Motors, Mercedes gibi dünyanın en büyük şirketlerinin hisselerinden oluşuyor ve buradaki hisselerini satmalarının hiç de mantıklı olamayacağını belirtiyor. Batılı ülkelerde son dönemlerde Arap ve Müslümanlara karşı artan tepkilerin Arap yatırımcıları caydırmadığını da söyleyen El-Bayumi “Yatırımın dini imanı olmaz. Nerede risk az ve kâr varsa, yatırımcı öncelikle orayı tercih eder.” şeklinde konuşuyor. Arapların dışarıda yatırım yapmalarıyla ilgili psikolojik birtakım gerçeklerin de olduğunu ifade eden El-Bayumi şöyle konuşuyor: “70’li yıllarda petrolle ilgili bir araştırma yapılmış ve Kuveyt’in petrolünün 40 yıldan sonra biteceği hesaplanmıştı. O sırada bir arkadaşım ‘petrol biterse ülke ne olacak?’ diye soran birine, ‘Kim bu sıcak çölde yaşayacak. Bırakıp Kuveyt’i gidecekler. Buradan gittikleri zaman da dışarıda bir gelirlerinin olmasını isterler. Onun için sürekli gelirlerinin önemli bir kısmını yabancı ülkelere yatırıyorlar. Bu aynı zamanda Kuveyt’in geleceğini de garanti altına almak oluyor.’ şeklinde cevap vermişti.” ZAMAN