Üniliselerin Faydası, Yurtlar ve Burslar

Mevlüt Akbay mevlutakbaymevlut@gmail.com

Eskiden, gelişmesini istediğimiz yerlere askeri birlik götürürdük.

Bu sayede bölge biraz hareketlenir, ticaret canlanırdı.

2000’li yıllarla birlikte her şehre üniversite açmaya başladık.

İl merkezlerinde yer olmayınca dağ başlarına kampüs kondurduk.

Beraberinde ulaşım, iaşe, ibate ve güvenlik sorunları ortaya çıktı.

Medeniyetin içinde olması gereken çocuklar, medeniyetten uzak kaldı.

Tek faydası; kampüs şehre gelmeyince, şehir kampüse gitti.

Her gencin lisans ve ön lisan diploması olsun istedik.

Eğitimde, işte ve istihdamda kaliteyi artıracağımızı sandık.

Nitelikli nesiller yetiştireceğimizi düşündük.

Böylece devlet üniversitelerinin sayısı 129 ulaştı.

Özel olarak adlandırılan vakıf üniversitesi 75’i buldu.

Üniversitede okuyan öğrenci sayısı ise 7 milyona dayandı.

Özel üniversitelerin fiyatları her geçen gün el yakıyor.

Vakıfların çoğunluğu, eğitime ticari faaliyet gözüyle bakıyor.

Bazıları apart üniversite gibi tek bir binada hizmet veriyor.

Çoğunun ne verdiği eğitim ne de akademik kadrosu yeterli değil.

Yabancı üniversitelerin ücretleri, bizimkilerden daha cazip görünüyor.

Yurtdışına kaçan yerli turistler gibi öğrencileri de dışarı kaçıracağız.

Türkiye, EHEA’ya göre Avrupa’da en fazla üniversite öğrencisine sahip ülke.

Tabii, bunda 12 yıllık zorunlu eğitimin de büyük katkısı var.

Nicelik olarak gelişirken nitelik olarak geri kaldık.

Gençlerimiz üniversite diploması alsın derken, ünilise mezunu yaptık.

22 yaşına kadar okuttuğumuz çocuğu emek yoğun işte çalıştırmaya kalktık.

Üniliseler sayesinde işsizliği 2-4 yıl öteledik, diplomalı işsiz sayısını artırdık.

Kontenjanlar düşürdük, öğrencileri vakıf üniversitelerinin kucağına attık.

Tercihler bugün itibariyle yapılmaya başlanacak.

Bazıları üniversitelere, bazıları üniliselere yerleşecek.

Tek sorun vakıf üniversiteleri değil, akademisyenler de sorun.

Amfide ders anlatmaları beklenirken kanal kanal geziyorlar.

Çok şükür yurtlar sorun olmaktan çıktı.

Geçen yıl itibariyle öğrencilerin %97’si KYK yurtlarına yerleşti.

Öğrencilere verilen KYK kredi ve burslarının, kapsamı genişletilerek öğrenciyi kimseye muhtaç etmeyecek şekilde artırılması gerekiyor.

Bir emeklinin çocuğuna burs yerine kredi çıkarken, bir zenginin çocuğuna burs çıkabiliyor. Kredi ve burs kriterleri, yeniden değerlendirilmelidir.

Kız öğrencilerine verilen kredi ve burslar, pozitif bir ayrımcılık yapılarak, erkek öğrencilerinkinden fazla olmalıdır.

Devlet; öğrencileri gerek yurt gerek de kredi/burs olarak hiçbir cemaate, vakfa ve güce muhtaç etmemelidir.

Çünkü, öğrenciye dışardan verilen bu bursların suistimal, istismar ve ihanet olarak bir gün devlete dönme ihtimali vardır.