7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yaşanan insanlık dramı artık
vicdanları aşındıran bir trajediye dönüşmüştür. Bu vahşetin baş
aktörü olarak tüm dünya nezdinde adı anılan kişi ise bellidir.
Binyamin Netanyahu. Fakat artık rüzgâr tersine
dönüyor. Bugün hem içeride hem dışarıda Netanyahu'nun siyasi ömrü
tükenmeye başlamış, yalnızlığı derinleşmiştir. Bu yalnızlığın arka
planında ise dikkatle okunması gereken yeni bir jeopolitik satranç
vardır ve bu satrançta Türkiye artık oyun kuran taraftır.
Trump’ın Satranç Hamlesi
ABD’nin Başkanı Donald Trump’ın Netanyahu’ya olan tavrı artık
sır olmaktan çıkmıştır. Trump, kameralar önünde İsrail liderine
diplomasi değil, adeta ders vermiştir. İran konusunda dahi ezber
bozarak “Artık İran’ın parası var” diyen Trump, açık mesajlar
vermiş; hatta İran’a bile yeşil ışık yakmıştır. Bu açıklamaların
arkasında, bölgeyi sadece stratejik değil, ekonomik bir pazar
olarak gören tüccar mantığı yatmaktadır.
Trump’ın Müslüman liderlerle yürüttüğü milyar dolarlık
görüşmelere İsrail’i dâhil etmemesi, Batı'nın gözünde Netanyahu’nun
bir yük hâline geldiğinin açık göstergesidir.
Netanyahu, sadece bir İsrail lideri değil, aynı zamanda bölgesel
barışın önünde duran bir engel olarak görülmektedir.
Avrupa'nın Dönüşü ve İsrail'in Panik Hâli
Kanada, İngiltere, Fransa, Hollanda gibi ülkelerden gelen
eleştiriler, Netanyahu’nun yalnızlaştığını tescillemiştir.
İsrail kamuoyu, ABD ve Avrupa desteğinin zayıflamasını adeta
ulusal bir felaket olarak görmektedir.
İsrail medyasında yer alan analizlerde Netanyahu’suz bir gelecek
açıkça yazılmakta; eski Başbakan Naftali Bennett'in Washington’a
davet edilmesi ise yeni dönem için ilk sinyal olarak
okunmaktadır.
Türkiye: Onurlu Duruşun ve Umudun Adresi
Bu tabloda, Türkiye’nin rolü stratejik olduğu kadar tarihi bir
sorumluluğun da tezahürüdür. Sayın Erdoğan liderliğindeki Türkiye,
yalnızca Gazze için değil, tüm bölge halklarının onurunu korumak
adına kararlı bir mücadele yürütmektedir.
Bugün Netanyahu, içeride eriyen halk desteğini yeniden toplamak
için Türkiye ile ilişkileri canlandırma çabasındadır. Ancak
Türkiye, hiçbir zaman kişisel ikballerin ya da günübirlik
hesapların masası olmamıştır; olmayacaktır da.
Türkiye’nin şartları açık ve nettir: Adil bir barış,
sürdürülebilir bir çözüm ve bölge halklarının iradesine saygı.
Filistin İçin Yeni Bir Umut
Netanyahu'nun siyasi ömrünün sona erdirilmesi, sadece İsrail iç
siyasetinin bir dönüşümü değil; aynı zamanda Gazze için yeni bir
umut ışığıdır. Tüm dünya, akan kanın sorumlusunu biliyor ve o
sorumlu artık yalnız. Türkiye, bu yalnızlığın daha da derinleşmesi
ve Filistin’in hak ettiği barışa kavuşması için tüm kanalları
seferber etmiştir.
Türkiye mazlumun yanında duran bir vicdandır. Mazlumun gözyaşı
bizim yüreğimizi ıslatır.
Netanyahu gidecek, yeni bir dönem başlayacak. Bu dönemin adı
Sayın Fahrettin Altun’un ifade ettiği gibi var olan sorun
“Filistin sorunu değil, İsrail sorunudur” bu sorun
adaletin sesi Sayın Erdoğan’ın kararlı liderliğiyle son
bulacaktır.