DEM Parti Heyeti, siyasi parti ziyaretlerinin ardından ikinci
görüşme için İmralı’nın yolunu tutmuştu.
Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan’dan oluşan heyet, 22 Ocak
2024 tarihinde teröristbaşı ile görüştü.
Öcalan ile dört saatlik uzun bir görüşme yapan heyet,
önceki açıklamadan oldukça kısa ve sade bir yazılı açıklama
yaptı.
Süreçle ilgili bilgilendirme yapıldığı ve Pkk elebaşının
çalışmalarının devam ettiği belirtilen açıklamada, “Bu süreç
herkesi, hepimizi birlikte ve özgürce yaşatacaktır. Bunun
gerçekleşmesi umuduyla tüm toplumsal kesimlerin kıymetli
katkılarını bekliyoruz” ifadelerine yer verildi.
Açıklamanın kısa tutulmasına gerekçe olarak Kartalkaya için ilan
edilen milli yas gösterildi.
Bazı haber siteleri, DEM Parti kaynaklarına dayandırdıkları
haberlerinde Öcalan’ın "Kişisel olarak nerede olduğumun önemi yok.
Ama sürecin nihayete ermesi öngörülüyorsa tecrit kalkmalı” dediği
iddiasında bulundu.
Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güç verdiği yeni
paradigmaya katkı vermek isteyen teröristbaşının tecritten
şekvacı olduğu iddiası gerçekçi ve rasyonel
olamaz. Suyu bulandırmaya matuf asparagas
bir haber olduğunu düşünüyorum.
İmralı Heyeti’nde yer almayan ancak, siyasi partilerle yapılan
görüşmelerde yer alan Ahmet Türk, ikinci ya da üçüncü görüşmeden
sonra çağrı gelebileceğini söylemişti.
MHP Genel Başkanı Bahçeli de, ikinci görüşmede Pkk’ya silah
bırakma çağrısı yapılmasını istemişti.
Bahçeli’nin beklediği çağrı henüz
gerçekleşmedi. MHP’nin Salı günü gerçekleştireceği grup
toplantısı, Devlet Bey’in tepkisi bakımından önem taşıyor.
Bahçeli grup konuşmasında, adı konulmayan bu
sürecin geleceğine tamam ya da devam
diyecektir.
Süreçle ilgili bir iddia ise Pkk’ya yakınlığı ile bilinen
Muhammed Emin Pencveni’den geldi.
Heyetteki Pervin Buldan ile görüştüğünü söyleyen Pencveni
“Pervin Buldan bana, Öcalan’ın sağlığının çok iyi
ve moralinin yüksek olduğunu söyledi. Türkiye'de üzerinde
çalışılması planlanan bu barış sürecine dair iyimser olduğunu
belirtti. Yakın zamanda Başkan Öcalan bir mektupla Kandil'i
her şeyden haberdar edecek" diyor.
Pencveni, heyetin Kuzey Irak’ı da ziyaret edeceğini ve siyasi
parti liderleri ile görüşeceğini söylüyor.
***
Diğer yandan terör örgütü Pkk, Irak Batifa’da Sınır Muhafız
Birliği’ne saldırdı. Saldırıda, Kürt kökenli iki Irak
askeri hayatını kaybetti. KDP Politbüro Üyesi
Serbest Lezgin, askerlerin Pkk’lı teröristler tarafından
öldürülmesine isyan etti ve terör örgütünün
Kürtler’e zulüm yaptığını söyledi.
Taziye için Duhok’ta bulunan KDP’li Lezgin, PKK’nin 40
yıldır Kürtlere bu zulmü amaçsız ve hedefsiz devam ettirdiğini dile
getirdi.
İki Kürt kökenli Irak askerinin PKK teröristlerinin eliyle şehit
edildiğini söyleyen Lezgin, “Amaçsız ve hedefsiz, ne yazık ki
yıllardır bölgemizdeki bu zulüm devam ediyor. Türk güçlerinin de
bölgelerimize ve dağlarımızı girmesine sebep oldular. Bu anlamsız
savaş yaklaşık kırk yıldır devam ediyor. Ne yazık ki kurban hep
biziz ve halkımız veriyor.”
PKK’nin ne istediğini bilmediklerini, Türkiye’nin de Kuzey
Irak’a girmesine sebep olduğunu vurgulayan Lezgin, “Biz de
bilmiyoruz onlar da ne istediklerini bilmiyorlar. PKK ülkemizden ne
istiyor? Kim olduklarını dahi bilmiyoruz, nereden geldiler? Kürt
müdürler, Arap mıdırlar, Türk müdürler, başka milletten midirler,
İran’dan mı geldiler, Türkiye'den mi geldiler? Avrupa'dan mı
gelmişler, hiç kimse bilmiyor. Sadece birkaç silahlı terörist ki,
kırk yıldır bu örgüt var ve hiçbir sonuç da elde etmedi, büyük
zarar verme dışında.”
Hıncak, Taşnaksutyan ve Asala’nın devamı niteliğindeki Pkk/Ypg
terör örgütü, Ermeni tehcirinden dolayı gerçekten de en büyük
zararı Kürtler’e vermektedir. Gerek Irak gerekse Suriye’deki
Kürtler, terör örgütünün zulmünden bezmiş durumdalar. Onun için
taban desteği olmayan ve dört parçalı koruma şemsiyesinden Esed,
İran ve Rusya’yı kaybeden örgüt, umudunu İsrail’e ve ABD’ye
bağlamış durumda.
Kış mevsimindeyiz ve ister güvenilen isterse sıradan olsun
dağlar, mutlaka kar yağışı alır.