Hastanelere ve Ocaklara İncir Dikilmeden

Mevlüt Akbay mevlutakbaymevlut@gmail.com

Bir haftadır hastanedeyim.

Hayır, hasta değilim. Refakatçiyim.

Bir küçük ilçe hastanesi.

İlçe küçük, hastane büyük.

Eskini bildiğimden yenisi gurur verici.

Adeta özel hastane seviyesinde.

“Beni devlete emanet edin.” mesabesinde.

Doktorlar ve hemşireler ilgili.

Hastane yönetimi ilgisiz.

Çevre ve bakıma karşı duyarsız.

Teslim aldıkları bayrağı ileri taşımaktan uzak.

Yapılan yatırımlara kurulmuş birer tuzak.

Hastane bahçesi izmarit tarlası.

Sanki ziyaretçi ve refakatçilerin arsası.

Düzenlemeye rağmen randevu sıkıntılı.

Vatandaş çözümü bulmuş:

Acil servisle sorunu çözmüş.

Hafta sonu ve bayram sakindi.

Hastalık da tatildeydi.

Mesai başladı, hastalar da işbaşı yaptı.

Yoğunluğun bir kısmı hasta olduğuna inananlar.

Hobi niyetine doktora gelenler.

Çerez niyetine ilaç alanlar.

Sağlık, devlete devasa bir yük.

Hastalık hastaları ve ilacı çerez sayanlar...

Devletin yüküne yük katıyorlar.

Gerçek hastaları riske atıyorlar.

Sağlığa erişimi zorlaştırıyorlar.

Asıl odak noktamızı unutturuyorlar.

Sadece hastaneler değil, sokaklar da hasta dolu.

Ortalık sosyopat, psikopat ve asosyal kaynıyor.

Hapçı, gaspçı ve darpçı kol geziyor.

Çocuklar arasında ölümlü kavgalar artırıyor.

Sıkıntılı gözlem sonunda gün batıyor.

Yarın sökecek şafağa hazırlanmak gerekiyor.

Normal hastaları tedavi etmek kolay.

Sokaktaki hastaları tedavi etmek olay.

Tedbir almazsak, hastanelere de ocaklara da incir ağaçları dikilecek.