Cennet mekân Oktay Sinanoğlu "Unutmayın! Başka hiçbir
dil bilmeden sizi Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar götürecek tek
bir dil vardır; Türkçe!" der.
Bugün, dünya üzerinde 300 milyona yakın bir Türk nüfusu
yaşıyor.
Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar olan coğrafyada yedi
bağımsız Türk devleti, on dört özerk Türk bölgesi
mevcut.
Yine Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar olan her ülkede hatırı
sayılır oranda Türk nüfus var.
Yunanistan’da en az 150 bin Türk yaşamaktadır.
Bugün, Yunan hükümeti; Türk azınlığın sosyal, ve kültürel haklarını
gasp etmektedir. Türklerin okulları kapatılmakta, dilleri ve
dinleri unutturulmaya çalışılmakta, müftü seçimleri engellenmekte,
vakıf malları iade edilmemektedir. Türkler, mübadele sırasında ağır
işkence ve saldırılara maruz kalmışlardır.
Bulgaristan’daki Türk nüfus sayısı 500 bindir.
Buradaki soydaşlarımız yıllarca asimilasyona maruz kalmışlar;
isimleri Bulgar isimleriyle değiştirilmiş, dini vecibelerin yerine
getirilmesi engellenmiş, camilerin kapılarına kilit vurulmuş,
Türkçe konuşanlar para cezasına çarptırılmış; Türkçe eğitim tamamen
ortadan kaldırılmış ve bütün bu uygulamalara itiraz edip
başkaldıranlar ise, türlü işkencelere maruz kalmış ve Belene’deki
toplama kampına gönderilmiştir.
İran’da 40 milyonun üzerinde Türk yaşamaktadır.
Molla rejimi, Türkler üzerindeki baskıyı devam ettirmekte,
kimliksizleştirme politikaları gütmekte, kültürel ve siyasal
haklarını ellerinden almaktadır. Yetmezmiş gibi, Azerbaycan’a karşı
Ermenistan’a destek vermektedir.
Irak’ta 4 milyona yakın Türk nüfus
bulunmaktadır. Türkmenler, Irak’ın üçüncü büyük etnik
unsurudur. Irak Anayasası’nda Araplar, Şiiler ve Kürtlere yer
verilirken Türkmenler dışarda bırakılmıştır. Kuzey Irak’ta
demografik yapı değiştirilmiş, Türkmenler terör saldırılarına maruz
kalmışlardır.
Suriye’de, 2 ile 3.5 milyon arasında bir Türk
varlığından bahsedilir. Türkler, Suriye’nin ikinci büyük
etnisitesidir. 2011 yılından itibaren en büyük zararı onlar görmüş,
ayrı devlet ve ordu talebinde bulunmamışlardır. Tek beklenti ve
istekleri Suriye’nin birlik ve beraberliğidir.
Doğu Türkistan’ın nüfusu 30 milyondur. Çin’in
Uygur Türklerine uyguladığı asimilasyon politikaları ve insan
hakları ihlalleri, sürekli dünyanın gündeminde yer alır. Çin,
Uygurlara soykırıma varan katliamlar yapmış; toplama kampları
kurmuştur.
Ahıska Türkleri, İkinci Dünya Savaşı’nda soykırıma
uğramış; anavatanlarından sürgün edilmişlerdir. Tatar Türklerinin
yaşadığı Kırım, 2014 yılında Ruslar tarafından işgal edilmiş,
demografik yapı ve tapu kayıtları değiştirilmiştir.
Görüldüğü üzere Türk devletlerinin egemenliği dışında
yaşayan Türkler, her ülkede zor şartlarda, ağır baskı ve insan
hakları ihlalleri altında varlık mücadelesi vermişler ve de
vermektedirler. Bütün bunlara rağmen hiçbir Türk toplumu,
hakimiyeti altında yaşadığı ülkede terör örgütü
kurmamıştır.
Son 150 yıllık tarihimizi dikkate aldığımızda sürekli terör
saldırılarına maruz kalmışız. Balkan Savaşları’nda Yunan Çeteleri
ve Bulgar Komitaları, soydaşlarımızı katletmişler. Birinci Dünya
Savaşı yıllarında Taşnak ve Hıncak terör örgütleri, Doğu Anadolu’yu
kan gölüne çevirmiş. Kıbrıs’ta Eoka teröristlerinin yaptığı mezalim
hafızlarımızda hala tazeliğini korur. Asala’nın katlettiği
diplomatları hepimiz biliyoruz.
Son 40 yıldır da bugün silah bırakmaya başlayan bölücü terör
örgütü Pkk ile mücadele ediyorduk. İnşallah, Terörsüz Türkiye
hedefine ulaşacağız.
Vahşi Batı 150 yıldır etnik farklılıklarımızı körükledi,
dini duygularımızı kullandı, mezhepsel hassasiyetlerimizi
kaşıdı.
ABD’sinden Rusya’sına, Yunanistan’ından İran’ına kadar her
devlet; ülkemizi hedef alan terör örgütlerini destekledi, motive
etti.
Ne ABD’si, ne Çin’i, ne Rusya’sı ne de AB’si homojen
değil. Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak hiçbir zaman terör
örgütlerini desteklemedik, desteklemeyiz.
Silahların bırakılmasını müteakip çeşitli düzenlemeler
yapılacağı anlaşılıyor. Herkes hak, hukuk, eşitlik, özgürlük gibi
konuları tartışırken ve de talepte bulunurken etrafına, dünyaya bir
baksın ve öyle konuşsun.
Görecekleri tek şey, Türkiye’den daha özgürlükçü ve
demokrat bir ülke olmadığıdır.