BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  GÜNCEL

Almanya'da Snowden sempatisi

ABD'nin dünya genelinde internet, e-posta ve SMS trafiğini gizlice izlediğini ifşa eden eski istihbaratçı Snowden'a sığınma hakkı verilip verilmemesi Alman kamuoyunda tartışma konusu.

Abone ol

ABD'nin devlet sırlarını ifşa etmekle suçladığı Ulusal Güvenlik Kurumu (NSA) eski çalışanı Edward Snowden’ın, aralarında Çin, Fransa, İrlanda ve Venezuela'nın da bulunduğu 21 ülkenin yanı sıra, Almanya'ya da yapması Alman kamuoyunda sempatiyle karşılandı.

Öyle ki, Başbakan Angela Merkel hükümetinin bazı milletvekillerinden Yeşiller partisine kadar çok sayıda politikacı, diplomatik teamüllerden ve teknik nedenlerden ötürü gerçekleşmesi zor bile olsa, konunun enine boyuna tartışılması gerektiği kanaatinde.

Nitekim Almanya'da ayda yarım milyar telefon mesajı, elektronik posta ve internet gezintisinin NSA tarafından izlendiği ortaya çıktığında, Yeşiller'in başbakan adayı Jürgen Trittin, Snowden'a derhal Almanya'da siyasi sığınma hakkı verilmesi gerektiğini savunmuştu. Trittin, buna gerekçe olarak da, Rusya'da sıkışıp kalan Snowden'ın "dost ve müttefiği saydığı ABD konusunda Almanya'nın gözünü açan kişi" olmasını göstermişti.

O günlerde kulaklara biraz marjinal gelen bu öneri şimdi gayet revaçta. Konuyla ilgili açıklama yapma gereği bulan Almanya İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich, yasal nedenlerden ötürü sığınma başvurusunun ancak Almanya topraklarına ayak basan kişilerce yapılabileceğini ama başvurunun başka bir kapsamda incelendiğini duyurdu.

Snowden'ın Almanya topraklarına herhangi bir engel ile karşılaşmadan ayak basması teknik açıdan neredeyse imkansız. Zira, Avrupa Birliği Mülteci İşbirliği Anlaşması'na göre, Snowden'ın kara yoluyla Almanya'ya ulaşmayı denemesi halinde, gireceği ilk AB ülkesinde sığınma başvurusu yapması gerekiyor.

ABD'li ifşaatçının doğrudan Almanya'ya girmesinin tek yolu uçağa binmekti. Ama Amerikan makamlarının pasaportunu geçersiz kılmasindan sonra, Snowden'ın artık uçağa binmesi de mümkün değil. Bu yüzden Alman Dışişleri Bakanlığı, sığınma başvurusunun "insani nedenlerden ötürü" Almanya'ya ayak basmadan da kabul edilip edilemeyeceğini incelediklerini bildirdi.

Merkel hükümetine açık mektup

Yeşiller partisinin eş başbakan adayları Jürgen Trittin ve Katrin Göring-Eckardt ise, bir adım daha ileri giderek Merkel hükümetine yönelik bir açık mektup kaleme aldı.

Açık mektupta, Merkel hükümetinin Snowden'ı pekala siyasi mülteci olarak kabul edebileceği belirtiliyor ve hatta bunun yolu da gösteriliyor.

Yeşiller'e göre Alman Mülteci Yasası'nda, “Almanya nin siyasi çıkarlarına korumak adına, Almanya topraklarına ayak basmadan da sığınma başvurusu kabul edilebilir” yolundaki özel madde pekala Snowden için uygulanabilir.

Dahası, Almanya Başsavcılığı'nın Amerikan istihbarat birimleri hakkında “Almanya'da bireysel hakları gasp edecek şekilde, hem özel kişi ve resmi makamlara yönelik, hem de sanayiye yönelik casusluk yaptiklari” gerekçesiyle başlatmış olduğu incelemenin, Snowden'a siyasi mülteci statüsü tanınması hukuken yeterli bir gerekçe olarak görülüyor.

Gerçi Almanya'da hiç kimse Merkel hükümetinin ABD ile ipleri iyice germek anlamına gelecek böyle bir adımı atacağına inanmıyor. Ama ilginç olan, marjinal gibi gözüken bu konunun sadece Alman kamuyounda değil, artık Alman hükümeti içinde de ciddiyetle tartışılıyor olması.

Hükümet içinde farklı sesler

Merkel hükümetinin en etkili isimlerinden sayılan ve Federal Meclis'in İçişleri Komisyonu Başkanı sıfatını da taşıyan Wolfgang Bosbach, Almanya’nın Snowden’ı ülkeye kabul etmesi halinde, “iki ülke arasındaki iade anlaşmasına rağmen, Amerika Birleşik Devletleri’ne geri göndermeyeceğinden emin oldugunu” söyledi.

Bosbahc, “ABD'nin tüm çabalarına rağmen Snowden’ın hâlâ yakalanamamış olmasının kendisini hiç mi hiç üzmediğini” vurgulamaktan çekinmedi.

Kişisel bilgilerin dokunulmazlığına çok değer verilen Almanya'da, 80 milyonluk nüfusa rağmen kişisel verilerin yayılması korkusu nedeniyle Facebook ve Twitter kullanımı birçok ülkenin gerisinde. NSA kaynaklı “telekulak skandalı” bu yüzden kamuoyunu ve siyasetçileri öfkelendirmeye devam ediyor.

Almanya İçişleri Bakanlığı ise, hafta sonunda bir Alman heyetinin Washington yönetiminden ayrıntılı bilgi almak için ABD’ye gideceğini açıkladı.