BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  GÜNCEL

Allah Allah! Rapora bak sen

Genelkurmay dış tehditlere karşı savaş oyuun dedi ama o seminerden hemen önce Birinci Ordu'nun raporu dikkat çekici.

Abone ol

Birinci Ordu'daki seminere katılan 162 subaya, Kara Kuvvetlerimin hazırladığı "AKP Değerlendirme Raporu'nu" okumaları emredilmiş

Taraf gazetesi balyoz planının ayrıntılarını yazmaya devam ediyor.. Belgelere göre Doğan hükümetin icraalarını basını izleyerek yakından takip etmiş ve rapor hazırlatmş..

ÇETİN DOĞAN'DAN EMİR: OKUYUN

Genelkurmay'ın "Dış tehdide yönelik savaş oyunu" dediği 5-7 Mart 2003'teki seminerden 24 saat önce, Birinci Ordu Komutanı Çetin Doğan'ın emriyle 29'u general 162 subaya, AKP hükümetinin üç aylık icraatlarının yer aldığı 60'ar sayfalık bir rapor dağıtıldığı ortaya çıktı.

RAPORDA DIŞ TEHDİDİN D'Sİ YOK

Raporda AKP'nin yüksek bürokrasiye yaptığı atamalar isim isim yer alıyor. Ayrıca Siirt seçimleri ve Tayyip Erdoğan'ın adaylığı, iki İmam Hatip öğrencisinin AİHM'de dava açması, kurban derisi tartışması ve Akfırat beldesinde yaşanan olaylar raporda ön plana çıkartılıyor.

İşte dönemin Birinci Ordu Komutanı Çetin Doğan'ın 5-7 Mart 2003 tarihinde yapılan seminere katılacak herkese bir gün önce istihbarat başkanı Kurmay Albay İzzet Ocak imzalı talimatla okumalarını emrettiği "durum değerlendirmesi Raporu'ndan 31 Ocak 2003-20 Şubat 2003" satır başları :

Erdoğan'ın siyasi yasağı

Söz konusu yasa ile R. Tayyip Erdoğan'ın Siirt'te yaptığı konuşmadan aldığı cezanın yok sayıldığı adli sicil kaydının mahkemeye başvurmaya gerek kalmadan otomatik olarak silindiği, bu yasanın Erdoğan'ın milletvekili seçilmesinin önündeki engelleri kaldırmak için çıkarılan yasalara ilave yedek olarak çıkarıldığı

Başbakanlığın bugüne kadar 3 Kasım seçimleriyle kadük olan 200'e yakın yasa tasarısını yenileyerek Meclis'e gönderdiği irtica ile mücadele yasalarının pompalı tüfeklere sınırlama getirilmesine ilişkin yasa tasarısının Meclis'e sunulduğu, diğer irtica yasa tasarılarının askıda tutulduğu, (Cumhuriyet 6.02.2003) hükümetin irtica yanlılarının aleyhine olabilecek bir düzenleme yapılması mümkün görülmektedir.

Valiler fişlenmiş

"AKP hükümetinin hazırladığı Valiler kararnamesinin Cumhurbaşkanı tarafından 31 Ocak 2003 tarihinde onaylandığı kararname ile 58 ile vali ataması yapıldığı, 30 valinin de merkeze alındığı kararnamenin cumhurkbaşkanının çekinceleri doğrultusunda hazırlandığının basında yazıldığı ayrıntılı listenin ekte sunulduğu ifadesi yer alıyor.

Yine raporda "ataması yapılan 9 valinin irticai görüşü benimsediğine dair bilgilerin mevcut olduğu" yazılıyor.

Raporda Abdülkadir Aksu'nun memurlarla ilgili yayınladığı genelge de askerin hedefinde.. Raporda şu görüşlere yer veriliyor:

"Genelgenin haksız yere suçlananlardan ziyade, irticai faaliyette bulunanları korumayı amaçladığı değerlendirilmektedir"

Bikinili Bilboard krizi

Türk hacı adaylarının Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali'ndeki reklam panosunda bulunan bikinili fotoğrafına tepki gösterdikleri, kaldırılması için imza topladıkları, bunun üzerine havaalanı yetkililerince reklamın üzerinin örtüldüğü, reklam veren firma sahibinin 200 bin dolara panoyu kiraladığını bugün bundan rahatsız olduklarını söyleyenlerin yarın Atakürk resminden de rahatsız olduklarını söyleyerek kaldırılmasını isteyebileceklerini ifade ederek uygulamaya tepki gösterdiği (Star, Vakit  03.02.2003)

Olayda dininin "iyiliği emret kötülüğü yasakla" hükmünden hareketle dini referans alarak çevrenin düzenlendiği dolayısıyla inanç özgürlüğünün sınırlarının aşıldığı değerlendirilmektedir."

Türbanlı kızlar izlenmiş

Dönemin Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu'nun türbanın serbest bırakılmasına dair beyanları yazılı.. Ayrıca bazı ilahiyat fakültelerinde öğrencilerin türbanıyla derse girdiği belirtiliyor. AKP yönetiminin vaziyeti idare ederek öğrencileri cesaretlendirdiği savunuluyor..

Nazlı Ilıcak yakın takipte

Raporda Nazlı Ilıcak'a da özel bir önem atfedilmiş.. Raporda şu görüşler yer alıyor: Nazlı Ilıcak'ın bir mülakatta "Türkiye'nin bir an önce Kıbrıs meselesini hallederek AB'ye girmesi gerektiğini, ordunun sivil otoritenin altında olması gerektiğini, maalesef batının baskısı olmadan bunu çözmeden mümkün olmadığını, yoksa üçüncü dünya ülkesi olacağımızı, çünkü insanların askerlerden çok korktuğunu, bu korkunun 28 Şubat'tan sonra insanların iliklerine işlediğini" söylediği (Aktüel 22.01.2002)

Nazlı Ilıcak'ın "Sizler çok önemli mevkilere gelmenize rağmen değişmiyorsunuz... Ama hep böyle kalın..." sözlerine karşılık Bülent Arınç'ın "... Üç büyük  tehlike var. Mevki makam, para ve kadın!... Bu üç noktada bizim imtihanımız çok zor. ...Cilveler işveler bizi bazen yanıltabilir. Bizde biraz para kazananlar, önce arabasını sonra da karısını değiştirebilir" şeklinde cevap verdiği, (Serdar Arseven, Tercüman 30.01.2003) Kürşat Bumin Yeni Şafak 02.02.2003)