BIST 10.694
DOLAR 32,22
EURO 34,93
ALTIN 2.427,78
HABER /  GÜNCEL

AK Parti'nin zafer korkusu

Seçime giremeyen adayların küskünler saflarına katılacak olması düşüncesi, partiyi endişelendiriyor.

Abone ol

'nden Birol Uzunay'ın haberine göre, seçime giremeyen adayların oluşturacağı “küskünler” ilk; yerel yönetimlerin büyük kısmının kazanılmasından sonra vaatlerin yerine getirilememesi ikinci tehlike. Sistemin, kazanılacak seçim zaferinden rahatsız olması ise en büyük korku... Bugünlerde Türk siyaset hayatında bir ilk gerçekleşiyor: AK Parti, 27 Mart Yerel Seçimleri için tek parti döneminde bile gerçekleşmesi mümkün olmayacak kadar aday adayı sayısına ulaştı. 27 Mart Yerel Seçimlerine tam 22 parti katılacak ve AK Parti’ye yapılan adaylık başvuruları tüm partilerin toplamından daha fazla.

İl, ilçe ve belde belediyeleri için AK Parti’ye bugüne kadar 8 bin 500 aday adayı başvurdu ve anketler AK Parti’nin yüzde 54 oranında oy alacağını gösteriyor.

İlk bakışta 27 Mart Yerel Seçimleri, AK Parti için tam bir zafer havası içinde geçeceğe benziyor. Oysa madalyonun bir de arka yüzü var. AK Parti kurmayları, partilerine olan yoğun ilginin ters tepmesinden korkuyor. Seçime giremeyen adayların oluşturacağı “küskünler” ilk, yerel yönetimlerin büyük kısmının kazanılmasından sonra vaatlerin yerine getirilememesi ise ikinci büyük tehlike. Sistemin, kazanılacak seçim zaferinden rahatsız olması ise en büyük korku.

AK Partilileri düşündüren en somut olaylar ise ANAP’ın yüzde 36’lık seçim zaferinden sonra yüzde 21’e inmesi ve 1989 Yerel Seçimlerinden büyük bir zaferle ayrılan SHP’nin birkaç yıl sonra tarihe karışması...

“Benim adayım daha büyük!” rekabeti partiyi bölüyor

Türkiye genelinde, il, ilçe ve belde olmak üzere, yaklaşık 3 bin 200 belediye bulunuyor. AK Parti’ye il belediyeleri için 653, ilçe belediyeleri için 3 bin 642 ve belde belediyeleri için de 4 bin 157 aday adayı başvurdu.

Siyasi tarihimizde eşine zor rastlanır cinsten yoğun bir ilgiyle karşılaşan AK Parti’den belediye başkan adayı olabilmek hayli zor. Parti içindeki güçlerin desteklediği adaylar çoğu yerde çakışıyor “Benim adayım seçime girsin” rekabeti parti içinde soğuk rüzgarlar estiriyor. Muş, Adıyaman gibi nüfusu küçük illerde bile 20 aday seçime girmek için rekabet ediyor. Kayseri’de ise tek bir aday var. Kayserililer Abdullah Gül’ün Kayseri Belediye Başkan adayı Mehmet Özhaseki’nin karşısına rakip çıkartmıyorlar. Parti içindeki güçlü isimlerin ağırlıklarını koyduğu Çorum, Samsun, Aydın, Artvin, Kastamonu gibi illerde de aday sayısı bir ya da ikiyle ifade ediliyor.

AK Partili milletvekilleri adayların belirlenmesinde oldukça aktif rol alıyor. Ancak ilçe belediyelerindeki tercihleri çoğu zaman farklı oluyor ve rekabet burada başlıyor. Parti genel merkezini yoğun bilgi bombardımanına tutan milletvekilleri, “kendi adayı” dışındakilere olumsuz not verirken aday belirleme bir güç savaşına dönüşmüş durumda. İlçe belediye başkan adayları için yoğun bir rekabete giren milletvekilleri bazen büyükşehir belediye başkan adayı için de anlaşmazlığa düşebiliyor. Özellikle İstanbul ve Ankara’daki adayların parti içinde farklı kesimlere hitap etmesi rekabeti artıran etkenler arasında.

AK Parti yöneticilerinden aldığımız bilgilere göre şimdiye kadar milletvekilleri aday belirlemede tatlı bir rekabet içerisinde bulunurken son günlerde hararetli tartışmalar başlamış durumda. Kesin listelerin açıklanmasıyla rekabetin kavgaya dönüşmesi ise en büyük tehlikelerden birisi.

DEHAP’ın güçlü olduğu illerde ise AK Parti’den belediye başkanı olmak isteyenlerin sayısı oldukça az. Şırnak, Tunceli, Kars gibi illerde sadece birer tane aday bulunabildi. Diyarbakır’da ise 2 aday adayı bulunuyor.

Siirt, başbakanın yumuşak karnı

Siirt Milletvekili olan Başbakan Tayyip Erdoğan, bu ilde yerel seçimleri mutlaka kazanmak istiyor. Milletvekilliğinden istifa ederek Erdoğan’a Meclis yolunu açan Mervan Gül, belediye başkanlığı için ısrarlı... Tayyip Erdoğan ise Gül’ü Siirt’ten belediye başkan adayı göstermek istemiyor. Çünkü Siirt Arap kökenli vatandaşların yoğun olarak yaşadığı bir il. AK Parti Siirt Belediye Başkan adayının Arap kökenli olması bir avantaj. Mervan Gül ise Kürt kökenli. Bu sebeple yerel seçimi kaybetmekten korkan Tayyip Erdoğan, “vefasız” damgasını yemek de istemiyor.

Seçimler zaferle sonuçlanacak; peki ya sonrası...

AK Parti, seçim sonuçları için 4 farklı anket şirketiyle çalışıyor. Bugüne kadar şirketlerin ulaştığı ortak oran yüzde 54. Tek partili dönemi anımsatan bu tahminin yan etkileri parti kurmaylarını kara kara düşündürüyor. Sadece Ankara’nın Yenimahalle ilçesi için 50’nin üzerinde, Adıyaman gibi küçük bir il için 22 aday çekişiyor. Seçim sonunda oluşacak hatırı sayılır bir “küskünler tabakasının” partiye zarar verme olasılığı için uygulanacak projeler bugünlerde hazırlık aşamasında.

AK Parti, aday tespiti için ince eleyip sık dokumak istiyor; ancak aday bolluğu partili yöneticileri korkutuyor. Parti kimliğini yansıtamayacak adayların yerel yönetimlerde gösterecekleri başarısızlık, genel seçimi doğrudan etkileyecek ve yüzde 35’lik oy bir anda düşebilecek. Kazanılacak binlerce belediyenin kontrolünün zor olacağını belirten bir parti yöneticisi korkusunu şu cümlelerle özetliyor: “Bugün yükseliş trendimiz çok iyi ama belediye başkanlarının başarısızlığı doğrudan partiye mal edilecek. Aynı akıbeti SHP ve ANAP yaşadı. Bunları düşününce uykularımız kaçıyor. “

AK Parti’den belediye başkanlığına talip olan 8 bin 500 adayın sadece 50 tanesinin kadın aday olması da bir başka tehlike. Seçim sonuçlarının ilk tartışmalı konularından biri de AK Parti’nin kadınları niçin aday göstermediği olacak.

AK Parti seçim zengini olur mu?

Belediye Meclis üyeleri ve İl Genel Meclis üyeliği için adaylık başvuruları halen devam ediyor. AK Parti, meclis üyelerinden 500 milyon lira başvuru parası alırken; büyükşehir belediyeleri için 5’şer milyar lira ücret talep etti.

Siyasi tarihimizin en büyük adaylık başvurusuyla karşılaşan AK Parti’nin seçimlerden ne kadar aidat topladığı şimdilik net olarak açıklanmıyor. Kamuoyunda seslendirilen 70 trilyon liranın çok abartılı olduğunu söyleyen AK Parti Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanı Mustafa Ataş, gerçek rakamın ancak 8 trilyon lira olduğunu belirtiyor.

AK Parti’nin yerel seçimlerdeki en yetkili ismi olan Genel Başkan Yardımcısı Necati Çetinkaya ise toplanan paranın üçte ikilik kısmının aday olunan bölgeye bırakıldığını, genel merkezin bu paraya müdahale etmek istemediğini belirterek “Seçim adaylarından para kazanma sevdalısı değiliz. Paralar bizim yerel teşkilatlarımızın seçim masrafı olarak kullanılacak. Adaylık karşılığında gizli olarak toplanan tek bir kuruşumuz da yok” diyor.