BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

AK Parti'nin türban mesaisi başlıyor

AK Partili Hüseyin Çelik, bu hafta içinde CHP, MHP ve BDP'den randevu isteyeceklerini söyledi.

Abone ol

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, yarın yada öbür gün CHP, MHP ve BDP'den türban yasağıyla ilgili görüşmek için randevu talep edeceğini açıkladı.

Çelik, AK Parti MYK toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çelik, yarın grup toplantısının, parti genel merkezinde, basına kapalı gerçekleştirileceğini söyledi.

Bir gazetecinin, ''CHP'nin, başörtüsünün üniversitelerin dışında kullanılmayacağı yönünde hükümetin bir taahhüdünün olup olmayacağı''na ilişkin beklentisini hatırlatması üzerine Çelik, şunları söyledi:

"Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı bir davette bulunuyor. 'Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül, sizi davet ediyor' diye davet gönderiyor. Siz diyorsunuz ki burada 'Türkiye Cumhuriyeti yok'. Cumhuriyetin olmadığı yerde Cumhurbaşkanı olur mu? Orada kral mı yazıyor, sultan mı yazıyor, melik mi yazıyor? Konuyu saptırmayalım, konuyu zemininde tartışalım. Mesele ne ise ona yoğunlaşalım. Biz CHP'ye de MHP'ye de BDP'ye de gideceğiz. Grup başkanvekillerimiz onların kapısını çalacak. Belki yarın, belki hafta içinde bunlardan görüşme talebinde bulunacaklar ve neler yapılabileceği konusunda onlar arasında görüşülüp konuşulacak. İyi niyetle yaklaşılması halinde çok rahatlıkla bu mesele Türkiye'nin gündeminden çıkar. Biz de enerjimizi böyle bir meseleyle tüketmemiş oluruz.''

''KİMSE NOTER TUTMA HAKKINI KENDİSİNDE BULAMAZ''

''CHP Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Suha Okay bir açıklama yaptı, 'Ben iktidara şunu sormak istiyorum, hakim ve savcılardan ileride türban takan olacak mı? İktidar bunun yanıtını net biçimde verebilir mi?' dedi. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine Hüseyin Çelik, şöyle konuştu:

''Efendim ileride şunlar olacak mıdır, olmayacak mıdır? Tekrar altını çiziyorum. Bunun adı aslında abesle iştigaldir. CHP, öyle bir şartlanmışlık içindedir ki... Bakın Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir. Anayasamız bellidir, yasalarımız bellidir, işleyiş bellidir, Cumhuriyetin ilkeleri bellidir. Hangi iktidar gelirse gelsin, buna göre hareket etmekle mükelleftir, yükümlüdür. 

Şimdi CHP'deki esas temel sıkıntı şu, bir söz verdiler, fakat parti içerisinde buna karşı ciddi anlamda bir direnç var. CHP, kendi evinin içini düzene sokamadığı için, meseleyi başka türlü tartışmalarla gölgelemeye çalışıyor. 'Aslında biz bunu söyledik ama yapamıyoruz' diyemiyorlar.

KCK DAVASI

''Bugün KCK davası başladı. Ancak hiçbir tahliye çıkmadı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Acaba PKK'nın eylemsizlik kararının değiştirilmesinde etkisi olabilir mi?'' sorusuna Çelik, ''KCK davası, adı üzerinde, adliyede görülen, yargı tarafından yürütülen bir davadır. Burada hükümetin bir şekilde müdahil olması, inisiyatif yüklenmiş olması söz konusu olmaz. Böyle bir beklentinin olduğu kanaatinde de değilim. Mademki yargı bağımsız yargı, yargı kendi görevini yapacaktır. Netice itibarıyla orada hukukun gereği neyse bunun yapılmasını temenni ediyoruz, her meselede ve her davada olduğu gibi'' karşılığını verdi.

''BAKANLIK, KENDİ AMBLEMİ ALTINDA SEÇİME Mİ GİRDİ?''

Muhalefetin, HSYK seçimlerine ilişkin eleştirilerinin hatırlatılması üzerine de Çelik, şunları kaydetti:

"Ben bunu, onlara hakaret kabul ederim. Adalet Bakanlığı, kendi amblemi altında seçime mi girdi? Yok böyle bir şey. Hakimler, savcılar, gitmişler kendi hür iradeleriyle oy kullanmışlar ve 16 değerli hukukçuyu HSYK'ya seçmişler. Gariplik nerede burada? Ama bunu illa da eleştirmeniz gerekiyor. Niye, 'Ben şu adamı biliyorum. Benim kafama göre değil, bizim partiye yakın bir adam da değil. YARSAV üyesi de değil'. Yapmayın arkadaşlar. Demokrasiye inanıyorsanız, iradeye inanıyorsanız, herkes bu olup bitenleri hazmetmek zorunda. Hazmetmeyi, kerhen katlanmak olarak da değerlendirmeyelim.

 Muhalefet, bu eleştiri kabiliyetini, kendi içine yöneltse öz eleştiri yapsa 'Biz nerede hata yapıyoruz? Biz bu halkın parmak uçlarına, sinir uçlarına niye dokunamıyoruz? Bu halk bizi niçin iktidar yapmıyor?', bu anlamda özeleştiri yapsalar, çok daha iyi olur. CHP'ye bakın, Bremen mızıkası gibi her yerde ayrı bir ses çıkıyor. Bunu siz de izliyorsunuz. Hiçbir partinin CHP'nin durumuna düşmesini istemem. Yeri geldiği zaman, 'Biz Cumhuriyetle yaşıt bir partiyiz, kuran bir partiyiz, Atatürk'ün partisiyiz' diyorlar. Canım, Atatürk'e haksızlık yapmayın. Mesele bundan ibarettir''

SAADET PARTİSİ GENEL BAŞKANLIĞINA ERBAKAN'IN SEÇİLMESİ

Hüseyin Çelik, bir soru üzerine, Saadet Partisi Genel Başkanlığına Necmettin Erbakan'ın seçilmesi konusunun MYK'da gündeme gelmediği yanıtını verdi. Çelik, Erbakan'ın Genel Başkanlığa seçilmesiyle ilgili, ''Bize, 'Hayırlı olsun' demek düşer. Ama, Sayın Başbakan kendisini arayacak mı, bu konuda bilgi sahibi değilim'' dedi.

''Size kongre için davet geldi mi?'' sorusuna Çelik, ''En azından ben, gelmiş bir davetten haberdar değilim'' karşılığını verdi.