BIST 10.245
DOLAR 32,24
EURO 34,68
ALTIN 2.402,30
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

AK Parti'de istifalar çorap söküğü gibi..

AK Parti'nin Meclis görevlendirmelerine tepki gösteren Şamil Tayyar'ın ardından iki isim daha istifa etti.

Abone ol

AK Parti'li Şamil Tayyar, seçildiği Meclis İnsan Hakları Komisyonu'ndan istifa ederek, AKP'deki teamülleri yıktı .

Meclis görevlendirmelerinde AK Parti Genel Merkezi'nin listelerinin milletvekillerine dayatılması başta Tayyar olmak üzere birçok AK Partili milletvekilini rahatsız etti. Bu durumun yarattığı son kriz de AKP'nin basın kökenli milletvekili Şamil Tayyar'ın parti teammülerini yıkan istifası oldu.

Vatan gazetesinin haberine göre Meclis Başkanı, divan üyelikleri gibi görevlere getirilenlerin isimleri milletvekillerine danışılmadan Genel Merkez tarafından tayin edildi.. Bu da birçok AKP'li vekilin tepkisini çekti.

AK Parti İstanbul Milletvekili, emekli Hava Tümgeneral Şirin Ünal da, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanvekilliği görevine seçildi. Ancak bu görevi kabul etmeyerek komisyon üyeliğinden istifa etti. Ünal'ın, komisyon başkanlığı beklediği iddia edildi. Milli Savumna Komisyonu üyesi Soner Aksoy da istifa eden bir başka milletvekili oldu.

ŞAMİL TAYYAR NEDEN İSTİFA ETTİĞİNİ AÇIKLADI

30 yıla yakın gazetecilik yaptıktan sonra siyasete adım atan Şamil Tayyar, seçildiği Meclis İnsan Hakları Komisyonu'ndan istifa etti.

Tayyar'ın istifası, hükümet programı açıklandığı gün Meclis Genel Kurulu'nda okundu. Basında yer alan istifa haberleriyle ilgili açıklamayı, Şamil Tayyar Rotahaber'e açıkladı.

İstifasının ilkeli bir duruştan ibaret olduğunu belirten Tayyar, partisinin ilgili kurullarında konuşmadan bir söz söylemesinin de doğru olmadığını anlattı. Tayyar şunları söyledi:

"Komisyon üyeliğimden istifama dair söylenecek çok şöz var. Ancak düşüncelerimi partimin yetkili organlarında dile getirmeden açıklamada bulunmam etik olmaz. Ancak şu kadarını dile söyleyebilirim. Siyaset ilkelerle yapılır. Kendi hakkını savunamayanlar toplumun haklarını savunamaz. İstifamın nedeni, irademe rağmen kullanılan tercihe karşı ilkeli bir duruştu. Hayatım boyunca inandığım gibi yaşadım. Bu istikamette de yaşamaya devam edeceğim. İstikbal beklentisine dayalı siyaset yapmayacağım."