BIST 10.269
DOLAR 32,26
EURO 34,79
ALTIN 2.439,49
HABER /  GÜNCEL

AK Parti, MHP'nin 3 hilal'ine göz dikti

3 Kasım 2002 seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi tabanından bir hayli oy olan AK Parti, bu oyları korumak ve artırmak için yeni strateji geliştiriyor. İşte o stateji...

Abone ol

Yapılan araştırmalarda, yükselen milliyetçi akımın Milliyetçi Hareket Partisi’ni (MHP) seçim barajını geçirecek noktaya getirmesi üzerine AKP, milliyetçi oyları bünyesinde toplayabilmek için bir dizi çalışma başlattı. 3 Kasım 2002 seçimlerinde MHP tabanından bir hayli oy olan AKP, bu oyları korumak ve artırmak için yeni strateji geliştiriyor. AKP Araştırma ve Geliştirme Başkanlığı tarafından, yükselen milliyetçi trende yönelik yapılan araştırmada, hem bir durum değerlendirmesi yapıldı hem de bundan sonra partinin hangi strateji ile milliyetçi kesime seslenmesi gerektiğine ilişkin ana başlıklar belirlendi. MHP’Yİ ABD VE AB BÜYÜTÜYOR AKP’nin Araştırma ve Geliştirme Başkanlığı’nın yaptığı araştırmaya göre, milliyetçi duyarlılığın yükselmesinde ABD’nin Irak’ı işgalinin önemli bir rol oynadığı, PKK’ya karşı ABD’nin gerekli mücadeleyi vermemesinin ABD’ye yönelik tepkileri artırdığı saptaması yapıldı. Araştırma, son dönemde PKK’nın siyasallaşma çabalarının AB üyesi bazı ülkeler tarafından desteklenmesi de akımın güçlendiğini ortaya koydu. Gelişmeler nedeniyle MHP’nin oylarını artırdığını kabul eden AKP kurmayları, buna rağmen MHP’nin oylarının yüzde 10’lar civarında dolaştığını belirttiler. Kıbrıs başta olmak üzere, AB yolunda atılan adımların Türkiye’deki milliyetçi kesimin tepkisine neden olduğunu tespit eden AKP kurmayları, hükümetin AB stratejisinin de halka doğru anlatılması gerektiğini ifade ettiler. ‘Kapıyı kapadım’ demekle olmaz BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu, AKP’nin kendilerine yapmış olduğu bir teklif olmadığını söyleyerek, “BBP kuruluşundan bu yana hiçbir yolsuzluğa, hırsızlığa, entrikaya adı karışmamış Türkiye’nin en temiz kalmış, denenmemiş milliyetçi, muhafazakâr ve demokrat tek partisidir” dedi. BBP’nin ilke ve gururla yoluna devam ettiğini kaydeden Yazıcıoğlu, “Biz farklıyız, farkımız da birilerine cazip gelebilir. Ama biz milletle birlikte olmanın gereği olarak yolumuza kurumsal kimliğimizle devam ediyoruz. Bize gelmiş bir teklif yok. Bu nedenle böyle bir teklif karşısında kapıyı açık veya kapalı tutma söz konusu olamaz” diye konuştu. BBP’nin eylül ayında büyük kongresini toplayarak, iktidara ne kadar hazır olduğunu göstereceğini söyleyen Yazıcıoğlu, “Bu nedenle benim dışımdaki bir düşünceye karşı kapımı açtım, kapadım demek olmaz. Biz kurumsal kimliğimizle yolumuza devam ediyoruz. Hedefimiz de BBP’yi iktidar yapmak” dedi. İşte planın aşamaları 1- AKP kurmayları tarafından hazırlanan “MHP’yi büyütmeme” planı üç aşamalı bir stratejiye dayanıyor. Stratejinin ilk aşaması ülkücü kesimin MHP ile tam olarak özdeşleşmemiş bazı isimlerinin partiye kazandırılması olacak. Bu çerçevede 57. Hükümet döneminde Devlet Bahçeli ile görüş ayrılığına düşerek MHP ile yollarını ayırmış bazı ünlü isimlerle de temasa geçilecek. Bu isimlerin başında Devlet eski bakanı Sadi Somuncuoğlu ve Ulaştırma eski Bakanı Enis Öksüz geliyor. 2- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır gezisi öncesi sarf ettiği ‘Kürt sorunu’ tanımlaması sebebiyle milliyetçi kesimden yükselen tepkilerin kırılması için, karşı söylem geliştirilecek. Erdoğan’ın sözlerine açıklık getirmesinin ardından bundan sonra milliyetçi duyarlılığı yüksek bölge ve illerdeki toplantılarda milliyetçi bir söylem kullanması düşünülüyor. Bu adımın, parti içindeki milliyetçi kesimi de rahatlatacağı hesaplanıyor. 3- Planın son aşamasını ise Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşları ile seçim işbirliği yapmak oluşturuyor. BBP’ye 1995 yılında ANAP’la yaptığı kontenjan ittifakının benzeri teklif edilecek. AKP, 10 kişilik bir kontenjan tanınması durumunda Yazıcıoğlu’nun teklifi kabul edebileceğini düşünüyor. Yazıcıoğlu’nun kayınbiraderi Nevzat Pakdil’in AKP’de olması da ittifakı kolaylaştıracak. Kaynak: Akşam