BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70

Adaletin kuvvetli, kuvvetlilerin de adaletli olmaları gerekir

Adalet; insan davranışlarının doğru olup olmadıklarını gösteren en önemli ilkedir. Haklılık ve hakka uygunluktur.

Öznel anlamda adalet, herkesin hakkını tanıma konusunda değişmez ve kesin istektir. Nesnel anlamda adalet, karşıt çıkarlar arasında hakka (hukuka) uygun bir denkliktir, eşitlik düşüncesidir.

Hukukun gözettiği bir gaye olarak adalet;

Toplum hayatında birliği, beraberliği sağlamak,

Zulmü haksızlığı ortadan kaldırmak,

Hakkı hak sahibine vererek toplumsal barışı sağlamayı amaçlar. 

Devlet ve toplum hayatının bekası adalete bağlıdır.

Adalet kavramı, özellikle Fransız Devrimi sonrası değer olarak şekillenen kardeşlik, eşitlik ve özgürlük üçlüsünden en çok eşitlikle ilgilidir.

Eşitlik, eşit olan şeylerin eşit işleme tabi tutulmasıdır.

Adalet de bir eşitlik düşüncesidir.

Söz konusu insan ve insanlar arası ilişki olduğunda, eşitliğin nitel ve nicel olarak temini büyük güçlükler arz eder. Bu nedenle tek bir adaletten değil, adaletin türlerinden söz edilir.

Dağıtıcı adalet,

Düzeltici (denkleştirici) adalet,

Hakkaniyet biçiminde yapılır.

Adalet, 22 yıllık AK Parti iktidarının en mayınlı alanı.

Ergenekon ve Balyoz davaları,

Bir zamanlar “Cemaat/Camia” olan, ABD Türkiye’deki piyonu terörist FETÖ yapılanmasının yargıdaki ve emniyetteki işbirlikçileri,

Gezi parkı olayları,

Gezi olaylarının perdelemeye çalıştığı hükümeti devirme girişimleri,

Siyasi iradeye saygısızlık,

6-7 Ekim olayları,

17-25 Aralık operasyonu,

15 Temmuz kalkışması,

Tüm bu olayların orkestra şefi FETÖ terörist örgütü.

17-25 Aralık’ta iktidarın içinde “Yolsuzluk iddialarını” ortaya döken, “deşifre eden” sürecin failleri yine FETÖ terörist örgütü.

15 Temmuz kalkışmasında kendi halkına ateş eden, tankların altında ezen, yakın mevziden ateş açan yine FETÖ terörist örgütü.

Yargı’ya bu kadar büyük bir imtiyaz verilmesi,

Yargı ve emniyet yapılanmasındaki kontrolsüzlük,

Yargı ve emniyetin “cemaate” FETÖ teröristlerine teslim edilmesi,

Ne kadar doğruydu?

 Sinan Ateş cinayeti ile ilgili iddianame 16 ay sonra yazılabildi.

Sinan Ateş, Ülkü Ocakları eski başkanı ve yine Ülkü Ocakları çevresindeki insanlar tarafından, sokak ortasında öldürülmüştü.

Sinan Ateş’in ailesi ve eşi Ayşe Ateş, ilgili makamlara seslendi. “Adalet” istedi.

Sinan Ateş’in kızları Bengisu ve Banuçiçek babaları için ağladı. “Adalet” istedi.

Ülkemizde yaşanan pek çok olayda olduğu gibi burada da sorun,

Siyasi dengelerin bozulmaması üzerine kurulu.

Sinan Ateş,

Hrank Dink,

Uğur Mumcu,

Gaffar Okkan cinayetleri,

Bütün bu işlenen cinayetlerde “Adalet” sınıfta kaldı.

Eşi ve kızlarının babası için “Adalet” arayan Ayşe Ateş CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kapısını çaldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan da randevu talebi olan Ayşe Ateş, aradığı “Adaleti” bulabilecek mi?

Oysaki Adalet kâinatın ruhudur.

Adaletin olmadığı yerde ahlaktan bahsedilemez.

Dengesini kaybetmiş adalet terazisinin bir an önce onarılması bu ülke insanının en büyük beklentisidir.