BIST 10.219
DOLAR 32,25
EURO 34,75
ALTIN 2.455,38
HABER /  GÜNCEL

9 Aralık 2010 Basın Özeti

Wikileaks belgelerinde Shell ve Nijerya, ABD'nin Orta Doğu sorununda yeni yöntem arayışı ve Çin'den Nobel'e alternatif barış ödülü.

Abone ol

Guardian manşetinde, Wikileaks'in sızdırdığı Amerikan Dışişleri Bakanlığı belgelerine dayanarak dünyanın en büyük enerji şirketlerinden Shell'in Nijerya'daki faaliyetleriyle ilgili çarpıcı detaylara yer veriyor.

Buna göre, Shell'in, büyük petrol rezervlerinin bulunduğu Nijerya'daki en üst düzey yetkilisi Ann Pickard, her bakanlıkta adamları olduğunu, siyasetçilerin her adımını bildiklerini söylüyor. Gizli belgelerde, Hollanda-İngiltere ortaklığındaki şirketin Amerikan hükümetiyle istihbarat paylaştığı da belirtiliyor.

Şirketin, militanlara destek sağladığı öne sürülen siyasetçilerin adını Amerikalı diplomatlara bildirdiği, bir defasında da Amerikan yönetiminden militanların uçaksavar füzelerine sahip olup olmadığı konusunda bilgi istediği öne sürülüyor.

'Shell Nijerya Hükümeti'nden daha güçlü'

Guardian'a göre Shell yetkilisi, Amerika'nın bilgi sızdırabileceği endişesiyle bunları paylaşmakta biraz gönülsüz davranmasına karşın, Amerikan elçisine Nijerya hükümeti içinde güçlü bağlantıları olduğunu söyledi.

20 Ekim 2009'da Abuja'da gerçekleşen ve zaptı tutulan görüşmede, Ann Pickard, Nijerya Hükümeti'nin Nijer Deltası'nda açılacak petrol ihalesi için Çin'e gönderdiği mektuptan söz etti. Petrolden Sorumlu Bakan, mektubun varlığını reddetti. Ama Shell'e göre, Çin ve Rusya'yla yazışmalar yapılmıştı. Amerikan Büyükelçisi Robin Renee Sanders gerisini şöyle anlatıyor:

"Shell sorumlusu, 'Hükümet ilgili her bakanlıkta adamlarımız olduğunu unutuyor' dedi. O bakanlıklarda olan her şeyi bildiklerini söyledi."

Guardian, haberinde Nijerya'nın dünyanın sekizinci büyük petrol ihracatçısı olduğunu, milyarlarca dolarlık petrol gelirlerine karşın halkın yüzde 70'inin yoksulluk sınırının altında yaşadığını belirtiyor.

Bazı sivil toplum örgütleri, Wikileaks'in sızdırdığı bu belgenin, Shell'in ülkenin petrol kaynakları üzerindeki hakimiyetini ortaya koyduğunu söyledi. Social Action Nigeria adlı örgütün program sorumlusu 'Shell her yerde. Her bakanlıkta gözü kulağı var. Her yerde maaşa bağladıkları adamları var. Bu yüzden tüm engelleri aşıyorlar. Nijerya Hükümeti'nden daha güçlüler" diyor.

Nijerya Hükümeti ise Shell'in hükümeti asla kontrolü altına almadığını, bu yazışmanın kişisel bir yorumdan ibaret olduğunu ve gerçekleri yansıtmadığını söyledi.

Independent gazetesi, Amerikan yönetimiyle Wikileaks arasındaki savaşın şimdi siber-uzaya taşındığını, hacker'ların bu siteden desteğini çeken finans ve teknoloji devlerine karşı saldırıya geçtiğini aktarıyor. Gazete, bilgisayar korsanlarının Mastercard'ın internet sitesini çökerttiğini, Paypal'ın da ABD Dışişleri Bakanlığı'nın müdahalesi üzerine Wikileaks için bağış toplamaktan vazgeçtiğini belirtiyor.

'ABD dolaylı görüşmelere odaklanacak'

Financial Times, Amerikan Yönetimi'nin Yahudi yerleşimi inşaatları konusunda İsrail'i ikna çabalarından vazgeçtiğini açıklamasıyla Orta Doğu barış sürecinin iyice belirsizliğe girdiğini yazıyor. Gazeteye göre, Obama yönetimi, şimdi dolaylı görüşmeler için zemin yoklamaya başladı:

"Dolaylı görüşmelerin güvenlik ve sınırlar gibi daha uzlaşılabilir konulara odaklanabileceği, bu alanlarda sağlanacak bir uzlaşmanın Doğu Kudüs ve mültecilerin geri dönüşü gibi daha zorlu başlıklarda çözüme yardımcı olacağı düşünülüyor. Ancak Filistin Yönetimi Başkanı'nın bir danışmanı, Amerikan yönetimi desteğinde yapılan geleneksel formattaki ikili görüşmelerin artık söz konusu olmadığını söylüyor. Mahmud Abbas'ın danışmanı Filistin yönetiminin bundan böyle diğer ülkeleri Brezilya ve Arjantin gibi, 1967 sınırları içindeki bağımsız Filistin devletini tanımaya ikna etmeye odaklanacağını belirtiyor. Filistin Yönetimi, bu çabalara paralel olarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden de Filistin devletini tanımasını isteyecek."

Çin'den Nobel'e alternatif ödül

Financial Times, Nobel Barış Ödülü'nün bu yıl hapisteki Çinli muhalif Liu Şiaobo'ya verilmesine öfkelenen Çin'in kendi barış ödülünü verme kararı aldığını aktarıyor. Gazete, yarın yapılacak Nobel ödül töreni öncesinde, ilk Konfüçyüs Barış Ödülü'ne Çin'le Tayvan arasındaki yakınlaşmaya katkılarından dolayı eski Tayvan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Lien Çan'ın layık görüldüğünü belirtiyor. Çin Kültür Bakanlığı'yla yakın ilişki içinde olduğu belirtilen bir şairin öncülüğünde oluşturulan ödül komitesi, "Çin dünyanın en kalabalık ülkesi. Bu yüzden dünya barışında daha fazla söz sahibi olmalı" diyor. Financial Times, büyük ölçüde Çin'in çabaları sonucu 18 ülkenin Nobel ödül törenini boykot edeceğini hatırlatıyor.

'Anne karnında risksiz kan testi'

Times manşetinde, bilim adamlarının bebekteki, orak hücre anemisi ve kistik fibrozis gibi genetik bozuklukları anne karnında, düşük riskine yol açmadan belirleyebilecek bir kan testi geliştirdiklerini duyuruyor. Daha geniş çaplı denemelerde de olumlu sonuç alınması halinde, bunun her 100 hamilelikten birinde düşüklere neden olan iğneli tanı yöntemi amniyosentezin yerini alabileceği belirten gazete, testin hamileliğin sekizinci haftasında yani geleneksel yöntemlerden yedi haftaya kadar erken yapılabileceğini vurguluyor. Times bunun anne adaylarına hamileliklerinin geleceği konusunda daha fazla şans tanıyacağını belirtiyor.