BIST 10.083
DOLAR 32,39
EURO 34,90
ALTIN 2.441,35

7100 Sy. yasa ile getirilen “Dr.Öğr.Üyesi”, bir “ana unvan” değildir!…

Unvanlar arasına, eşit/doğru mesafeler koyulmalıdır.

ÇANAKKALE ZAFERİ'NİN 103. YILDÖNÜMÜ’NDE;  MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’Ü, SİLAH ARKADAŞLARINI  VE MEHMETÇİKLERİMİZİ, SAYGI VE RAHMETLE ANIYORUZ.

Yıllar önce, (musıkidergisi) “Y.Doç.lik ana unvan mıdır?” başlıklı bir yazı yazmış ve ana unvan olmadığını kanıtlamıştım. Sayın yetkililerimiz, bana kızmayınız; tek  isteğim; kurumların sorunsuz çalışması, yönetmeliklerin/kanunların doğru çıkması, hoşgörülü ve üreten bir akademisyenler topluluğu

Bugün ise 7100 Sy. yasa ile getirilen Dr.Öğr. Üyesinin; “ana unvan” olmadığını, Bölüm Başkanlarının/Müdürlerin/Dekanların/Rektörlerin  istediği kişileri bu kadrolara atayabileceğini, sadece maaş artırımına yarayacağını  anlatmaya çalışacağım.

MADDE 2- “(3) Doktor Öğretim Üyesi: Doktora çalışmalarını başarı ile tamamlamış, tıpta, diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner hekimlikte uzmanlık unvanını veya Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilen belli sanat dallarının birinde yeterlik kazanmış olan, akademik unvana sahip kişidir.”

Soru: Sanatta yeterlik yapmış kişiye “titr kullanma hakkı” verilmedi. Ama yasaya göre; başvurup/dosyası kabul edilirse “Dr.Öğr.Üyesi olabilir” değil mi? Peki, nasıl olacak? Dr. yapmayan kişiye nasıl Dr. denilecek? Ya da artık, San.yet. yapanlar da Dr. unvanını kullanacak mı? Sanat alanında Dr./Sy. yapmamış, bir kanunla “unvan almışlar” ne yapacak?

MADDE 5- MADDE 24 -

“Doçentlik ve atama”

“(1) Bir lisans diploması aldıktan sonra, doktora ile tıpta, diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner hekimlikte uzmanlık unvanını veya Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilen belli sanat dallarının birinde yeterlik kazanmış olmak.” Ayrıca 55 puan almış olmak ve özgün çalışmalar yapmış olmak.

Yorum: Doç. dosyasına konulan "özgün çalışmaları" olan  akademisyenler Prof. oluyor, ama ortada bir çalışma görülemiyor!.. Demek ki jüri üyesi olmak, daha bir fırın ekmek yemek lazım! İlginç bir ülkeyiz vesselam.. https://www.internethaber.com/doclik-yonetmeligine-gore-dosyalara-konulan-kitaplar-araniyor-2-1732027y.htm

Soru: Yeni yasaya göre, Dr. olan kişi -yabancı dile gerek duyulmadan-  doğrudan (ilanla)  Dr.Öğr. Üyeliği’ne veya yabancı dili verir vermez  Doç.liğe başvurabiliyor. Dr.Öğr.Üyesi olmak için tamam da, Doç.lik için; aynı uygulama zaten vardı!..Yeni bir karar değil! Yasa bir kolaylık getirmemiş yani…Dr. olan kişi, yabancı dili verince YÖK Doç. oluyordu,eeee yine oluyor. "Helal olsun, iyi bir değişiklik/hak veriyoruz"  derken, bir de bakıyoruz ki elde bir şey kalmamış!... 

O kadar yazıldı/çizildi, yönetmeliklere girdi; bir unvandan sonra yapılacak olan başvurularda, dosya son alınan unvandan sonraki ara çalışmaları kapsar ve onlar değerlendirilir. Eeee, ne oldu bu maddeler/yönetmelikler?!..

Eski yasada da böyleydi!..Ama uygulanmadı, kişiler bir-iki sene sonra Doç.lik için istenen -koskoca- çalışmaları yaparak  Doç., Prof. oldular.

Hangi eserle, çalışmayla, dosyayla verildi bu unvanlar?!.. Ve YÖK, üniversiteler  buna ses çıkarmadı, akademisyenler sineye çekti…

Yeni yasada;  bir aylık genç  Dr., bir-iki sene dolmadan yabancı dili verirse Doç.liğe başvurabilecek?

Doç.likten sonra Prof. için konulan “beş sene” sımsıkı korunurken, Doç.lik için süre konulmaması doğru değildi!..Sorunu  kimse görmedi, ilgilenmedi…

Şimdi, yasa yine aynı  “açıkla”  geçti.

Olma(malı)z böyle bir uygulama!..

Yapılması gereken;

Dr. dan sonra,  Dr.Öğr.Üyeliği için  dört yıl,

Dr.Öğr.Üyesi'nden sonra, Doç.lik için  dört  yıl,

Dr.dan sonra Doç.lik için  sekiz yıl bekleme şartı mutlaka konulmalı, unvanların; hakları, sınırları belirlenmelidir.

Olmaz deniyorsa;  o zaman Yüksek Lisans ve Dr. için neden 4 yıl şartı koyuluyor?!.

Belki çok “cevval bir genç “ gelecek, daha önce bitirecek çalışmasını/tezini…O zaman, ona da engel olmayınız!...

“b)Üniversitelerarası Kurul, adayın başvurduğu bilim veya sanat dalından beş kişilik bir jüri ve bu jüri için iki yedek üye tespit eder. İlgili bilim veya sanat dalında yeterli öğretim üyesinin bulunmaması halinde, jüri üç üye ile teşkil edilebilir.”

Tamamlama: Yasada ve aynı maddenin (e) fıkrasında, jürilerin Prof.lar arasından seçileceği ısrarla belirtiliyor. Ama (b) de unutulmuş, olmamalı!... “beş kişilik…” ne demek? Beş Prof. üye tespit eder....” denilmeliydi…

SONUÇ:

Gördünüz mü? Yıllar geçiyor, ama değişim çok zor oluyor. Yıllar önce dediğim gibi; Y.Doç. lik; bir “ara kadroydu”, akademisyenlerin “maaşlarını biraz artırmak için” bulunmuştu, ama “yabancı dil barajı” ölümü oldu.

Şimdi aynı durum Dr.Öğr.Üyesi için söz konusudur;  Dr.Öğr.Üyesi unvanı bir  “ara unvandır/kadrodur”, akademisyen ille de o sıradan -Dr., Dr.Öğr.Üyesi, Doç., Prof.- gitmek zorunda değildir. 

Yabancı dili veren  Dr.,  neden Dr.Öğr. Üy. olsun ki?!..

 Dr.Öğr.Üyeliği de çok kısa zamanda, ölümü tadacaktır!... 

Ah güzel Türkiyem…

Son Söz: “Eğitim hakkı, kul hakkı, insan hakkı, liyakat, etiklik, eşitlik v.b.” çok önemli ortak değerlerimizdir. Bunlar zedelendi mi; üniversite ve akademisyenlik kaybetmeye başlar…

Resim: Artvin Üniversitesi Kütüphanesi...Tebrikler, Artvin'e ve üniversiteye yakışmış bir proje...