BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67

Doç.lik yönetmeliğine göre, dosyalara konulan “kitaplar” aranıyor!.. (2)

Son yıllarda unvan almak kolaylaştı...

Güzel Sanatlar Eğitimi alanında 1982 YÖK yasası ile birlikte bütün birimler üniversite çatısı altına girince, yapılanma kaçınılmaz oldu. Her ne kadar; “sanat”, “özel” bir alandır, Uçak Mühendisliği v.b. ile “GSF’leri, Konservatuarları, Güzel Sanatlar Bölümleri’ni bir tutmayın, “aynı ÜDS/YDS puanı” istemeyin, “yetenek en büyük sınavdır”  denilse de başarılı olunamadı. Sonunda dağ fare doğurdu ve ;

a) Yabancı dili iyi olanlarla/ yabancı dili usulsüz yollarla geçenlerin,

b) Yabancı dili iyi olup ta sanatı iyi olmayanların hızla yükselmesi ile –kişisel karakterlerde devreye girince- sanat kurumlarında depremler meydana gelmeye, ve, maalesef “unvan geldi, sanat gitti” sözü yaygınlaşmaya başladı. Alanında; birikimli, kendini ispatlamış ve yabancı dili hakkı ile vermiş arkadaşlara –elbette- saygımız/sevgimiz sonsuz,  helalı hoş olsun…

İşte bir örnek;
“Akademide “üçkâğıt” bir türlü bitmiyor. Her defasında “Bu kadar olmaz” dedirtecek türden üçkâğıtlar ortaya çıkıyor. Bu köşede defalarca 500 dolar karşılığında başta Pakistan, Malezya ve Hindistan’da çıkarılan ve yayın kurullarını Türk “akademisyenlerin” oluşturduğu dergilerde 500 dolara makale yayımlatıp bunlarla hem teşvik hem de akademik unvan alanları yazdık.Atıf sayılarını yükseltebilmek için “çakma dergi”ler kurup, birbirlerine atıf yapan, sonunda uluslararası kurumların bile farkına varıp veri tabanlarından attığı “atıf çetelerini” dile getirdik. Türkiye akademisinin adını uluslararası arenada nasıl kirlettiklerini anlattık.Düzmece konferanslar düzenleyenleri, bir otel odasında aynı gün hatta aynı saatte birkaç konferans yapılmış ve burada bildiri sunmuş gibi gösterip, bunlardan teşvik alanları, unvanı yükselenleri, CV’leri bunlarla allayıp pullayanları zaten bütün akademi isim isim biliyor….”