BIST 10.159
DOLAR 32,21
EURO 35,08
ALTIN 2.471,47
HABER /  GÜNCEL

31 Ekim 2011 Basın Özeti

İngiliz gazetelerinde bugün öne çıkanlar: Suriye'de NATO müdahalesi gündemde değil, Esad karşıtı muhaliflere üstü kapalı destek olasılığı, Filistinliler ABD'ye UNESCO üyeliğiyle meydan okuyor.

Abone ol

Hemen tüm İngiliz gazetelerinin dünya gelişmelerine yer ayırdıkları sayfalarında bulunan bir haber, Suriye devlet başkanı Beşar Esad'ın dün Daily Telegraph gazetesine verdiği mülakatta batılı güçlere verdiği "müdahale ederseniz ikinci bir Afganistan yaratırsınız" mesajına dair.

Guardian'ın haberi, NATO'nun dünkü toplantısında Suriye'de, Libya'dakine benzer bir uçuşa yasaklı bölge ilan edilmesi olasılığının reddedildiğine dair.

NATO'nun, Libya'daki uygulamanın iki ülkenin farklı özellikleri sebebiyle Suriye'de işe yaramayacağını düşündüğü belirtilen haberde, bu yönde uluslararası ve bölgesel fikir birliğinin de oluşmamış olduğuna dikkat çekilmiş.

Esad'ın Telegraph mülakatında iddia ettiği, rejim karşıtlarının İslamcılar, Müslüman Kardeşler yanlıları ve paralı askerler olduğu iddialarının hatırlatıldığı Guardian'ın haberinde Esad karşıtı protestoların devam ettiği ancak devlet başkanına destek gösterilerinin de yapılmakta olduğunun altı çizilmiş.

Dün başkent Şam'ın güneyindeki Sveyda şehrinde dün yapılan Esad'a destek gösterisine binlerce kişinin katıldığı, Daily Telegraph tarafından da aktarılmış.

Telepgraph'ın haberinde, destek gösterisine katılanların zorla orada bulunmadıklarının bağımsız gözlemciler tarafından doğrulandığı söylenmiş.

Muhaliflere üstü kapalı-gizli destek olasılığı

Times gazetesi ise Suriye ile ilgili gelişmeleri, ülkedeki Esad karşıtlarının Arap Birliği'ne yönelttikleri yardım çağrısı etrafında haberleştirmiş.

Birliğin şimdiye dek Esad ile muhalifler arasında diyalog sağlama girişiminin ötesine geçmemesinin, Suriye'nin bölgedeki etkisiyle ilgili olduğunun belirtildiği Times haberi bir yorum yazısıyla birlikte sunulmuş.

Nicholas Blanford imzalı yazının başlığı "Batı olasılıkları değerlendiriyor".

Libya'daki NATO operasyonu ardından gözlerin Suriye, Bahreyn ve Yemen'e çevrildiğini belirten Blanford, Suriye'de kötüleşen tablonun, ABD ve Avrupalı güçlerin bu ülkede yaşananlara karşı nasıl bir tavır takınmaları sorusunu daha ciddi bir şekilde gündeme getirdiğini söylüyor.

Libya'daki gibi doğrudan bir müdahalenin farklı sebeplerle mümkün olmayacağını belirten yazar şöyle devam etmiş:

"Suriye'deki çatışmanın tarafları ülkenin kırsal bölgelerinden ziyade şehirlerinde birikmiş durumdalar ve bu hava müdahalesini zorlaştırıyor.

Ayrıca ülkenin karmaşık mezhep yapısı, bir sivil savaşa yol açabilir.

Diplomatik olarak ise Rusya ve Çin müdahaleye karşı, Arap Birliği da karşı olmaya daha yakın.

Tüm bu sebeplerden ötürü, Batının şimdiye dek yapmış olduğu maddi yaptırımlar ve kınamalar dışında atabileceği tek ileri adım muhaliflere, silah ve iletişim sistemi sağlamaktan ulaşabilecek, üstü kapalı-gizli destek olarak görünüyor. "

Ahmedineced muhaliflerinin hamlesi

Independent gazetesinin dünya sayfalarında yer verdiği haberlerinden biri, İran devlet başkanı Mahmud Ahmedinecad'ın, meclis üyeleri tarafından sorgulanacak olmasına dair.

Haberde, Ahmedinecad'ın İran meclisindeki 73 milletvekillinin dün imzaladıkları gen soru önergesi sonucunda, karışmış olduğu iddia edilen bir yolsuzluk olayı hakkında hesap vermesi gerekeceği bildirilmiş.

Mahmud Ahmedinecad'ın meclise hesap verecek ilk İran cumhurbaşkanı olacağına dikkat çekilen haberde, bu gelişmenin İran'daki Ahmedinecad muhaliflerinin önemli bir hamlesi olduğu yorumunda bulunulmuş.

Independent, ayrıca İran'da geçtiğimiz yıl içinde parlamentonun, Ahmedinecad'ın iktisat bakanının yaklaşık 2,5 milyon dolarlık bir yolsuzluk olayına karışmış olduğunu ortaya çıkardığı hatırlatılmış.

Aynı gelişmeye yer veren Financial Times ise meclisin dörtte biri tarafından onaylanması gereken gensoru önergesini için bu rakama ulaşılmış olmasının, Ahmedinecad'la Ayetullah Hamaney arasındaki gerilimin yükselmekte olduğu şeklinde de yorumlanabileceğini belirtmiş.

"Filistinliler ABD'ye UNESCO üyeliğiyle meydan okuyor".

Guardian'ın bu başlıkla duyurduğu haberde, Filistin yönetiminin uluslararası alanda tanınma girişiminin yeni bir adımı olarak UNESCO üyelik başvurusunun bugün gerçekleşeceği bildiriliyor.

Filistin'in, Birleşmiş Milletlerin eğitim, bilim ve kültür alanlarında faaliyet gösteren örgütü olan UNESCO'ya üyeliğine ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin karşı olduğu, ancak Filistin tarafının bu çabasından geri atmadığı anlatılmış.

Guardian'ın haberinde, geçtiğimiz ay devlet olarak tanınma amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna başvuran Filistin yönetiminin, Güvenlik Konseyi başvurusunun ABD tarafından veto edildiği ancak UNESCO üyeliği için herhangi bir ülkenin veto hakkının olmadığı, yanlızca 193 üye ülkenin üçte ikisinin onayının gerekli olduğu belirtilmiş.

ABD anayasasındaki bir maddenin, Filistin'in UNESCO üyeliği halinde örgüte yaptığı maddi desteği kesmesine sebep olacağının belirtildiği haberde, bu durumun UNESCO yetkilileri arasında endişe yarattığı duyurulmuş.

Aynı gelişmeyi "Filistinliler devlet olarak tanınma mücadelesini UNESCO'ya taşıyor" başlığıyla duyuran Financial Times ise, ABD'nin UNESCO bütçesinin yüzde 22'sini sağlamakta olduğu ve Filistin'in üye kabul edilmesi halinde bu kaynağın kesileceğini haber yapmış.

Haberde ayrıca Filistin'in UNESCO'ya üye olması halinde AB üye ülkeler arasındaki fikir ayrılıklarının bir kez daha ortaya çıkabileceği iddia edilmiş.

Haberde, başvuru sürecinin Filistin tarafındaki sorumlusu Ömer Avadallah'ın, Filistin'in korunması gereken kültürel ve tarihi mirasları bulunduğu ve bu sebeple UNESCO üyeliğine hakkı olduğu demecine de yer verilmiş.

Haber Avadallah'ın Filistin yönetimi olarak Dünya Ticaret Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü üyeliklerinin de gündemlerinde olduğu açıklamasıyla son bulmuş.