BIST 10.498
DOLAR 32,29
EURO 35,07
ALTIN 2.474,56
HABER /  GÜNCEL

28 Şubat davasında tahliye sayısı 71'e çıktı

Refah-yol hükümetini düşürme suçlamasıyla yargılananlardan 15 kişi daha tahliye edildi. Emekli orgeneraller Çevik Bir ve Çetin Doğan'ın aralarında olduğu 5 kişinin tutuklu yargılanmasına devam edilecek.

Abone ol

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen 28 Şubat Davası'nın 32. duruşmasında 15 sanık daha tahliye edildi.

"Delil durumu ve kaçma şüphesi olmadığı için" tahliye edilen ve aralarında eski Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Şükrü Sarıışık da bulunduğu 15 sanık için yurtdışına çıkış ve adli kontrol hükümleri uygulanacak.

Mahkeme, davanın iki numaralı sağını emekli Orgeneral Çevik Bir, Çetin Doğan, emekli Tümgeneral Erol Özkasnak, Kenan Deniz ve emekli Tuğgeneral İdris Koralp'in ise tutukluluklarının devamını kararlaştırdı.

Davada tutuklu sanık sayısı 5'e düşerken dava sürecinde verilen 4. tahliye kararı ile birlikte tahliye sayısı 71'e yükselmiş oldu.

Av. Öztürk: Tutuklu yargılanmaları hataydı

Bugün tahliye edilen emekli Koramiral Aydan Erol ve tutuksuz sanık emekli Tümamiral Mustafa Özbey'in avukatlığını üstlenen Fethi Öztürk, BBC Türkçe'ye mahkemenin tahliye kararlarını değerlendirdi.

Öztürk şöyle diyor: "Bu kararlar aslında daha önce olması gereken kararlardı. Müvekkillerimizin büyük kısmının tutuklu olarak yargılanması büyük hataydı. Sıkıntılı bir süreç ama mahkeme, yargılama usullerine mümkün olan en tarafsız şekilde dikkat ederek davayı götürmeye çalışıyor. Bu da bizim açımızdan memnuniyet verici. Umarım sonuç da hukuki ve vicdani olur."

Öztürk, tutuklu yargılanmalarının neden 'hata' olduğunu ise geçen yıl Temmuz ayında yürürlüğe giren 6352 sayılı yasadan örnekler vererek açıklıyor: "Yasa tutukluluk halini düzenlerken gevşetmeler de öngörüyordu. Ancak maalesef adli makamlar katı uygulamalarını değiştirmediler ve birçok gevşetmenin uygulanmasından imtina edildi. O nedenle bugünkü kararı doğru bir karar olarak değerlendiriyorum."

Av. Fethi Öztürk, birçok davada mahkemeler üzerinde özellikle medya baskısının oluştuğunu öne sürüyor ve bu durumu eleştiriyor. Tutuklamalar ve serbest bırakılmalar karşısında yoğun propagandaların yapıldığını ileri süren Öztürk, "Mahkemeler neredeyse tutuklama kararı vermedikleri takdirde görevlerini yapmıyorlarmış gibi bir düşünce oluşuyor. Medya da bu konuda yanlı davranıyor ve suç işliyorlar" diyor.

Öztürk, "Medya yayın yapmasın mı?" sorusunu ise "Tabii ki duruşmalar, akış haber olarak verilir ancak kritik edilmesi yanlış. Çünkü kimi yayın organları kararların içeriğine girerek konuyu başka şekillerde ele alıyor" diye yanıtlıyor.

1309 sayfalık iddianame

14 ayrı gözaltı dalgasından sonra oluşturulan 28 Şubat davası , 1309 sayfadan oluşuyor.

Haklarında dava açılan 103 sanık hakkında Refah-Yol hükümetini devirmeye, düşürmeye iştirak suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.

İddianamede, bir numaralı sanık olarak emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, iki numaralı sanık olarak da dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir yer alıyor.

Sanıklar arasında Batı Çalışma Grubu'nu (BÇG) kurduğu iddia edilen Çevik Bir, Balyoz davasında ağırlaştırılmış mahkumiyet alan Çetin Doğan, emekli Tümgeneral Erol Özkasnak, eski kuvvet komutanları Ahmet Çörekçi, Hikmet Köksal, Teoman Koman, Fevzi Türkeri, Erdal Ceylanoğlu, eski MGK Genel Sekreteri İlhan Kılıç, emekli Korgeneral Engin Alan ve eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz gibi isimler yer alıyor.

İddianamede, BÇG'nin faaliyetleri kapsamında bazı sivil toplum örgütlerini çalışmaların içine çektikleri, basın-yayın organlarını kullanarak hükümet üyeleri üzerinde baskı oluşturdukları, Ankara'nın Sincan ilçesinde tank geçişi yaparak hükümete ve üyelerine gözdağı verdikleri, YÖK'te görev yapan bazı öğretim üyelerini fişleyip görev yapamaz hale getirdikleri şeklinde birçok iddiaya yer veriliyor.