BIST 10.046
DOLAR 32,42
EURO 34,56
ALTIN 2.384,02
HABER /  GÜNCEL

25 Şubat 2011 Basın Özeti

Suudilerin petrol paniğini yatıştırma çabası, Financial Times yazarı David Gardner 'Avrupalı liderler despotları kucaklarken, Türkiye'ye hala şüpheyle bakıyor' diyor ve Daily Telegraph'a göre İngiltere Libya lideri Kaddafi'nin mal varlığını donduracak.

Abone ol

Financial Times gazetesinin bugünkü manşeti, "Suudiler petrol paniğini yatıştırmaya çalışıyor".

Libya'da geçen hafta patlak veren isyan ve şiddet olayları sonrası, ham petrolün varil fiyatı 17 dolar artmıştı. Brent tipi ham petrolün fiyatı halen 120 dolar seviyesinde ve bu son iki buçuk yılın en yüksek rakamı.

Financial Times, dünyanın en büyük petrol üreticisi Suudi Arabistan'ın, Libya'daki gelişmelerin petrol arzında krize yol açacağına yönelik küresel korkuları gidermek için harekete geçtiğini yazıyor. Gazete, Suudilerin petrol üretimini artırmaya hazırlandığını, Avrupa ülkelerinin petrol şirketleri ve hükümetleriyle "aktif görüşmeler" yaptığını duyuruyor. Financial Times'a konuşan bir Suudi yetkili, "Eğer Suudi Arabistan daha fazla petrol üretmeyi gerekli görürse, bu gerçekleşir. Bunda hiçbir sorun yok." demiş.

Suudi Arabistan günde yaklaşık 4 milyon varil petrol üretiyor. Bu, Libya'nın petrol üretiminin iki katından fazla.

'Suudi halkı artık iktidardan da pay istiyor'

Guardian da "Değişme ihtiyacı" başlıklı başyazısını, Suudi Arabistan'a ayırmış.

Gazete, Suudi egemen sınıfının, komşu ülkeler Bahreyn'le Yemen'deki gelişmeleri kaygıyla izlediğini belirtiyor. Suudi Arabistan Kralı Abdullah'ın, memur maaşlarının yüzde 15 artırılacağını, öğrencilere ve işsizlere daha fazla yardım yapılacağını, ev kredisi olanaklarının artırılacağını açıklamasının nedeni de bu Guardian'a göre...Gazete Bahreyn'deki Şiilerin güç kazanmasının Suudi Arabistan'daki Şiilere de cesaret vereceğini, içişlerine sürekli karıştığı Yemen'deki bir değişimin de Suudi Arabistan için tam bir kabus olduğunu vurguluyor.

Yazı şöyle noktalanmış:

"Bazen öyle bir noktaya gelinir ki, ne kadar cömert olursa olsun, bir hükümetin halkına, hediyelerden daha anlamlı birşey vermesi gerekir. Çöldeki aşiret liderlerinin himayeye dayalı tarzı, dünyanın en büyük petrol üretim kapasitesine sahip modern bir devletle örtüşmüyor. Kraliyet Ailesi'nin reformcu üyelerinden Talal bin Abdül Aziz'in geçen hafta BBC'ye konuşurken söylediği gibi, sıradan Suudiler sadece iktidardan faydalanmayı talep etmiyor, iktidardan da pay istiyor.".

'Suudi rejimi düşerse, dünya değişir'

İngiltere'nin önde gelen üniversitelerinden London School of Economics'in Orta Doğu Programı Direktörü Fawaz Gerges de Independent'taki yazısında, Suudi Arabistan'daki gelişmeleri değerlendirilmiş.

Fawaz Gerges, Suudi Arabistan'da rejimin muhtemelen düşmeyeceğini ancak düşmesi halinde dünyanın değişeceğini söylüyor. Gerges Batı ülkelerinde geçmişte enflasyonda gözlenen iki büyük artışın, 1973'te Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü OPEC'in Amerika'nın İsrail'i silahlandırmasını protesto edip petrol arzını sınırlandırmasını ve 1979'da İran'daki devrimi izlediğini hatırlatıyor.

'Avrupalılar despotları kucaklarken, Türkiye'ye hala şüpheyle bakıyor'

Financial Times yazarı David Gardner'ın bugünkü yazısının başlığı ise "İsyanlar, Batı'nın Arap Dünyası'ndaki bayağılığını açığa çıkarıyor".

David Gardner, Arap Dünyası'ndaki isyan zincirinin, bu ülkelerin liderleri kadar Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'yı da hazırlıksız yakaladığı görüşünde. Gardner ayrıca isyanlarla, özellikle Avrupalı liderlerle Muammer Kaddafi gibi kişiler arasındaki bağların da gözler önüne serildiğini söylüyor. Yazar özellikle İngiltere'yi, kendi ifadesiyle, "gereksiz bir telaş içinde kardeş liderin çadırına akın ettiği" gerekçesiyle eleştiriyor.

Gardner'ın yazısında bir eleştiri de, 2008'de Akdeniz Birliği'nin kuran Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'ye...Financial Times yazarı, bunun, Avrupa Birliği mimarisinin neredeyse anlamsız bir parçası olduğunu söylüyor. David Gardner'a göre Akdeniz Birliği, Avrupa Birliği'nin refahını Akdeniz'in güneyine yaymayı amaçlıyordu ve Nicolas Sarkozy ile Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Avrupa Birliği'ne tam üyeliklerine karşı çıktıkları Türkiye için bir nevi bekleyeceği otoparktı. Gardner, Akdeniz Birliği'nin eş başkanının da, Mısır'ın devrik diktatörü Hüsnü Mübarek olduğunu hatırlatıyor.

"Avrupalı liderler despotları kucaklarken, İslam'la demokrasinin başarılı şekilde evlendiği Türkiye'ye hala şüpheyle bakıyor. Türkiye, Arap kamuoyunda devrimi ortaya çıkaran dinamik kesimleri büyülemiş bir ülke." diyor David Gardner...

Gardner'a konuşan bir Fransız diplomat, "Tunus, Cezayir, Fas...Fransız siyasi sınıfı dünyanın bu bölümünü bilir. Türkiye, onların dünyasının parçası değildir" demiş.

Yazısının sonunda, Libyalı muhaliflerin ülkenin uçuşa yasak bölge ilan edilmesini istediklerini hatırlatan David Gardner'a göre, Libya'da tehlikede olan sadece bir despotun kaderi değil, Avrupa ve Amerika'nın bu ülke ile Orta Doğu'daki itibarı.

'Obama kriz görüşmeleri yapıyor'

Guardian gazetesinin bugünkü manşeti, "Obama kriz görüşmeleri yaparken, Kaddafi karşılık veriyor".

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama Fransa, İngiltere ve İtalya liderlerini telefonla arayarak Libya'daki gelişmeler karşısında eş güdüm içinde neler yapılabileceğini tartışmıştı. Guardian'ın ilk baskısı, bu görüşmelerden önce dağıtılmış.

Gazete, liderlerin gündemindeki önlemlerin, Libya'da uçuşa-yasak bölge ilan etmeyi ve bu ülkeye yaptırımlar uygulamayı da içerdiğini belirtiyor. Hedef, Libya lideri Muammer Kaddafi'yi şiddete son vermeye zorlamak.

Birleşmiş Milletler'in gecikmeksizin Libya'nın uçuşa yasak bölge olduğunu ilan etmesi, Financial Times'ın da bugün "Libya'nın deli köpeğini susturma" başlıklı başyazısında destek verdiği bir öneri.

Guardian'ın ilk sayfasındaki haberde ise üst düzey bir Fransız insan hakları yetkilisinin, Libya'da bugüne dek 2000 kişinin ölmüş olabileceğine yönelik iddiasına da yer veriyor.

Gazete ayrıca İngiltere Başbakanı David Cameron'ın bugün, Libya'nın çöllerinde mahsur kişilerin tahliyesi için askerlerin koruyacağı konvoylar oluşturmaya yönelik çabaların sorumluluğunu üstleneceğini duyuruyor.

'Batı Libya'ya Kaddafi için ayrılma vakti diyor'

Times'ın manşeti "Batı Libya'ya, Kaddafi için ayrılma vakti diyor".

Gazete Batılı liderlerin dün gece itibarıyla Libya'daki Kaddafi rejimine son vermeyi planladıklarını duyuruyor. Times da bu noktada Amerikan Başkanı Barack Obama'nın Avrupalı liderlerle yaptığı telefon görüşmelerine değiniyor. Gazete ayrıca İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague'in de Libya rejimiyle doğrudan temas kurduğunun ve Albay Kaddafi için görevden ayrılma vaktinin geldiğini söylediğinin anlaşıldığını aktarıyor.

Times, haberinde ayrıca, Libya'da mahsur İngiliz vatandaşlarının kurtarılması için özel timlerin de göreve hazır olduğunu bildiriyor.

'İngiltere Kaddafi'nin mal varlığını donduracak'

Daily Telegraph'ın ilk sayfasındaki haberde ise İngiltere'nin Muammer Kaddafi ve Libya rejiminin önde gelen isimlerinin mal varlıklarını önümüzdeki günlerde donduracağı belirtiliyor.

Habere bakılırsa, İngiliz Hazinesi, Kaddafi'nin ülkedeki mal varlığının belirlenmesi için bir birim oluşturmuş. Kaddafi'nin İngiliz bankalarında milyarlarca dolar parası, çeşitli mülkleri ve Londra'da 10 milyon sterlin değerinde bir malikanesi olduğu sanılıyor. Libya rejiminin önde gelen isimlerinin, çoğu Londra'da olmak üzere, İngiltere'deki toplam mal varlıklarının değerinin ise 20 milyar dolar olduğu söyleniyor.

BBC Türkçe'nin İngiltere gazetelerinden derlediği basın özetini, hafta içi her sabah Türkiye saatiyle 08.40'ta NTV ekranından izleyebilir, ayrıca internet sayfamızda bulabilirsiniz. Adresimiz: bbctürkçe.com