BIST 10.046
DOLAR 32,40
EURO 34,63
ALTIN 2.391,81
HABER /  GÜNCEL

24 Şubat 2012 Basın Özeti

İngiltere gazetelerinde bu sabah: Suriye'de insanlık krizi uyarıları, telefon dinleme skandalında ilk davaların tamamlanması, Almanya'da aşırı sağın yükselişi ve Ekonomist'in Türkiye'de siyaset yorumu.

Abone ol

Guardian gazetesi Suriye Cumhurbaşkanı Esad'ın nişancılarının çocukları hedef aldığı yolunda Birleşmiş Milletler uyarısını manşetine taşıyor.

Daily Telegraph da BM soruşturmasından Esad'ın insanlığa karşı suç işlemekten yargılanması gerektiği sonucunun çıktığını aktarıyor. Gazetelerin pek çoğu yaralı Fransız gazeteci Edith Bouvier'in ameliyat edilmek üzere Lübnan'a götürülebilmesi için geçici ateşkes ilan edilmesi çağrısına yer veriyor.

Tunus Konferansı

Financial Times gazetesi Tunus'ta bugün yapılacak Suriye konferansına dikkat çekiyor. Konferansın Arap Birliği, Amerika Birleşik Devletleri ve diğer dünya devletlerinin katılımıyla düzenlendiğini belirten gazete, farklı görüşleri içinde barındıran Suriye muhalefetinin birleşik bir cephe olup olamadığının sınanacağını vurguluyor. Gazeteye göre "Batılı diplomatlar Suriye muhalefetinin henüz bu aşamada olmadığı görüşünde, ancak bir İngiliz diplomat, Arap Birliği'nin Tunus zirvesinde muhaliflerin birleşik bir cephe oluşturmak üzere toplanabilecekleri bir sonraki konferansın tarihi ve yerini belirleyebileceklerini söyledi. Öte yandan Humus'a yönelik bombardımanın yirminci gününe girdiğini hatırlatan Financial Times, liderlerin insani yardımları ulaştırılabilmesi için, geçici ateşkes çağrısı yapacaklarını kaydediyor.

Independent gazetesi, "Suriye'ye askerlerin girmesi durumunda ikinci bir Irak yaşanabileceği" yolundaki kaygılara dikkat çekiyor: "Dünya liderleri buluşurken Amerika kimyasal silahla saldırı olasılığına karşı teyakkuza geçti."

Aşırılık yanlısı Sünni ve El Kaide savaşçılarının bölünmüş haldeki muhalefete sızdığı kaygısı da yok değil. Amerikalı yetkililer, rejimin çökmesi halinde, Esad'ı elinde olduğunu varsaydığı kimyasal silahların aşırılık yanlılarının eline geçmesinden kaygılı. Öte yandan Independent'ın aktardığına göre dünya liderleri insanlığa karşı suç işlendiğine dair yeni kanıtları değerlendirecek ama askeri bir müdahale çağrısı şimdilik gündem dışı görünüyor.

Times gazetesi ise Tunus'ta bir ülkenin sesinin diğerlerinden daha çok duyulacağını, Katar'ın Libya krizinin çözümünde yardımcı olmaktan memnun olduğunu, ancak bu kez Suriye konusunda krizi yönetmeye istekli olduğunu yazıyor.

Telefon dinleme skandalı

Dünya basını yaz aylarında İngiltere'de dev bir telefon dinleme skandalıyla meşgul olmuştu. Independent'ın manşeti medya devi Rupert Murdoch'a ait News International grubuna, İngiltere'de telefonlarının gazetecilerce gizlice dinlendiği iddiasıyla açılan ilk davaların tamamlanması. Dünyanın en büyük medya holdinglerinden olan News Corp şirketi ve iştirakleri hakkında şimdiye dek 60 kişi şikayette bulundu.

Telefonları dinlenen potansiyel mağdur sayısının ise altı bini bulabileceği kaydediliyor. Özel görüşmelerinin dinlendiğini söyleyenler arasında sinema, spor ve siyaset dünyasından ünlü isimler var. Son olarak şarkıcı Charlotte Church'la 500 bin sterlin tazminat ödenmesi karşılığı anlaşmaya varıldı.

Ancak Independent, dava yargıcının Murdoch'ı uyardığını yazıyor manşetinden: Davalar henüz sona ermedi. Haberde ikinci dava turunun gelecek haftadan itibaren başlayacağı belirtiliyor.

Almanya'da aşırı sağ

Times gazetesi, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in dün 2000 – 2007 yılları arasında Neo Nazi kurbanlarının yakınlarından özür dilemesine ilişkin bir habere yer veriyor. Haberde, "On yılı aşkın süre farkedilmeden faaliyet gösteren Neo Nazilerce öldürülenlerin yakınları ve ailelerinden şüphelenilmişti" deniyor. Şöyle devam ediyor haber:

"Merkel, dokuzu Türk ya da Yunan asıllı bilinen on kurban için düzenlenen anma töreninde cinayetlerin Alman toplumuna bir saldırı olduğunu söyledi.

"Ama Alman Türk toplum liderlerinden Kenan Kolat, ırkçılıkla mücadelede ulusal bir strateji olmamasını eleştirdi, ırkçı saldırıların yeniden yükselişte olduğunu dile getirdi.

"Bir gazetede çıkan, ismi açıklanmayan bir polis memurunu Hitler selamı verirken gösteren fotoğraf, aşırı sağa olan ilginin ırkçı suçların tespitini engellediği yolundaki kaygılara bir yenisini ekledi."

Guardian gazetesi de Almanya'da aşırı sağın yükselişine geniş yer ayırmış. Gazeteye göre Alman hükümetinin tahminleri 2010 yılında aşırılık yanlısı 9500 kişinin "suç işlemeye hazır" olduğu yönünde. Aynı sene aşırı sağ güdümlü 16 bin 375 ayrı suç vakası bildirilmiş.

Economist: Türkiye'de iç siyasi mücadele

Economist dergisinde yayımlanan bir makalede, Başbakan Erdoğan'ın ülke içi ve dışında yeni düşmanlarla karşı karşıya geldiği görüşü dile getiriliyor.

Dergi, Erdoğan'ın dokuz yılda başarıdan başarıya koştuğunu, ekonominin mali krizden büyük ölçüde zarar görmeden çıktığını, Avrupa Birliği ile ilişkiler tıkansa da Amerika ile ilişkilerin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun ifadesiyle, "altın çağını" yaşadığını belirtiyor. Yakınlarda yapılan bir kamuoyu anketini aktaran Ekonomist, bunun şimdi seçim düzenlense AKP'nin 2011'dekinden 4 puan daha fazla, yüzde 54 oy alacağını gösterdiğine dikkat çekiyor.

Bununla beraber Ekonomist, Erdoğan ile Gülen arasındaki iktidar mücadelesi göz önüne alındığında, "tablonun öyle güllük gülistanlık olmadığı" yorumunu yapıyor.

Ekonomist, "Sözde Gülencilerin yargı ve polis gücüne sızdığı, MİT'i hedef aldıkları söylendi." derken, "Gülen yanlısı olduğu iddia edilen" savcının "Erdoğan'ın himayesindeki" MİT müsteşarı Hakan Fidan'ı PKK ile hükümet arasındaki görüşmelere ilişkin ifade vermeye çağırdığını, Erdoğan'ın bu duruma MİT mensuplarına yönelik soruşturmayı başbakanın iznine bağlayan bir yasa geçirerek karşılık verdiğini yazıyor. Dergi soruşturmaya karışan emniyet yetkilileriyle savcının da görevden alındığını belirtiyor.

Economist'e göre 'Erdoğan ilk turu kazanmış görünse de bunun, siyasi kaderi üzerinde büyük etkisi olabilir, çünkü Gülenciler desteklerini çekebilir.'

Meselenin Erdoğan'ın kendisi ve doktoru yalanlasa da kolon kanseri olduğu söylentisiyle daha da karmaşıklaştığını yazan dergi, Erdoğan'ın partisi içindeki "olası haleflerinin Gülencilere geçmekte olduğunun söylendiğine" dikkat çekiyor ve "barış yapmak, kesinlikle her iki tarafın da çıkarına" yorumunu yapıyor. Ekonomist kimi çevrelere göre bunun taraflar arasında politika farklılıklarını yansıttığını yazıyor.

Ekonomist, Erdoğan'ın -bazıları Gülen'i sert dille eleştiren- gazetecilerin tutuklanmasından kaygılandığını yazsa da kendisinin demokratik sicilinin de parlak olmadığına işaret ediyor. Dergiye göre aynı derece endişe veren bir nokta da Erdoğan'ın vaat ettiği yeni anayasada ilerleme sağlanamayışı.

Ekonomist haberi şu sözlerle noktalıyor:

"Türkiye'nin güney komşusu Suriye'nin iç savaşa sürüklenmesi kaygı yaratıyor. Ekonomi de aynı şekilde. Gerçi Yunan komşusunun standartlarına göre Türkiye parıldıyor: Gayrı safi milli hasılanın yüzde 2 altında bir bütçe açığı, sadece yüzde 40'lık kamu borcu ve 2011'de yüzde 8'e varan büyüme rakamları var. Ama cari hesap açığının GSMH'nın yüzde 10'unun üzerinde çıkması aşırı ısınmaya işaret ederken, ekonomide keskin şekilde yavaşlamakta. Erdoğan'ın sıradaki anlaşmazlıkları karşılaştıklarının en zorlusu çıkabilir."